Genel

Hotiç'in Esas Holding'le yürüttüğü satış görüşmesi olumsuz sonuçlandı!

Ayakkabı firması Hotiç'in Esas Holding'le yürüttüğü satış görüşmesi olumsuz sonuçlandı. Şirketin patronu Mehmet Hotiç, " Babamızın kurduğu şirketi satmaya kıyamadık. Süreç bitince çok rahatladık " dedi...

Ayakkabı firması Hotiç'in Esas Holding'le yürüttüğü satış görüşmesi olumsuz sonuçlandı. Şirketin patronu Mehmet Hotiç, "Babamızın kurduğu şirketi satmaya kıyamadık. Süreç bitince çok rahatladık" dedi.


Türkiye'nin köklü ayakkabı firmalarından Hotiç'in Esas Holding'le yürüttüğü satış görüşmesi olumsuz sonuçlandı. 75 yıllık marka yoluna bir aile şirketi olarak devam etmeye karar verirken, şimdilik satış defterini kapattı. Hotiç Ayakkabıcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hotiç, "Aslında görüşmeler başladıktan sonra bile bunu yapamayacağımızı anlamıştık. Sonuçta babamızın kurduğu bir şirket. Burası tam bir aile şirketi ve eğlenerek çalışıyoruz. Ailede satışı hiç istemeyen bireyler de vardı. Sonunda verilen teklifi beğenmeyince o defteri kapattık ve rahatladık. Deri ayakkabıda Türkiye'de pazar lideriyiz. Şimdi hedefimiz hızla büyümek" diye konuştu. Türkiye hazır giyim ve ayakkabıcılık sektörünün duayen isimlerinden Hotiç'le, markanın bundan sonraki büyüme stratejilerini konuştuk... 


 Esas Holding'le yürüttüğünüz satış görüşmeleri olumsuz sonuçlandı. Neden olmadı? 

Daha önce yurtdışı fonlarla görüşmüştük. Esas'la Nisan 2013'te ön anlaşma imzalayarak satış sürecini başlattık. Niyetimiz kısa sürede satışı bitirmekti. Doğal olarak geçen yılki mali sonuçlar üzerinde bir değerlendirme yapıldı. Ancak süreç uzadıkça parametreler ve işin matematiği değişti. Yaptığımız çatı anlaşmasının da temeli bozuldu. Bu yılın parametreleriyle devam etmek istedik. Çünkü 2014 bizim için çok iyi bir yıl oldu. Geçen yılki performansı baz alarak bu yıl şirket satmanın doğru olmayacaktı. 


ÇOĞUNLUK BİZDE OLACAK 

 Bu yılki rakamlar üzerinden mi devam etmek istediniz? 

Sadece bu değil birçok dinamik süreci etkiliyor aslında. Ailede zaten satışa pozitif bakmayan kardeşlerim vardı. Biz 6 kardeşiz ama şirkette dördümüz ortağız. Şartlar değişince hiç kimse sıcak bakmamaya başladı. Süreç uzayınca bütün piyasa tedarikçilerimiz, çalışanlarımız satışı duydu. 100 tedarikçimiz, 900 çalışanımız var. Onlar "Hiç değilse yönetimde kalın" diye bize talepte bulundular. 


 Onların verdiği rakam beklentinizin çok mu gerisinde kaldı? 

Tabii işin bir de parasal boyutu da önemli. Son verilen rakam beklentimizin altında kaldı. 2014'teki büyüme hızımız çok yüksek çünkü. Geçen yıl 160 milyon TL olan ciromuzu bu yıl 220 milyona çıkaracağız. Bu da yüzde 35'lik bir büyüme demek. Sadece eylülde net satışlarımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53 arttı. Her üç yılda bir yüzde 100 büyüyoruz. 


 Bu fiyata bu şirket satılmaz mı dediniz? 

Gerçekten burada asıl faktör fiyat olmadı. Bir süre sonra başka şeyler öne çıkıyor. Sona yaklaştıkça 'ne olursa olsun satmayalım' kararımız ağırlık kazandı. Kardeşim Ahmet, "Abi sen bu şirketi satarsan ben ne iş yaparım" dedi. Çünkü 4 kardeş, çocuklar, yeğenler, kuzenler burada hem çalışıp hem eğleniyoruz. Bu bizim hayat tarzımız. 


 Yani artık satış defterini kapattınız mı yani? 

Bundan sonra bir satış olacaksa sadece azınlık hissesi satışı olacaktır. Aile olarak bu süreçte aslında biz bir testten geçtik ve Hotiç'in yönetimini hiçbir zaman bırakmama kararı verdik. Çünkü insan bazen düşünce ile uygulama arasında gidip geliyor. Satış tarihi yaklaşınca hiçbirimiz buna hazır olmadığımızı gördük. Şimdi müthiş rahatladık aslında. Çok uzun sürdüğü için çalışanların bile motivasyonu bozuluyor. Bu nedenle şirketler bu sürece çok iyi düşünüp tartıp girmeliler. Esas'la görüşmeleri sonlandırınca birçok fon kapımızı çalmaya başladı. Bundan sonra kesinlikle çoğunluk hissemizi satmayacağız. Yüzde 51 hep bizde olacak. Çok uzun sürüyor, çalışanların da motivasyonunu bozuyor. 


ERBİL'DE SATIŞIMIZ ÇOK YÜKSEK

 Bundan sonra büyüme planınız nedir? 

Halen 125 mağazamız var. Bu sayıyı 5 yıl içinde 250'ye çıkarmak istiyoruz. Bunun için 10 milyon TL'lik yatırım yapacağız. Ciromuz da 500 milyon liraya çıkacak. Deriyle ilgili her türlü ürün grubunda büyümek istiyoruz. Çanta ve aksesuvar işimizi büyütüyoruz. 


 Her bölgede var mısınız? 

Evet... Van, Batman, Diyarbakır'da da varız. Elazığ'da da mağaza açacağız. O bölgedeki mağazalarımızın performansından çok memnunuz. 


 Yurtdışı yatırım? 

Rusya'da mağaza açmıştık. Çok iyi satış rakamlarına ulaştık ama sonra karışıklık nedeniyle kapattık, pazarı test etmiş olduk. Abu Dabi'de varız. Dubai'de mağaza açmak üzereyiz. Erbil ve Bağdat'ta satışlarımız çok iyiydi ama bir miktar düştü. Bunun kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Orada da erkek ağırlıklı satıyoruz. Çünkü kadının ihtiyacını da erkek satın alıyor. Ama önceliğimiz Türkiye. Yurtdışında fırsatlara bakıyoruz.


İTALYANLAR KAPIMIZI ÇALIYOR

 Siz yurtdışında marka almayı düşünüyor musunuz? 

Açıkçası marka satın almayı büyümenin bir yolu olarak görüyoruz. Bu konuda özellikle İtalya'dan çok sayıda teklif aldık. 


 Piyasada üretimi durduğunuz konuşuluyor... 

Evet biz de duyuyoruz ama biz üretici kimliğimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Sadece kapasitemizi üçte bir oranında azalttık. Yaya markamızın üretimini durdurduk ama Hotiç üretmeye devam ediyoruz. Senede 150 bin çift ayakkabı üretiyoruz. Çünkü üretim bizim için aynı zamanda Ar-Ge demek. 


 İthal ayakkabıya vergi getirilmesi sizi nasıl etkiledi? 

Hiçbir zaman Uzakdoğu'dan Çin'den ithalat yapmadık. İspanya'dan yaptık. Ayakkabıya ithalat vergisi getirilmesi bizi koruyor. Çünkü biz üreticiyiz.


100 ÇİFT AYAKKABIM VARDIR

 Siz Hotiç'ten mi giyiniyorsunuz? 

Hayır, öyle söylenemez. Sevdiğim ve beğendiğim markaların ürünlerini alırım. Mesela ayağımdaki Valentino. Sonuçta biz yenilikleri takip etmek için almak zorundayız. Sadece giyinmek için almıyoruz. 100 çift ayakkabım vardır. O dokuyla temas etmek benim için önemli. 1978'den beri moda için yurtdışında çok vakit geçiriyorum. Gece 1'e kadar Paris'te, Londra'da vitrinlerin ışıkları kapanana kadar tüm mağazaların vitrinlerine bakarım. Bu bizim için bir yaşam tarzı oldu. 


 Ayakkabı tezgâhına geçip üretim yapar mısınız? 

Ben bir tezgâha oturup ayakkabı yapamam ama kardeşim Serdar Hotiç yapar. Kendisi Türkiye'de ayakkabıyı en iyi bilen kişidir. Ben yıllarca giyim tarafından çalıştığım için ben olaya komple bakıyorum.


SEMT PAZARLARINDA TERLİK SATTIM

Saraybo sna lı göçmen bir ailenin 6 çocuğundan biri olan Mehmet Hotiç, ODTÜ'de endüstri işletmeciliği eğitimi aldı. Koç, Sabancı, Boyner gibi Türkiye'nin köklü gruplarında CEO'luk yapan Hotiç, 50 yıldır iş çalıştığını söylüyor. 7 yıl önce profesyonel hayata veda ederek kendi şirketinde tam zamanlı olarak çalışmaya başlayan Mehmet Hotiç, "6 yaşından beri atölyelerde deri üzerinde uyuyarak büyüdüm. Kumaşa ve deriye dokunmayı çok severim. Derinin kokusu ve dokusu benim için vazgeçilmezdir. 1955'te Kadıköy'de 2 mağaza açtık. Ben 11 yaşında o mağazaya her gün düzenli gidip çalışıyordum. Kadıköy Maarif Koleji'nde okurken köprü altında terlik satıyordum. Belli saatten sonra da semt pazarlarına gidiyordum. Bu nedenle şu an çok sevdiğim bir işi yapıyorum. Şirketi satsaydım B planım yoktu. Spor yapmak en büyük merakım. Zaman buldukça golf oynuyorum" diye konuştu.


DOĞULU ERKEK DE RENKLİ AYAKKABI İSTİYOR

 En çok kadınlar mı erkekler mi ayakkabı alıyor? 

Bizim satışlarımızda kadın ve erkek satışları eşit seviyede. Ancak Batı'da daha çok kadın, Doğu'da ise erkek ayakkabısı satıyoruz. Erkekler de kadınlar gibi modayı ve yenilikleri takip ediyor. Erkek ayakkabılarının tabanını kırmızı, yeşil, mavi yaptık. İstanbul'da olduğu kadar Doğu ve Karadeniz'de de bu ayakkabılar büyük ilgi gördü. Yaşamda erkek-kadın yaklaşıyor. Erkek de güncel olmak istiyor.


Feride Cem/Sabah