Hüseyin Kaptan: Deprem için özel yasalar çıkarılmalı
Marmara Depremi'nin 10. yıldönümünde uzmanlar uyarılarını sürdürüyor
Büyük felaketin 10'uncu yıldönümünde ölenler çeşitli etkinliklerle anıldı. Depremin yıkıcı etkisini hisseden bölgelerde deprem tatbikatları yapıldı. Düzenlenen bilimsel toplantılarda vatandaşlar ve devlet yetkilileri bir kez daha depreme karşı duyarlı olmaya çağırıldı. Bu taplantılardan birini de CHP İstanbul İl Başkanlığı düzenledi. "Depremini bekleyen kent; İstanbul" konulu panelde uzmanlar, olası Marmara Depremi ve İstanbul'a etkileri konusunda ürkütücü bilgiler verdi. İşte uzmanların bir kez daha hatırlattığı gerçekler...
ÖZEL YASA ÇIKARILMALI
Prof. Dr. Hüseyin Kaptan (YTÜ Şehir Planlama Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi): Deprem için İstanbul'a özel yasalar çıkarılmalı. Deprem insanların korku ve hayallerinden daha tehlikeli bir yıkım yaratabilir. İstanbul'a özel kentsel dönüşüm yasası çıkarılmalı. Tarihi yarımadanın olası depremde durumu vahim. Birgün torunumu ziyarete gittim. Çocuklarımın oturduğu evin depreme dayanıklı olup olmadığını inceledim. Binanın zemin katına indim baktım. O gece torunumu da alıp kendi evime döndüm. Birçok insan oturduğu binanın durumunu bilse gece evinde uyuyamaz.
YAPILARIN YÜZDE 1'İ ÇÖKECEK
Prof.Dr. Haluk Eyidoğan: (İTÜ Maden Fakültesi Yer Fiziği Anabilim Dalı Başkanı): İstanbul nüfusu plansız bir biçimde hızla artıyor. Kente Anadolu'dan akın değil, insan yığılması söz konusu. Marmara'da son 2 bin yılda 6.5 ve üzeri şiddette 50 deprem yaşandı. İstanbul çevresini cazibe merkezi yapmak çok büyük bir risk. Yapı stoğu olası bir depremde çok büyük yaralar alacak. İstanbul'da 1 milyon 500 binin üzerinde yapı var. Marmara Depremi'nde İstanbul'daki binaları yüzde 1 çökecek, yüzde 6'sı ağır hasarlı olacak, yüzde 15'i ise orta hasar alacak. Bu verilere göre 15 binin üzerinde yapı depremde çökecektir. Kentin zemin sorunu var. İstanbul'un zemini çok sağlam değil. Depremde en çok zararı fay hattına yakın yerler görecek. Biran önce kamuya ait yerler ve riskli bölgeler elden geçirilmeli. İstanbul'da doğru düzgün bir deprem envanteri bulunmuyor. Tehlikenin boyutları tahminlerin üzerinde. Kentsel dönüşüm doğru düzgün uygulanmış değil. Eski yerleri yıkıp yerine iş merkezi ve gökdelen dikmek kentsel dönüşüm değildir. Depreme dayanıksız kültür başkenti olur mu?
3'ÜNCÜ KÖPRÜ NÜFUSU DAHA DA ARTIRIR
Mustafa Erdoğan (İTÜ Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı): "Merak ediyorum devletin elinde ayrıntılı bir deprem haritası var mı? İstanbul'un yüzde 48'si ormanlık alan, yüzde 18'i su havzası, yüzde 18'i tarım alanı ve yüzde 4'ü ise hastalıklı dediğimiz kayan topraklardan oluşuyor. Kentin sadece yüzde 12'si yerleşim ve yapı alanı. Bu yüzde 12'lik alan zaten dolmuş durumda. İstanbul'da yeni yerleşim yeri kalmadı. Kent ısrarla göç almaya devam ediyor. İstanbul'daki binaların yüzde 56'sında deprem direnci düşük. 1999 depreminden önce yapılan binaların yüzde 85'i deprem kriterlerine göre sorunlu. Bu yapıların mutlaka ya güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. İstanbul'un nüfusu gelecekte 25-30 milyon olacağı belirtiliyor. Bu nüfusun yerleşeceği bir alan var mı? Kentin suyu, arazisi, elektiriği, yapı malzemesi bu kadar büyük bir nüfusu kaldırmaz. 3. köprü nüfus artışı ve göçü daha fazla tetikler. Eğer 3. köprü yapılırsa İstanbul büyük yara alır."
Vatan/Mert İnan