Hüseyin Sözlü'den kentsel dönüşüme yön verecek açıklamalar!

Cumhuriyet dönemi şehirciliği açısından, hızlı şehirleşmeye kamusal alanda iyi cevap verilemediğini belirtti. Başkan Sözlü “ Halkın ekonomik durumu da sağlıklı konutlar üretilmesine izin vermediği için ortaya böyle bir tablo çıktı. Bundan  Adana  nasibini almıştır, dünyanın incisi İstanbul ve bir çok şehrimiz de nasibini almıştır” dedi. 

YÖNETMELİKLERE UYULMAMASI EN BÜYÜK RİSK

Kentsel dönüşüm nasıl yapılır? Riskli binalar nedir? Sorularına da yanıt veren Başkan Hüseyin Sözlü, şöyle devam etti: “1998 Depreminden önceki yönetmeliklere dahi disiplinle riayet edilirse yine sorunlar azalıyor. Bunun örneği Ceyhan Depremi’nde yaşandı. 98 öncesi yönetmelik belki tam yeterli değil ama örneğin bina 5 kat ruhsat almış ve yönetmeliğe uyularak inşa edilmişse sorun yaşanmamış. Daha sonra 5 katlı binaya nasıl olduysa iki kat eklenmiş ve o bina yıkıldı depremde. Riskli binaların yenilenmesiyle ilgili de, uygulama aşamasında kamunun, ilgili bakanlığın gecikmesinden dolayı sıkıntı çekildiğini biliyoruz.”

ADANA’DA YENİLENEN ALANLARDA 2.4’TEN FAZLA YOĞUNLUK YOK

Adana’da 2 yoğunlukla kentsel dönüşüm yapılırken, İstanbul’da 8-10-12 yoğunluk emsallerle bina yenilemeleri gerçekleştirildiğini hatırlatan Başkan Hüseyin Sözlü, şunları söyledi: “Yenilenen alanlarda 2.4 yoğunluğun üzerinde Adana’da bir uygulama yapılmadı. Yani hak sahipleri var, müteahhit devreye girecek ve hak sahipleri de, müteahit de memnun olacak. Bunu 2.4 yoğunlukta tutmak kentsel dönüşüm açısından, şehirciliğe riayet açısından hakikaten bir ahlak emsalidir. Seyhan Belediye Başkanım bu konuda Büyükşehir Belediyesi’yle fikir birliği içinde olduklarını söyledi. Yeni İmar alanları açmayacağız. Bizden önce açanlar varsa oraların yoğunluğunu ona göre yapıyoruz. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda 1. dönemim ama belediye başkanlığında 4. dönemim ve 17 yıllık belediye başkanıyım. Seyhan’da, Çukurova’ da, Sarıçam’da imar yoğunluğunun 2.4’ü geçmişliği yoktur. Bu konuda, kentsel dönüşümde gerçekten bir ahlakı var bu şehrin.”

3-4 BİNANIN RANTINA ŞEHRİMİ KURBAN ETMEM

Başkan Hüseyin Sözlü, “Mühendisler o işin artık akıl yönünü biliyorlar. Biz kentsel dönüşümde tasarıma riayet etmeliyiz, metre yükseltmeye değil. Tasarım adamakıllı olmalı. Şehrin bu konudaki ihtiyacı adam akıllı oturup düşünülmeli. Yapı müteahhitlerinin ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda ne önerisi varsa birlikte irdelemeye açığız. Bunu bizzat İMO yöneticilerine söyledim. Şehir planlamasının ahlakı vardır. Şehir planlamasında ahlaka riayet etmek üzere her fikre açığız. 3-4 binanın rantına ne kendimi ne de şehrimi kurban ederim. Bu sözüm kayıt altına alınsın, aksini gören olursa hodri meydan. Adana’da bugün yavaş giden şeyler olsa da bir disiplin, bir kural var. Belediye Başkanlarımızla birlikte buna riayet ediyoruz. Adana yeni imar alanları açmıyor. Yüksek yapılaşmayı, kentsel dönüşüm alanlarında planlıyor. Onun da yoğunluğunu bir disiplin altına almış. Gidin Ankara’ya kentsel yenileme vardır ama kentsel dünüşümü  Ankara  yapamayacaktır. Çok uzak bölgeler bile imara açılmış.

İLK KEZ İMARA AÇILAN YERE 1.2’DEN FAZLA YOĞUNLUK VERMEYELİM

Seyhan’da önceki dönemde kıyıboyunda kentsel dönüşüm yapılacağını duyduğunda, Seyhan Nehri’nin iki yanındaki alanların dönüştürüleceğini düşündüğünü belirten Başkan Sözlü, konuşmasını şöyle tamamladı:  “Sonra baktık portakal bahçelerinin içine, sulama kanalının kıyısına konutlar yapılıyor. Portakal bahçesinin içine inşaat yapıldı. Bu kentsel dönüşüm değil. Popülizm yapılmadan gerçekleştirilmeli bütün bunlar. Biz popülizmden kaçacağız, yeni imar alanları açmayacağız. Buradan bir şey öneriyorum. Şehircilik Bakanımız Adanalı. Ham alanlarda, tarla, boş arazi, dağların etekleri gibi , yeni ham alanlarda imara açılan yerlerde 1.2 üst yoğunluk olarak tespit edilmelidir. Bu konuda medeni olmalıyız. Arsayı kıymetlendiriyoruz, şehri kıymetlendiremiyoruz. İlk defa bir yer imara açılıyorsa üst younluk 1.2 ile sınırlandırılmalı. Ondan sonra kentsel yenileme olur.

Kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme hedefleri birbiriyle örtüşürse gerçekleşebilir. Bunlar farklı kavramlardır. Yenileme şehrin üç beş yerinde yıllardan bu yana yapılıyor. Kenti yenilemek için yeni imar alanları açmayacaksınız. Var olan yerlere yoğunluğu yüksek vermeyeceksiniz.

Bu konuda en delikanlı bakış açısına, en adil, en samimi, en namuslu bakış açısına biz sahibiz. Adana’da inşallah bunu belediye başkanlarımızla uygulayacağız. Orta vadede Adana’da kentsel yenilemenin, kentsel dönüşümün neticesi olarak nasıl gerçekleştiğini görecekler. Ben yeni seçilen arkadaşlarıma da hep şunu söylüyorum. Herkes sizi baskı altında tutmak ister ve bu baskıyla yanlış kararlar vermeyin. Şehirler 30 yılda, 40 yılda bu duruma gelmedi. Bizim görev süremiz 5 yıl. Bir sonraki seçimde aday oluruz olmayız, seçiliriz seçilmeyiz onlar ayrı. Fikir namusumuz, 5 yılın hakkını vermeyi gerektiriyor bizde. 5 yılda samimi, doğru işler yapmalıyız. Çünkü şehirlerin ömrü ne görev sürelerimizin, ne de bir insanın ömrüyle kıyaslanabilecek uzunluktadır. Görev süremizde var olan zafiyetleri gidermeye çalışmalı, yeni zafiyetler eklememeliyiz. Türkmenbaşı’ndan Denizli’ye inerken sağlı ve sollu olarak kıymetli yerler var. Adanalı sektör temsilcileri, yapı müteahhitleri,  gücü yetenler tek başına, gücü yetmeyenler ortak iş yaparak gelsinler önlerini açacağız, koordinatörlüklerini gerçekleştireceğiz.”

Adana Ekspres

Haber Adana Günaydın Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Cumhuriyet dönemi şehirciliği açısından, hızlı şehirleşmeye kamusal alanda iyi cevap verilemediğini belirtti. Başkan Sözlü " Halkın ekonomik durumu da sağlıklı konutlar üretilmesine izin vermediği için ortaya böyle bir tablo çıktı. Bundan Adana nasibini almıştır, dünyanın incisi İstanbul ve bir çok şehrimiz de nasibini almıştır. 3-4 binanın rantına şehrimi kurban etmem" dedi. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nin düzenlediği 'Kentsel Dönüşüm Sürecinde Riskli Bina Tespiti ve Sorunları' konunu panele katılan Sözlü, yönetmeliklmere uyulmamasının en büyük risk olduğunu söyledi. 'Kentsel dönüşüm nasıl yapılır? Riskli binalar nedir?' sorularına da yanıt veren Başkan Hüseyin Sözlü, şöyle devam etti: "1998 Depreminden önceki yönetmeliklere dahi disiplinle riayet edilirse yine sorunlar azalıyor. 

Bunun örneği Ceyhan Depremi'nde yaşandı. 98 öncesi yönetmelik belki tam yeterli değil ama örneğin bina 5 kat ruhsat almış ve yönetmeliğe uyularak inşa edilmişse sorun yaşanmamış. 

Daha sonra 5 katlı binaya nasıl olduysa iki kat eklenmiş ve o bina yıkıldı depremde. Riskli binaların yenilenmesiyle ilgili de, uygulama aşamasında kamunun, ilgili bakanlığın gecikmesinden dolayı sıkıntı çekildiğini biliyoruz."

ADANA'DÂ YENİLENEN ALANLARDA 2.4'TEN FAZLA YOĞUNLUK YOK

Adana'da 2 yoğunlukla kentsel dönüşüm yapılırken, İstanbul'da 8-10-12 yoğunluk emsallerle bina yenilemeleri gerçekleştirildiğini hatırlatan Başkan Hüseyin Sözlü, şunları söyledi: "Yenilenen alanlarda 2.4 yoğunluğun üzerinde Adana'da bir uygulama yapılmadı. Yani hak sahipleri var, müteahhit devreye girecek ve hak sahipleri de, müteahit de memnun olacak. Bunu 2.4 yoğunlukta tutmak kentsel dönüşüm açısından, şehirciliğe riayet açısından hakikaten bir ahlak emsalidir. Seyhan Belediye Başkanım bu konuda Büyükşehir Belediyesi'yle fikir birliği içinde olduklarını söyledi. 

3-4 BİNANIN RANTINA ŞEHRİMİ KURBAN ETMEM

Başkan Hüseyin Sözlü, "Mühendisler o işin artık akıl yönünü biliyorlar. Biz kentsel dönüşümde tasarıma riayet etmeliyiz, metre yükseltmeye değil. Tasarım adamakıllı olmalı. Şehrin bu konudaki ihtiyacı adam akıllı oturup düşünülmeli. Yapı müteahhitlerinin ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda ne önerisi varsa birlikte irdelemeye açığız. Bunu bizzat İMO yöneticilerine söyledim. Şehir planlamasının ahlakı vardır. 

Şehir planlamasında ahlaka riayet etmek üzere her fikre açığız. 

3-4 binanın rantına ne kendimi ne de şehrimi kurban ederim. Bu sözüm kayıt altına alınsın, aksini gören olursa hodri meydan. Adana'da bugün yavaş giden şeyler olsa da bir disiplin, bir kural var. 

Belediye Başkanlarımızla birlikte buna riayet ediyoruz. Adana yeni imar alanları açmıyor. Yüksek yapılaşmayı, kentsel dönüşüm alanlarında planlıyor. Onun da yoğunluğunu bir disiplin altına almış. Gidin Ankara'ya kentsel yenileme vardır ama kentsel dünüşümü Ankara yapamayacaktır. 

Çok uzak bölgeler bile imara açılmış. 

Adana Günaydın

Haber İlk Ses Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı; 

Adana Büyükşehir Belediye Balkanı Hüseyin Sözlü, TMMOB inşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nin düzenlediği Kentsel Dönüşüm Sürecinde Riskli Bina Tespiti ve Sorunları konunu panele katıldı. Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğin açılışında söz alan Başkan Hüseyin Sözlü Cumhuriyet dönemi şehirciliği açısından, hızlı şehirleşmeye kamusal alanda iyi cevap verilemediğini belirtti. Başkan Sözlü " Halkın ekonomik durumu da sağlıklı konutlar üretilmesine izin vermediği için ortaya böyle bir tablo çıktı. Bundan Adana nasibini almıştır, dünyanın incisi İstanbul ve bir çok şehrimiz de nasibini alınıştır" dedi. 

Kentsel dönüşüm nasıl yapılır? Riskli binalar nedir? 

Sorularına da yanıt veren Başkan Hüseyin Sözlü, şöyle devam etti: "1998 Depreminden önceki yönetmeliklere dahi disiplinle riayet edilirse yine sorunlar azalıyor. Bunun örneği Ceyhan Depremi'nde yaşandı. 98 öncesi yönetmelik belki tam yeterli değil ama örneğin bina 5 kat ruhsat alınış ve yönetmeliğe uyularak inşa edilmişse sorun yaşanmamış. Daha sonra 5 katlı binaya nasıl olduysa iki kat eklenmiş ve o bina yıkıldı depremde. Riskli binaların yenilenmesiyle ilgili de. uygulama aşamasında kamunun, ilgili bakanlığın gecikmesinden dolayı sıkıntı çekildiğini biliyoruz." 

Adana'da 2 yoğunlukla kentsel dönüşüm yapılırken, İstanbul'da 8-10-12 yoğunluk emsallerle bina yenilemeleri gerçekleştirildiğini hatırlatan Başkan Hüseyin Sözlü, şunları söyledi: "Yenilenen alanlarda 2.4 yoğunluğun üzerinde Adana'da bir uygulama yapılmadı. Yani hak sahipleri var. müteahhit devreye girecek ve hak sahipleri de. müteahhit de memnun olacak. Bunu 2.4 yoğunlukta tutmak kentsel dönüşüm açısından, şehirciliğe riayet açısından hakikaten bir ahlak emsalidir. Seyhan Belediye Başkanını bu konuda Büyükşehir Belediyesiyle fikir birliği içinde olduklarını söyledi. Yeni İmar alanları açmayacağız. Bizden önce açanlar varsa oraların yoğunluğunu ona göre yapıyoruz. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda 1. dönemim ama belediye başkanlığında 4. dönemim ve 17 yıllık belediye başkanıyım. Seyhan'da, Çukurova' da. Sarıçam da imar yoğunluğunun 2.4'ii geçmişliği yoktur. Bu konuda, kentsel dönüşümde gerçekten bir ahlakı var bu şehrin." 

Başkan Hüseyin Sözlü. "Mühendisler o işin artık akıl yönünü biliyorlar. Biz kentsel dönüşümde tasarıma riayet etmeliyiz, metre yükseltmeye değil. Tasarım adamakıllı olmalı. Şehrin bu konudaki ihtiyacı adam akıllı oturup düşünülmeli. Yapı müteahhitlerinin ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda ne önerisi varsa birlikte irdelemeye açığız. Bunu bizzat IMO yöneticilerine söyledim. Şehir planlamasının ahlakı vardır. Şehir planlamasında ahlaka riayet etmek üzere her fikre açığız. 3-4 binanın rantına ne kendimi nc de şehrimi kurban ederim. Bu sözüm kayıt altına alınsın, aksini gören olursa hodri meydan. Adana'da bugün yavaş giden şeyler olsa da bir disiplin, bir kural var. Belediye Başkanlarımızla birlikte buna riayet ediyoruz. Adana yeni imar alanları açmıyor. Yüksek yapılaşmayı, kentsel dönüşüm alanlarında planlıyor. Onun da yoğunluğunu bir disiplin altına almış. Gidin Ankara'ya kentsel yenileme vardır ama kentsel dönüşümü Ankara yapamayacaktır. Çok uzak bölgeler bile imara açılmış. Seyhan'da önceki dönemde kıyıboyunda kentsel dönüşüm yapılacağını duyduğunda, 

Seyhn Nehri'nin iki yanındaki alanların dönüştürüleceğini düşündüğünü belirten Başkan Sözlü, konuşmasını şöyle tamamladı: "Sonra baktık portakal bahçelerinin içine, sulama kanalının kıyısına konutlar yapılıyor. Portakal bahçesinin içine inşaat yapıldı. Bu kentsel dönüşüm değil. Popülizm yapılmadan gerçekleştirilmeli bütün bunlar. Biz popülizmden kaçacağız, yeni imar alanları açmayacağız. Buradan bir şey öneriyorum. Şehircilik Bakanımız Adanalı. Ham alanlarda, tarla, boş arazi, dağların etekleri gibi. yeni ham alanlarda imara açılan yerlerde 1.2 üst yoğunluk olarak tespit edilmelidir. Bu konuda medeni olmalıyız. Arsayı kıymetlendiriyoruz, şehri kıymetleandiremiyoruz. İlk defa bir yer imara açılıyorsa üst younluk 1.2 ile sınırlandırılmalı. Ondan sonra kentsel yenileme olur dedi. 

Gazette Gazetesi