Hobbitlerin evleri günümüze uyarlandı!
Mimarlar, büyük bir kısmı toprağın altında olan, bu sayede çok fazla ısınmayan ve çok fazla soğumayan evler tasarlamaya başladılar...
Fırtına sonrasında yapılan ev
1964'teki Dora fırtınasında, tesadüf eseri William Morgan isimli mimarın Florida'daki evinin yakınlarında, bir kum tepeciği oluşur. Morgan ise o sıralarda bu bölgeye bir ev yapmayı düşünüyordur. Yaklaşık 10 yıl sonra, bu güzel doğal tepeciği yok edip araziye bir ev yerleştirmektense, tepenin içine bir ev yapma fikri gelir aklına. Böylece Florida'nın Atlantik kıyısında Düne House, yani Kum Tepesi Evi isimli bu evler ortaya çıkar.
1975'te yapımı biten bina, havuzların yapıldığı şekilde, tepesinden kazılarak ve püskürtme beton kullanılarak yapılmış. 2 ayrı evden oluşan bina, aylık 1.200 dolara kiralanabiliyor. Ayrıca 1.4 milyon dolar (2.63 milyon TL) vererek iki apartmana da sahip olabilirsiniz. 2'şer yatak odası ve 2'şer banyosu bulunan apartmanların her biri yaklaşık 140 metrekare büyüklüğe sahip. Dairelere sokak seviyesinden giriliyor ve ortak bir merdivenle üst kattaki yatak odalarına çıkılıyor. Alt kattaki oturma odası, yemek odası ve mutfak, okyanusa bakan kapalı bir terasa açılıyor. Buralardaki mobilyaların bir çoğu duvarlara gömülü. Binanın üzeri tamamen çimle kaplı. Bu sayede içerinin sıcaklığı ortalama 21 derecede kalıyor.
Gerçek bir hobbit evi
İngiltere'nin Galler bölgesinde bulunan ev tamamen el yapımı. Simon Dale isimli kişi bu evin yapımını kayınpederiyle beraber üstlenmiş. Eşi ve 2 çocuğuyla bu evde yaşayan Dale, evin yapımım 4 ayda tamamlamış. Ev 3 bin pound'a (9 bin TL) inşa edilmiş ve Dale ailesi çocuklarıyla beraber orada yaşıyor.
Bu evin doğadan aldığım tamamen doğaya verdiğini söylemek yanlış olmaz. Kendi kendine yetebilen Hobbit evinde, atıkları organik gübreye çeviren bir tuvalet bulunuyor. Borular, camlar, kablolar ve evin diğer ufak tefek parçalan, geri dönüşümlü malzemelerden elde edilmiş. Aynca ev şehrin su ve elektrik şebekelerine de bağlı değil. Bahçedeki kuyuyu su içmek ve temizlik yapmak için kullanan aile, pis su ihtiyacı için de çatıda biriken sulan kullanıyor. Aynca bahçedeki güneş panelleri de ışıklandırma, bilgisayar kullanımı ve müzik dinlemek için yeterli enerjiyi sağlıyor. İçerinin ısınması için bir şömine kullanılıyor.
İnşaatta kullanılan kereste ve kütükleri civardaki ormandan sağlamışlar. Ancak ağaç keserken ormanın bir bölümünü çıplak bırakmaktansa, ormanı nispeten zayıflatmayı seçmişler. Dale bunu yaparak bazı ağaçlann daha sağlıklı uzamasını sağladıklannı belirtiyor.
Tamamen eski usulde, testere, çekiç ve keski kullanarak yapüan ev, bir tepenin yamacında bulunuyor. Dış cephesinde çapı 30 santim civarında olan meşe kütükleri kullanılmış. Duvarlar saman balyalarından yapılmış. Hem duvarlarda hem de yerde kum, kireç ve kilden oluşan bir kanşım kullanümış. Bu malzeme ayrıca yağmur ve fırtına gibi hava olaylanna ve çatlamalara karşı da dayanıklı. Evin içinde ve dışında kullanılan boyalar kireç badanası içeren, doğal, nefes alan malzemelerle yapümış. çatının üstü plastikle kaplı, onun da üzerinde toprak ve çimenlik bulunuyor. Bu sayede çatının izolasyonu sağlanırken, yağmur suları da burada toplanarak kullanılabüiyor. Evin ortasmda ikinci kat işlevi gören bir platform var, onu da altındaki keresteler destekliyor.
Yeryüzü Evi
Peter Vertsch isimli isviçreli mimar, tasarımına Erdhaus (Yeryüzü Evi) adım vermiş. Isviçrenin Zürih kantonundaki Dietikon ilçesinde bulunan evler, tamamen geri dönüşümlü malzemelerden yapılmış. Evlerin üzeri çimle kaplı. Bu yüzden uzaktan bakıldığında bunlar yan yana tepecikler gibi görünüyor. Binalar birbirine bitişik olarak inşa edildiği için malzeme ve inşaat masrafları azaltılmış. Evin enerji giderleri de bu sayede azalıyor.
Evlerin büyüklükleri 60-200 metrekare arasında değişiyor. Erdhaus yaşam biriminde 9 tane ev bulunuyor: 3 tanesi 3 odalı, 114 buçuk odalı, 1 tanesi 5 buçuk odalı, 3 tanesi 6 buçuk odalı, 1 tanesi de 7 odalı. Binalar depreme karşı korumalı olarak yapılırken, binalarda yangmlardan etkilenmeyen, eski camlarm geri dönüşümünden elde edilen bir malzeme kullamlmış. Duvarlar tavanla birleşiyor ve bu yüzden tüm odalar yuvarlak bir forma sahip.
Evlerin hepsi yerin altında değil ama hepsinde yeşil çatı uygulaması kullanılmış. Üstleri kapalı olduğu için, kışın sıcak, yazın da serin kalabiliyor. Evlerin ısıtılmasında ise jeotermal pompalar, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri kullanılıyor.
Eski futbolcunun çiçek gibi evi
Manchester United'ın eski futbolcusu Gary Neville bu evi, İngiltere'nin kuzeyindeki Bolton kasabasında, oturduğu evin yarımda inşa ettiriyor. Make Architects'in tasarımı olan evin inşası bittiğinde, İngiltere'nin ilk 0 karbon salınımlı evi olacak.
Yaklaşık 930 metrekarelik inşaat alam bulunan evin maliyeti 8 milyon pound (23 milyon TL) olarak öngörülüyor. İnşaat alam ise yaklaşık 750 metrekare. 4 yatak odası bulunan ev, bir çiçeğin taç yapraklan gibi görünüyor. 6 yaprağın her biri farklı bir alan için aynlmış: Yatak odaları, banyolar, garaj, çocuklar için oyun alanı ve yüzme havuzu. Mayıs ayında Bolton Kasaba Konseyi'nden evin yapımı için onay çıktı ve inşaatı hala sürüyor. çevreci yaklaşımıyla tanınan futbolcu, evin yapımında karbon saliminin en azda tutulmasına özen gösteriyor. İnşaat sırasında civardaki malzemeler kullanılarak, malzemelerin taşınması sırasında salınacak kamyon egzosu ve karbondioksit gibi atıklar da azaltılmış olacak.
Evin ısıtılması ve enerji ihtiyacı için jeotermal ısıdan, güneş enerjisi panellerinden ve rüzgar türbinlerinden yararlanılacak. Bunlardan sağlanan enerji hem yeni ev için, hem de Neville'in arazideki diğer evi için kullanılacak.
Hürriyet Emlak/Eda Utku