İğneada, RES inşaatlarıyla öne çıkabilir!
Sahip olduğu longoz ormanları ile dünyada ilk 3'e giren İğneada'ya nükleer santral yapılması tepki çekti. Uzmanlar, bölgenin rüzgar santral yatırımına daha uygun olduğunu dile getirdi.
Akkuyu ve Sinop'un ardından 3'üncü nükleer santral projesi için işaret edilen İğneada, çevrecilerin dışında yenilenebilir enerji sektörünün de gündeminde. Dünyanın en büyük 3'üncü longoz ormanlarına sahip İğneada ve çevresi, özellikle rüzgar enerjisi için Türkiye'nin 3 ana havzasından biri arasında yer alıyor. Her ne kadar enerji ve çevre meslek örgütleri nükleer santral açıklamalarının 'gündem değiştirme amacı taşıdığım' öne sürse de bölgede son dönemde artan lisans başvurulan nükleer yerine bölgede daha çevreci olarak bilinen rüzgar enerji santrallerinin öne çıkabileceğine işaret ediyor.
MALİYETİ RESİ 6'YA KATLADI
Bölge için alternatif enerji santrallerini ilk gündeme getiren ise kurulum maliyeti karşılaştırması ile Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) oldu. EMO yönetimi geçen haftalar da yaptıkları açıklama ile ortalama yatırım süresi 10 yılı bulan nükleer enerjinin MW başına yatırımının 6 milyon . dolardan fazla tuttuğuna işaret ederken, enerjisi için 1.2 milyon dolar civarında olduğunu açıkladı. Bu rakam rüzgar enerjisi için ise ortalama 1 milyon dolar olarak telaffuz ediliyor.
BÜYÜK POTANSİYEL VAR
Türkiye'de üç ana rüzgar havzası olduğuna dikkat çeken Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkam Mustafa Serdar Ataseven, İğneada bölgesinin rüzgar enerjisi açısından bir potansiyel taşıdığım söyledi. Atasaven, bölgedeki lisans başvurularıyla bazı firmaların İğneada bölgesine talip olduğunu kaydetti. Çanakkale, Antalya ve Balıkesir hattındaki birinci derece rüzgar alanları dışında İstanbul'un kuzeyinde kalan Karadeniz sahillerinin ikinci derece rüzgar havzaları içinde yer aldığına işaret eden Ataseven, yapılan 2015 lisans başvurularında bu bölgeye yoğun talep olduğunu ve Kıyıköy'de bir santralin yatırım aşamasına geldiğine işarete etti Ataseven, şöyle devam etti: "Rüzgar enerjisi gerek çevre açısından gerekse küresel ısınma ile mücadele açısından en çevreci enerji kaynaklarından bir tanesi. Bu tür enerji yatırımlarında öncelikli olarak yenilenebilir enerji kaynaklarımızı değerlendirmemiz lazım Burada, talebi karşılamadığı noktada ancak diğer kaynaklara yönelebilir."
Halk istemiyorsa yapılmamalı
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkam Hüseyin Yeşil, İğneada ile ilgili iddiaların 1980'li yıllardan bu yana konuşulduğunu hatırlatarak, Ankara'da yaşanan patlamaların hemen ardından, Enerji ve Tabn Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun'un santrale ilişkin açıklamalarım gündem değiştirme olarak yorumladı. "Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları için uygun ortamı hazırlayacak olan teknik ekiplerdir. Bölgenin uygun olmasına rağmen oradaki halk istemiyorsa, ve çevre açısından bir hassasiyet varsa buralar ne güneş ne de'rüzgar enerji santralleri ile heba edilemez" diye konuşan Yeşil, bölgenin bir teknik çalışmadan geçmesi gerektiğini söyledi.
İğneada'nın benzeri Amazon'da
Nükleer santral için adres gösterilen Kırklareli'ne bağlı İğneada, dünyanın en önemli 3 longoz ormanlarından birine sahip. 2007 yılında Milli Park olarak tescillenen bölge, Güney Amerika'da bulunan Amazon ve Afrika'da bulunan Kongo subasar ormanları ile birlikte, dünyanın en önemli üç subasar ormanından biri olarak kabul ediliyor. 3 bin 155 hektar bir alam kaplayan longoz ormanları ise denize doğru akan derelerin getirdiği kumların birikerek kıyıda set oluşturması ve dere ağzım kapatması sonucu akarsuyun biriktiği yerde oluşan bir özel eko sistem özelliği taşıyor. Dişbudak, kızılağaç gibi ağaçların yanı sıra, su bitkileri ve kara leylek balıkçıl alanlarda yaşıyor.
TOKİ muamelesi ile bu iş yürümez
BÖLGE ile ilgili en sert tepkiyi Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) verdi. Dava süreçleri tamamlanmayan Sinop ve Mersin'deki nükleer santral projeleri ile uğraşılırken, İğneada'ya dair tek bir altyapı hazırlığının olmadığım kaydeden ÇMO Başkam Mert Gönenç şu açıklamalarda bulundu: "Helikopterden baktım en uygun yer burası demekle olmaz, bilimsel teknik verilerin olur halka sunulması ile olur. TOKİ evi yapmıyorsunuz, nükleer enerji projeleri yapıyorsunuz." İğneada'nın sahip olduğu longoz ormanları nedeni ile koruma alam olması gerektiğini anlatan Gönenç, bölge için alternatif oluşturabilecek yenilenebilir enerji projelerine ilişkin "HES'ler ve RES'LER Türkiye'de çığırından çıkmış'' şekilde inşa ediliyor.
Ve bu nedenle biz çevreci ve temiz enerjilere bile baştan karşı çıkmak durumunda kalıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Sözcü/Sayime Başçı