Kentsel Dönüşüm

Hüseyin Aslan: Kentsel dönüşüm süreci iyi değerlendirilmeli!

İçinde bulunduğumuz konut sektörünün ekonomideki yeri ve ağırlığı büyük. Ayrıca konut sektörü mevsimsel olarak ve genel olarak işsizliğin önlenmesinde de önemli bir istihdam alanı yaratmakta...

Yk Parti Hükümeti'nin Cumhuriyet'in 100. Yılı olan 2023 hedefi ve "Yeni Türkiye" vizyonu toplumun motivasyonu açısından çok önemli bir hedeftir. 2023 hedefi olarak Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olması, fert başına düşen ulusal gelirin 25 bin dolar, ihracatın da 500 milyar dolar olarak öngörülmesi, topluma moral vermek ve umutları diri tutmak açısından da çok değerlidir. Bu hedeflere elbette ulaşılabilir. 


Ancak bu hedefin gerçekleşmesi için mutlaka yapısal reformların da gerçekleşmesi, büyüme modelinin değiştirilmesine de ihtiyaç vardır. Bugünkü büyüme modeli ithalata, kamu yatırımlarına ve kamu harcamalarına dayanan bir modeldir. Yani büyümede öncelik kamuya verilmiştir. 


Bugünkü modelin bir ayağı da dışarıdan gelen ve her an ülkeyi terk etmeye hazır sıcak parayla cari açığın finanse edilmesidir. Bu model ekonomiyi her an kırılgan hale getirebilecek bir modeldir. Bu modelin yerine sanayi üretimine ve katma değeri yüksek sanayi malı ihracatına öncelik veren bir modele ihtiyaç var. 


YAPISAL REFORM İHTİYACI 


Türk ekonomisi bugün içe kapanan bir ekonomi değil dünyaya açılan ve global ekonomideki olumlu-olumsuz gelişmelerden her an etkilenebilen bir ekonomidir. Yurtdışında herhangi bir ülkede örneğin Amerika'da Çin'de ve Avrupa ekonomilerinde faiz ve tahlil ile ilgili herhangi bir karar doğrudan doğruya Türk ekonomisini de etkilemekte. Bu nedenle böylesine dış etkenlerden doğrudan doğruya etkilenen ekonomide yapısal reformlara geçilmesi, makro ve mikro dengeleri sağlam, dış etkilere karşı kırılgan olmayan dirençli bir yapıya kavuşmalı. Ayrıca 2023 hedeflerine ulaşabilmek için ekonominin sosyal boyutu da gözden uzak tutulmamalı. Sanayi ve turizm yatırımlarıyla yeni istihdam alanları açılmalı, tarım sektörü model teknolojiyi kullanmalı ve finansman açısından da teşvik edilmelidir. Türkiye tarımsal üretim bakımından yeniden kendine yeten bir ülke durumuna getirilmeli. 

Günümüzde yüzde 10'a ulaşan işsizliğin ve aynı boyuttaki enflasyonun düşürüldüğü, yoksulluğun olmadığı, büyümenin ithalata ve kamu yatırım ve harcamalarına değil sanayi üretimine dayandığı, katma değeri yüksek sanayi ürünlerinin ihraç edildiği yeni Türkiye modeli 2023'te öngörüldüğü hedeflere ulaşabilir. 


DÖNÜŞÜM DEĞERLENDİRİLMELİ 


İçinde bulunduğumuz konut sektörünün ekonomideki yeri ve ağırlığı büyük. Ayrıca konut sektörü mevsimsel olarak ve genel olarak işsizliğin önlenmesinde de önemli bir istihdam alanı yaratmakta. 

Bu nedenle hükümetin kentsel dönüşüm politikası ve buna dayalı yasal düzenleme yerindedir, çok önemli bir adımdır ve mutlaka da desteklenmelidir. 


Ancak uygulamada ortaya çıkan sorunlar zaman yitirilmeden çözümlenmeli. Bugün, ne yazık ki hükümetin çok iyi niyetle ve ileri bir adım olarak kamunun gündemine taşıdığı kentsel dönüşüm, deprem riski taşıyan eski binaları yıkıp yerine yeni çok katlı bina yapmak olarak algılanmakta. 

Bu tarz bir kentsel dönüşüm, yap-satçı bir anlayışla konut stoğu yaratmaktan başka bir sonuç vermez. Oysa kentsel dönüşüm yeni bütüncül bir anlayışla, yeşil çevre dokusuyla, fiziki ve sosyal altyapısıyla insanların uygar ihtiyaçlarını karşılayacak bir anlayışı esas almalı. 


BELEDİYELER PROJE ÜRETMELİ 


Bugün İzmir'de gözle görülür, elle tutulur bir kentsel dönüşüm faaliyeti yoktur. Belediyeler, kendilerini kentsel dönüşüm konusunda seyirci bir konumda görmekte ve bu konuda görevlerini yapmamaktadır. İzmir'de konutların yüzde 60'ı deprem riski taşımakta, halkın yüzde 40'ı ilkel koşullarda kirada oturmakta ve gecekondular yağ lekesi gibi İzmir'i çepeçevre sarmaktadır. 

Belediyeler yeni bir anlayışla imarlı, altyapılı arsalar ve konut üretim alanları üretmeli. 

Dar ve sabit gelirlilerin konut sahibi olabilecekleri yeni bir anlayışı ve finansman modelini geliştirmeliler. 



KONUTTA "YENİ TÜRKİYE" 


Konut sektöründe de "Yeni Türkiye" ancak eski uygulamaları bir tarafa bırakarak, yeni bir konut politikasıyla kentsel dönüşümü sağlamalı ve bu süreçte seyirci konumunda operasyonel bir konuma geçilmesiyle oluşabilir. Bu arada TOKİ konut sektöründe 'tekelleşmeye yol açmamalı, tam tersine 'öncü' ve 'düzenleyici' konuma gelmeli konut kooperatifleri de özendirilmelidir. İzmir'de geniş katılımda kentsel bütünlük anlayışı içinde bir konut seferberliği başlatılmalı. 


İZMİR SAĞLİK BÖLGESİ 


Ege Bölgesi turizm, sanayi ve tarım açısından çok önemli bir potansiyele sahip. Ancak, ne var ki bu potansiyel harekete geçirilememiştir. Yeni Türkiye hedefinde İzmir'in ve Ege Bölgesi'nin potansiyelinin harekete geçirilmesi, ekonomimize önemli bir katma değer sağlayacağı gibi 2023 hedeflerine ulaşılmasını da kolaylaştıracaktır. 

özellikle sağlık turizmine önem verilirse İzmir ve Ege çekim merkezi haline gelir. 

Ege-Koop'un hazırladığı ve önceki bakanlar kurulunca gündeme alınan 'İzmir Sağlık Bölgesi' de İzmir'i çekim merkezi yapar, ekonomiye ciddi bir katkı sağlar, öte yandan izmir ve Ege önemli bir tarımsal potansiyele sahiptir. Tarım model teknolojiyi kullanırsa ve kredi desteği verilirse Ege'de tarımsal üretim ve verimlilik artar, bunun ihracata katkısı büyük olur ve böylece Yeni Türkiye'nin 2023 hedefine ulaşmak kolaylaşır. 



İZMİR MARKALAŞMALI 


'Bugün İzmir'in en acil ihtiyacı nedir?' diye sorulursa en kısa cevap 'markalaşmak'tır. Turizmde özellikle termal ve sağlık turizminde İzmir markalaşırsa bunun 2023 hedeflerine katkısı büyük olur. Çok basit bir örnek vermek gerekirse Çeşme'nin ve Alaçatı'nın markalaşması turizm gündeminde İzmir'in yer almasını sağlamıştır. 


Yeni Asır Ek