05 / 05 / 2024

İBB Taksim'i yayalaştırırken vatandaşın fikrini almalı!

İBB Taksim'i yayalaştırırken vatandaşın fikrini almalı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim Meydanı düzenlemesinde vatandaşların fikrini almıyor...



Mehveş Evin'in 'Tek sıra yürüyün lan!' yazısıyla uyandık, Taksim hakkında girişilen 'hoyrat proje'ye. Adı 'proje' olunca pozitif çağrışım yapıyor geleneksel olarak ama hayır, sayın saf saf heveslenen. Öyle görünüyor ki, Taksim'i katletmeye karar vermiş 'büyüklerimiz'! Balık istifi otobüslerin mor mu, laci mi olacağı gibi 'kenar süsü' meseleleri İstanbullu'ya sorarak demokratik kıyaklar yapan İBB, Başbakan'ın emriyle Taksim'i 'tek sıra yayalaştırma'ya kalkarken kimseye sormuyor, nedense 'Kimse'den kasıt, vatandaş elbette. Taksim'in yaşayanı, çalışanı, ziyaretçisi olan herkes dahil bu 'vatandaş'a.

'DEPREM'DEN NE HABER!
Söz konusu, İstanbul'un kalbi Taksim ise, ülkenin en sembol meydanı Taksim Meydanı ise... Her ne yapılacaksa, vatandaşa 'danışılmak' zorunda. Vatandaşa 'rağmen', oldu bittiyle olmaz bu iş. Yedi noktadan dalış tüneli olacakmış da, Taksim'in yeraltı; otoban kavşağı gibi olacakmış da, yaya ulaşımı tek sıra olacakmış da..! Lisede miyiz, sayın yetkili Ne tek sırası, ne dalışı, ne tüneli Geçtim bunun modern şehircilik açısından 'doğru' olup olmadığını... Deprem tehdidi altında yaşayan bir İstanbul'un altını oymak, ne tür bir 'akıl' işidir Bu şehre, bu vatandaşa bu kadar hoyrat davranmaya kimsenin hakkı yok. Eğer bir parça 'iyi' niyet varsa bu projede, oylamaya sunarsınız... Şeffaf yönetime ihtiyaç var, gizli saklı 'alt oymalara' değil.

SKY Türk 360
Adını değiştirip atağa kalktı SKY Türk. 360 farklı açıdan bakacağını ilan etti bundan böyle 'haber'e. Kutluyorum öncelikle. Ve dikkatimi çeken bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Serde televizyonculuk olduğu için heyecanla izledim isim değişikliği anındaki canlı yayını. Ana haberde, tüm muhabir ve kamera arkası ekipleri için ayrı ayrı klipler yayınlandı. Kanala emek veren tüm yüzleri izleyiciyle tanıştırmak harika fikirdi gerçekten. Ancak (nedense) kimsenin adı yazmadı, arka arkaya akan değişen o yüzler boyunca. Kanal içinde memnuniyet yarattığını tahmin ediyorum ama izleyici için pek manalı olamadı maalesef. Bir tane muhabir, kameraman ismi öğrenemedik zira. Haberin neredeyse anonimleştiği bu dijital çağda, 'imza'dan başka sermayesi yok oysa yayıncıların. İmzaları parlatıp, yıldızlaştırmak her zamankinden önemli bu yüzden de. Heyecana veriyor, iyi yayınlar diliyorum. Ve saat başı yerine, '5 kala' haberciliği ile fark yaratma kararını da alkışlıyorum.

Cımbız
TALEPLER ve GERÇEKLER: Gençler, çocuklar en güzel çağında hiç istemediği bir tempoda çalışıyor. Ders çalışıyor, test çözüyor, deneme sınavlarına giriyor. Sonra bütün hayatından feragat edip büyük oranda, yüzde 90 istemediği bölümü kazanıyor. Sonra mutsuz bir şekilde hayata atılıyor ve bütün o hayatta ertelediği her şeyi ilk işinde kazanmaya çalışıyor. Aileler de bunu istiyor, diyor ki; 'Sana bu kadar para döktük asgari maaşla orada mı çalışacaksın' Evet öyle, orada çalışacaksın. Ben 8 ay maaş almadan çalışmıştım. ('Başarı Hikayeleri' programına konuk olan Serdar KUZULOĞLU, başarısının şifrelerini anlatırken...)

Sevim Gözay/Akşam

 


Geri Dön