Kim Kimdir?

İbrahim Kaygısız kimdir?

Gaziantep’te ilk akıllı binayı yapmasıyla tanınan İbrahim Kaygısız kimdir? İbrahim Kaygısız iş hayatına ne zaman ve nasıl atıldı? İbrahim Kaygısız ne işle meşgul? İşte İbrahim Kaygısız'ın biyografisi...

İbrahim Kaygısız kimdir?

İbrahim Kaygısız, 1954 Gaziantep doğumlu. 6 yaşında kuyumcu çıraklığı ile başlayan Kaygısız, aynı zamanda da okula gidiyordu. İbrahim Kaygısız, 7 yaşında ise ticarete başladı. 


İbrahim Kaygısız bugün, inşaat işine de giren; İpek Kuyumculuk'un Yönetim Kurulu Başkanı.


Okuldan çıkıp akşama kadar da atölyede çalışan İbrahim Kaygısız, 14 yaşına geldiği zaman gece okuluna başladı. 16 yaşında ise kendi işini kurmaya karar verdi.


Kendi işini kurunca ders çalışmaya imkanı da arttığını belirten İbrahim Kaygısız ortaokul ve liseyi bitirdikten sonra da Konya Selçuk Eğitim Fakültesi’nde okudu. 


Daha sonra Gaziantep’te birçok sivil toplum örgütünde çalıştı. Kuyumcular Odası Başkanlığı yaptı. İbrahim Kaygısız, Yabancı Damat’ın çekildiği bina olan; Gaziantep’te ilk akıllı binayı yaptı.  


İbrahim Kaygısız İstanbul'a ilk nasıl geldiğini şu şekilde anlatıyor:

Altınbaş Holding’in sahipleri ile Antep’te beraber büyüdük. İstanbul’a gelmem gerektiğini onlar söyledi. Ben önce ihtiyaç olmadığını söyledim. Onlar ise bir gün beni karşılarına aldılar. ‘Biz seni para kazanmaya çağırmıyoruz. İstanbul’a gelirsen çocukların dünya vatandaşı olur. Eğer Antep’te kalırsanız sizi sadece Antepliler tanır. Gelirseniz dünyayla entegre olursunuz’ dediler. Bu laf benim hoşuma gitti. İstanbul’a geldik. 


1996’da ben geldim. 2000’de ise ailece tamamen taşındık. Benim İstanbul maceram haziran ayında 12 yıl olacak. İstanbul’da Kapalıçarşı-Çemberlitaş arasında toptan gümüş takı işine başladık. İhracat ağırlıklı çalıştık. Şu anda toplam satışımızın yüzde 75’i ihracat. 2010’da 95 ülkeye ihracat yapmışız. Arap baharından sonra 2011’de 90’a düşmüş. 


Gümüş takı ihracatında ülke ikincisiyiz. 30 milyon dolar ihracatımız var. Bu 10 yıl içinde markalaşma ve kurumsallaşmanın önemini gördük. Bünyemizde markalar toplamaya karar verdik. Katma değeri yüksek ürün satma yolunu seçtik. Gümüşün yanında başka şirketler kurduk. Sette saat, çelik, gümüş takı üzerine uzmanlaşmış bir şirkettir. Farman, Dolice gibi patenti bizim olan markalarımız var. Dolice Gaziantep’in 4000 yıl önceki adıdır. İstanbul’da İpek Yolu olarak şirketleştik. Roma’dan Çin’e uzanan ticaret yolu ipekyolu Gaziantep’ten geçer. 


Biz bunları yaparken bir sıkıntı başladı. Gelen müşterilerimiz Laleli, Aksaray’da çeşitli otellerde kalıyordu. Nahoş, duymayı bile istemediğimiz olaylarla karşılaştık. Bu da bizim ihracatımızı etkiler duruma geldi. Biz de dedik ki müşterilerimiz için bir misafirhane yapalım. Sura Otel’in yerini aldık. Burası otoparktı. Misafirhane yapmayı düşünürken, TÜRSAB’dan bazı üyeler bölgenin en iyi yerini aldığımızı ve iyi değerlendirmemizi önerdiler. “Kıymetini bilin” dediler. O insanların gözüyle baktığımda haklı olduklarını düşündüm. Mimar dostlarımızla dizayn otel yapmaya karar verdik. Bu oteli iki yılda tamamladık. 



İttihat ve Terakki'nin binası Kırmızı Köşk, müze otel olacak!