Sektörel

Hüseyin Samut: Arsaları önceden keşfedip alıyoruz!

Hüseyin Samut, "Şirket olarak yapılmayanı yapmayı deniyoruz sürekli. Başarılı da oluyoruz. Yapılmışı değil yapılmayanı hayata geçiriyoruz. Konut yapacağımız arsaları keşif yaparak projelendirip önceden satın alıyoruz." dedi...


İnşaat ve gayrimenkul sektöründe 20 yıldır faaliyet gösteren Samut Yatırım, son yıllarda ardı ardına hayata geçirdiği önemli projeleriyle sektöründe hızlı büyüyen firmalar arasında yer almayı başardı. Samut Projeleri’yle uluslararası değere sahip yatırımlara da imza atan firma yükselen markalar kategorisine girdi. 


Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı genç İşadamı Hüseyin Samut’un yaptığı Samut Yatırım, Antalya’da yaptığı ulusal seviyede çalışmaların yanı sıra yurtdışı düzeyinde yaptığı çalışmalar sayesinde sektöründe uluslararası bir markası haline gelmeye devam ediyor. Üst düzey konut projeleriyle adından sıkça söz ettiren genç işadamı çalışmalarına uluslararası nitelikler kazandırarak sektörün dinamikleri arasında yer almayı başardı. Yurtdışı’nda ve Türkiye’de en beğenilen yapı markaları ile çalışan Samut, seçkin müşterileriyle de firmasının markalaşmasında önemli rol oynadı. Birçok yabancı müşteriye sahip olan Samut’un yerli ve yabancı olmak üzere ünlü sanatçı, sporcu, işadamı ve bürokrat müşterileri dikkat çekiyor. Yakın zamanda Samut Gold Palas isimli butik otel ile turizm sektörüne de girecek olan Samut Yatırım’ın markalaşması farklı sektörlerde de devam edecek. Kabuğunu kırarak yoluna devam eden ve bu sürecin pek kolay gerçekleşmediğini belirten Samut Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Samut, her çalışmada üst düzey fikirler ile yola çıktıklarını söyleyerek şu ifadelerde bulundu.


“Avrupa’da AR-GE Çalışmaları Yapıyoruz”


“20 yıldır sektörümüzde hep yenilikçiliği ve mutlak kaliteyi felsefe haline getirdik. Türkiye’de özellikle inşaat ve gayrimenkul sektöründe markalaşmak sanıldığı kadar kolay değil. Ama biz Türkiye’nin yanı sıra uluslararası düzeyde markalaşmak için de adımlar attık. Şirket olarak; “Nasıl bir adım ileride oluruz” diye düşünüp her projemizi ve çalışmalarımızı buna göre hazırladık. Eğer seçilen olmak istiyorsanız müşteriyi şaşırtacak kalitede bir işe imza atmanız gerekir. Biz bunu her projemizde başardık. Avrupa’nın en önemli ülkelerine gidip, sektörün en iyileri ile bir araya geldik ve fikir alışverişinde bulunduk. Çok önem verdiğimiz AR-GE çalışmalarıyla başta Avrupa olmak üzere pek çok noktada araştırma ve inceleme çalışmalarında bulunduk. İşbirliği yaptığımız Avrupa’nın kalitesini Antalya’ya getirerek buradaki müşterilerimize sunduk. Değişim, yenilik ve gelişim üçlemesini şirketimizin her aşamasında başarıyla uyguladık. 20 yıllık süreçte kriz dönemleri de dahil olmak üzere üst düzey CEO’larımız ile kötü süreçleri olumsuz etkilenmeden atlatmayı başardık. Nihayetinde geriye dönüp baktığımızda yaptığımız işlerde ne kadar başarıya ulaştığımızı gördük. Geride kalan süreçte ülkenin en önemli isim ve organizasyonları tarafından sunulan ödül ve takdirler ile başarılarımız tasdikleşmiş oldu. Ama bizim için en önemli başarı müşterilerimizin 

memnuniyeti oldu. Bunu da bizi seçen seçkin isimler ile görebiliyoruz.


“Arsaları Önceden Keşfedip Alıyoruz”


Şirket olarak yapılmayanı yapmayı deniyoruz sürekli. Başarılı da oluyoruz. Yapılmışı değil yapılmayanı hayata geçiriyoruz. Konut yapacağımız arsaları keşif yaparak projelendirip önceden satın alıyoruz. Çünkü arsanın konumu ve zemin etüdü oldukça önemli. Kaliteden asla kaçmıyoruz. Yaptığımız konutlarda fikirlerimiz ve projelerimiz gibi kullandığımız en ufak malzemeyi bile üst düzey malzeme yani en iyi markaları tercih ederek kullanıyoruz. Bütün buları bir araya getirdiğimizde ana felsefemiz olan yenilikçiliği ve mutlak kaliteyi başardığımızı görüyoruz. Bunlar da markalaşmada en büyük unsurlar oluyor. 


Öte yandan risk politikamızı en iyi şekilde uyguluyoruz. Aile şirketi olduğumuz için yaptığımız her işi birbirimize danışarak yapmayı uygun buluyoruz. Sıfır risk ile yola devam etmek için işlerimiz ile ilgili her şeyi planlı, programlı şekilde gerçekleştiriyoruz. Bu politikamız sayesinde asla risk almıyoruz. Uyguladığımız bu politika da bizi başarılı kılan bir başka unsur oluyor“