Hollanda'ya depreme dayanıklı konut inşa etmeyi öğreten Türkiye'de yıkım neden fazla?
Uzun süredir doğalgaz aramaları sebebiyle ülkenin kuzeyinde sürekli deprem meydana gelen Hollanda, dayanıklı yapı sorununu Türkiye’den çağrılan uzmanlar sayesinde çözüme kavuşturmuş. Peki Hollanda’ya depreme dayanıklı konut inşa etmeyi öğreten Türkiye'nin bu kadar fazla yıkım yaşamasının sebebi ne? Uzun süredir doğalgaz aramaları sebebiyle ülkenin kuzeyinde sürekli deprem meydana gelen Hollanda, dayanıklı yapı sorununu Türkiye’den çağrılan uzmanlar sayesinde çözüme kavuşturmuş
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı yıkımın ardından, Hollanda İnşaatçılar Derneği'nden Rudi Roijakkers’ın söylediği "Hollanda’nın sürekli sarsıntı olan Groningen bölgesinde bize depreme dayanıklı bina yapmayı Türkiye’den gelen uzmanlar öğretti" cümlesi gündeme geldi.
Uzun süredir doğalgaz aramaları sebebiyle ülkenin kuzeyinde sürekli deprem meydana gelen Hollanda, dayanıklı yapı sorununu Türkiye’den çağrılan uzmanlar sayesinde çözüme kavuşturmuş.
Pazartesi gününden bu güne tüm Avrupa’da olduğu gibi, Hollanda’da da medya ve uzmanlar, Kahramanmaraş depreminin neden bu kadar büyük hasar yarattığını tartışıyor.
Özellikle de Hollanda’da bu konuyu çözen Türkiye'nin neden aynı şeyi kendi ülkesinde uygulamadığı gündem oldu.
Peki Hollanda’ya depreme dayanıklı konut inşa etmeyi öğreten Türkiye'nin bu kadar fazla yıkım yaşamasının sebebi ne? İşte ayrıntılar...
BBC'den Yusuf Özkan'ın haberine göre; "Kahramanmaraş depreminin yol açtığı yıkım önlenebilir miydi?" sorusunun yanıtı tartışmalarla sık sık gündem olurken; Hollandalı uzmanlardan bu soruya, “Evet” yanıtı veriliyor.
Delft Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Sander Pastarkamp, "Bu tür şiddetli depremler için bile depreme dayanıklı inşaat kesinlikle mümkündür" açıklamasında bulundu.
Hollandalı kamu yayıncısı NOS’a değerlendirmelerde bulunan Pastarkamp, şu anki en büyük problemin Türkiye'deki pek çok binanın yığma olması.
Pasterkamp, neme dayanıklı ve ses geçirmez bu yapıların depreme dayanıklı olmadığına dikkat çekiyor.
Hollandalı profesör, deprem bölgesindeki binaların hafif olmasının altını çizerek, binaların sarsılan toprakla hareket etmek istediğine vurgu yaptı ve bina ne kadar hafifse, hareket esnasında o kadar az enerji açığa çıkaracağını belirtti.
Türkiye’deki kentlerin yeniden inşasında beton ve çelikle daha dayanıklı yapıların inşa edilmesini öneren Pastarkamp, bir başka seçeneğin de ahşap yapılar olduğunu dile getirdi.
Tek haneli ahşap konutların depreme son derece dayanıklı olduğunu vurgulayan Pasterkamp, "Çünkü hafiftirler ve her şey birbirine çivilenmiştir, bu nedenle tüm yapı sağlam bir şekilde birbirine bağlıdır" şeklinde konuştu ve bu durumda bir kirişin arızalanması halinde, genellikle taşıma ağırlığını bir başkasının üstleneceğini ifade etti.
Hollanda İnşaatçılar Derneği'nden Rudi Roijakkers da, Japonya’nın başkenti Tokyo ve Yeni Zelanda’yı işaret ederek, büyük ölçekli depremler için bile dayanıklı yapılar yapılmasının kolaylıkla mümkün olduğuna dikkat çekti.
Roijakkers, deprem esnasında hareket eden esnek binaların önemini vurguladı ve bunu tekerlekli paten üzerinde denge sağlama ile örneklendirerek; aynı yöntemin konutlar için de uygulanabileceğini belirtti.
Bu şekilde zeminin hareketlendiği anlarda evlerin istikrarlı bir şekilde ayakta durabileceğine dikkat çeken Hollanda İnşaatçılar Derneği yöneticisi, bu yöntemin Türkiye’deki uzmanlar tarafından da çok iyi bilindiğini aktardı.
Roijakkers, "Türkiye’den çağrılan uzmanlar Groningen'de bize depreme dayanıklı bina yapmayı öğretti" diye konuştu, fakat Hollandalı yöneticiye göre, Türkiye’deki denetim yetersizliği ve bu yöntemin çok pahalı olması sebebiyle yüksek şiddette depreme dayanıklı yapılar inşa edilemiyor.
Türkiye’deki yapı denetim eksikliğine dikkat çeken bir diğer isim de University College London İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Dina D'Ayala oldu ve Türkiye’deki yönetmeliğin, Avrupa'daki yapı mevzuatı ile hemen hemen aynı seviyede olduğunu aktardı. Pratikte uygulamanın zayıf olduğuna vurgu yapan D'ayala, RTL Haber’e yaptığı açıklamasında, Türkiye’de malzemelerin daha sıkı denetlenmesine ve müteahhitlerin daha fazla eğitime ihtiyacı olduğunu belirtti.
Hollanda İnşaatçılar Derneği’nden Rudi Roijakkers, Türkiye’de kullanılan yapı malzemelerinin kalitesiz olduğunun altını çizdi ve şehirlerin büyüdüğünü belirterek, "Birçok yerde yüksek binalara ihtiyaç duyuluyor ve bu nedenle insanlar ucuz ve kolay seçeneklere yöneliyor" açıklamasında bulundu.
HOLLANDA'DA 2012'DE YAŞANAN DEPREMDE NELER OLDU?
Hollanda, Avrupa’da deprem sorununu en çok yaşayan ülkelerden. 75 yıl önce kurulan NAM adlı şirketin Kuzey Denizi’nde yaptığı doğalgaz arama çalışmaları, ülkenin kuzeyindeki Groningen kentinde sık sık deprem olmasına sebep oluyor. Bunlar Türkiye’deki kara yüksek depremler değil, büyüklükleri 1.5 ile 4 arasında değişiklik gösteriyor.
Fakat, zeminin oldukça yumuşak olduğu deltada, bu şiddetteki sarsıntılar bile ciddi hasarlar oluşturabiliyor.
Bölgede 2012 yılında meydana gelen 3,6 şiddetindeki depremden sonra İstanbul Teknoloji Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü’nden Prof. Dr. İhsan Engin Bal, Groningen’deki Hanze Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ne davet edildi ve ekibi ile depreme dayanıklı yapılar konusunda hem eğitim hem de uygulama açısından Groningen’e öncülük yaptı.
Hollanda hükümeti de, Groningen civarındaki binalar ve altyapının yenilenmesi ile halkın zararının karşılanması için 1,5 milyar euro'yu aşan bütçe ayırdı.
Deprem sebebiyle konutu ve iş yeri hasar görenler için 30 bin Euro'ya kadar tazminat veriliyor. Bunun yanı sıra, deprem korkusu ve stresi sebebiyle sağlık sorunları olan bölge halkı için psikolojik destek sağlanması da gündemde yer alıyor.
Japon profesör Shinji uyardı: Kahramanmaraş'ta güçlü bir deprem yaşanma olasılığı...
Deprem Vakfı Başkanı da isyan etti: Betona su katan müteahhide bir daha ihale verilmesin!