Hitachi, 3. Havalimanı'nı hedef proje olarak seçti!

Türkiye ziyaretlerini sıklaştıran Hitachi’nin Avrupa CEO’su Klaus Dieter Rennert, 3. havalimanı için görüşmeleri hızlandırdıklarını söyledi. Şimdiye kadar toplantılara katılmayan ancak geçtiğimiz haftalarda, ihaleyi kazanan konsorsiyumdaki Limak ile birkaç kez bir araya gelen Rennert, Türkiye’de artık ‘One Hitachi’ modeli uygulayacaklarını açıkladı.

Marmaray ile Mersin ve Sinop’taki nükleer santral projelerine katılamadıklarını ifade eden Rennert, bu durumun bazı stratejik sorunlardan kaynaklandığını söyledi. Rennert, “Marmaray öyle bir hikaye oldu ki ne ben çok sevindim ne de meslektaşlarım… Artık 3. havalimanı bizim için bir hedef projedir. İnşaat makinelerinden tutun da mikroçiplere kadar geniş bir ürün yelpazemiz var. Bu sefer birçok ürünümüzü tek bir paketle sunacağız” dedi. Hitachi’nin küresel büyümesinde Türkiye’nin öneminin arttığına dikkat çeken Rennert, son zamanlarda giderek sıklaşan Türkiye ziyaretlerini de bu duruma bağladı. “Burada gerektiği ölçüde temsil edilmediğimiz için bu kadar sık Türkiye’deyim” diyen Rennert, şirketin, 320 bin çalışanı ve 90 milyar dolar geliri olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’de sadece 1 milyar TL’lik bir cirosunun olması, bizim buraya daha çok önem vermemiz gerektiğini gösteriyor” yorumunu yaptı. Marmaray’ın planlamasının başladığı zamanki Türkiye algılarının farklı olduğunu ifade eden Rennert, “O zamanlar Türkiye, ‘One Hitachi’ modelinde çok büyük bir parça değildi. 3. havalimanı bizim için artık bir hedef proje. Türkiye operasyonlarımızı büyütmeyi ve daha kapsamlı kullanmayı düşünüyoruz” dedi. Geçtiğimiz haftalarda Limak ile bir araya gelen Rennert, kendisinin bizzat görüşmelere katılıyor olmasının yeni bir gelişme olduğunu belirterek, “Bu işin biraz daha ciddileştiğini gösterir. Bizim için önemi artmış durumda. 3. nükleer santral olursa o fırsatı da kaçırmak hoşumuza gitmez” dedi. 

Türkiye’yi yakından izliyoruz bizim için cazibesini yitirmedi

Türkiye’de 17 Aralık’ta başlayan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan Klaus Dieter Rennert, “Tabii ki biz de çok yakından takip ediyoruz. Çünkü çok bakan değişti. İlgilenmemiz gereken bir konu diye düşünüyoruz. Türkiye’deki mevcudiyetimizi azaltma yönünde herhangi bir değişiklik yok. Sadece bireylerin yaptıklarına karşılık bir reaksiyon olduğunu görüyoruz. Bizim anladığımız bu” dedi. İstikrarlı bir sistemin son derece önemli olduğunun altını çizen Rennert, “Çok net ve sürdürülebilir kuralların yerinde ve uygulanabiliyor olması lazım. Çünkü tüm yaşanan değişiklikler yatırımlarınızı etkileyebiliyor. Ümit ediyoruz ki Türkiye’deki bu durumda çok kısa bir süre içinde zaten çözülecek. Tekrar istikrarlı yatırım koşullarını yakalamış olacak. Belki zamanlamayla ilgili değişiklikler olabilir ama Türkiye’de olma politikamız değişmeyecek. Bizim için cazibesini yitirmiş değil” açıklamasını yaptı.

Gamze Şener/Dünya