İÇİMİZDEKİ YABANCILAR
İstihdam diyeceksin, büyüme diyeceksin, cari açık diyeceksin ama bir yandan da yabancı yatırımcıların önüne duvar öreceksin.
Küresel ekonomilerde yaşanan kredi krizi Türkiye üzerinde ki etkilerini henüz göstermemişti ve yabancı yatırımcılar harıl harıl Türkiye deki yatırım alanlarını araştırıp birçok gayrimenkulün satın alımı veya geliştirilmesi yönünde anlaşmalara imza atma aşamasındaydı. Mart ayı başında Anayasa mahkemesinin yabancıların gayrimenkul edinimine yönelik yasayı iptal kararının birdenbire gayrimenkul sektörüne düşmesi herkeste soru işaretleri uyandırsa da açıkçası ilk zamanlar da bu iptalin üzerinde pek durmamıştık. Nasıl olsa yasanın değişeceğini biliyorduk.
Türkiye'ye ilgi gösteren yabancı fonlar da ilk aşamada refleks göstermediler ta ki bu iptal kararı siyasi belirsizlikle birleşinceye kadar.
Yabancılara mülk satışını sağlayan yeni yasanın 3 Temmuz 2008 de meclisten geçtiği gün dış basında öne çıkan Türkiye gündemini Ergenekon ve AKP'nin kapatma davası gibi haberler oluşturuyordu. Türkiye de yatırım yapacak olan yabancı hiçbir şekilde belirsizlik ortamını hazmedememekte ve rotasını hızlı kararlar ile daha stabil ülkelere çevirme eğilimindedir.
2007 yılının ilk çeyreğinden başlayarak 2008'in ikinci çeyreğinin ortalarına kadar devam eden yabancı ilgisi ve bitme noktasına gelen yaklaşık 30 `un üzerindeki işlem ile 2008 sonuna kadar Türkiye'ye doğrudan girmesi muhtemel yaklaşık 5 Milyar Dolar'lık öz sermaye ardı ardına oluşan belirsizliklerle maalesef buhar olup uçup gitti.
Buhar olan sadece Türkiye'ye girecek olan sermayenin dışında yüzlerce kişinin hem içeride hem de dışarıda verdikleri Türkiye'nin gelişmesine yönelik uğraşları oldu. Ne uğruna bu uğraşlar boşa çıktı? Oturdukları yerden hiçbir şey üretmeyen ama vatan elden gidiyor diyerek şovalyelik yapmaya gelince de kimseye meydanı bırakmayan şovanistlerin durumdan vazife çıkarması uğruna.
Yabancı fonların Türkiye üzerinde geçmişteki ilgilerini göstermesi biraz zaman alacaktır. Öncelikle uygun yatırım için siyasi belirsizlik ortamının kalkmasını bekleyeceklerdir. Geçen zaman içinde ortaya çıkan çelişkili ve çekişmeli siyasi ortamda kaybeden yine Türkiye olmuştur.
Birine gayrimenkul sattığınız zaman ister yabancı olsun isterse yerli kime sattığınızı ve satılan mülkün nerede olduğunu bilirsiniz. Eğer bir adam ruhunu satarsa, kime satıldığını ve nereye ait olduğunu bilemezsin. Türkiye için asıl tehlike yabancıya satılan gayrimenkulden ziyade işte bu içimizdeki yabancılardır.
Alp SAHIN
Gayrimenkul Geliştirme Uzmanı
[email protected]