İki planlama, iki ODTÜ!
Şehir Plancısı Tahir Çalgüner, Ankara Büyükşehir Belediyesi meclisinin ana kararı üzerine açıklama yaptı...
Şehir Plancısı Tahir Çalgüner, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Melih Gökçek dönemi Ankara Büyükşehir Belediyesi meclisinin ana kararı (karar 2017 Ocak-Sayı 116) üzerine açıklama yaptı.
Alt ölçekli planların üst ölçekli planlara uygunluğu ve birlikteliği planlama kademelenmesi içindeki yeri bütüncü planlamanın ilkesel özüdür.
Bir Kentsel makro ölçekli fiziki üst ölçekli planın; Kentiçi (innercity) alanlardaki; ‘alt ölçekli’ imar planları ve davaları için belirleyici olmayacağı, kent dışı, yapılaşmamış (outercity) alanlardaki olası alt ölçekli imar davaları için geçerli olacağına dair, 13 Ocak 2017 tarihli (116 sayılı) ABB planın bütünlüğü ilkesine ve imar hukukuna meydan okuyarak verdiği meclis kararı herkesi şaşırttı. Bu belediye meclis kararı da nedense Odalarca yargıya götürülmedi. Ankara çevre düzeni planı 2038 planına ise; mahkemeye götürüldü de götürülmedi gibi bir durum yaratıldı.
Ana plan bir kentin anayasasıdır. Dolayısıyla Ankara kenti il sınırları içinde uygulama biçimi olarak, coğrafi bir alan ve yer ayrıcalığı gözetmeden, bu bağlamda yapılacak tüm üst plan ve alt ölçekli projeler ve olası dava süreçlerinde de bağlayıcıdır. Kentin toplamını; içi ve dış saçak alanlar diye ikiye ayırmak ve kurallar koymak bir kent ayırımcılığı suçu olduğu kadar, anayasal, kanuni ve hukuki açıdan da mümkün değildir.
ANKARA İKİYE BÖLÜNEMEZ. İKİ ANKARA YOK!
13 Ocak 2017 tarihli 116 sayılı Ankara Büyükşehir Belediyesi meclis kararı gereği; Ankara Çevre Düzeni Planı 2038 ve dolayısıyla ulaşım ana planının sadece kentsel alan dışı alanlardaki alt ölçekli planlarda bağlayıcılığı olması" hükmü kaldırılmalıdır.
Teknik ve hukuki açıdan böyle bir durum söz konusu olamaz.
Tahir Çalgüner
Şehir Plancısı