Genel

İkincikat Tiyatro ve Rumeli Han kapatılacak mı?

Aydınlık gazetesinin haberine göreİstiklal Caddesi Olivya Han'daki "Ikincikat Tiyatro" ve Rumeli Han'da bulunan "Oyuncular Kahvesi Tiyatrosu", bina sahiplerinin yapmak istediği otel projesi için bulundukları binadan çıkartılıyor.


2 ayrı tiyatro, 2 ayrı bina sahibi tarafından otel yapılacağı gerekçesiyle boşaltılıyor. İstiklal Caddesi Olivya Han'daki "Ikincikat Tiyatro" ve Rumeli Han'da bulunan "Oyuncular Kahvesi Tiyatrosu", bina sahiplerinin yapmak istediği otel projesi için bulundukları binadan çıkartılıyor. Ikincikat Tıyatro'dan Sami Berat Marçalı ve Oyuncular Kahvesi'nden Selma Koksal durumla ilgili açıklamalarda bulundu. 


'Güle güle İkincikat-istiklal. 

Seni çok sevdik' Ikincikat Tiyatro'dan Sami Berat Marçalı, 1 yıldan fazla süredir her an çıkarılma korkusuyla çalıştıklarım belirtti: İstiklal Caddesi'nin artık nadir dokunulmamış mekânlarından olan tarihi Olivya Han'da faaliyet gösteriyorduk. Alt katmda Barcelona Pastanesi bulunmaktaydı. Bu mekân, zaten binanın ortaklarına aitti. 

Geçtiğimiz sezon sokaklara sandalye, masa koyma yasağı geldikten sonra restoranın kazancı düşmüş olacak ki kapattılar. Belki de zarar etmeye başladılar, o kadarım bilmiyorum. Fakat restoranın kapanması bizi diken üstünde tutmaya başladı. Bina sahipleriyle konuştuk, "Hazırlıklı olun, bina restorasyona alınabilir" dediler. Biz o günden bu yana "ha şu gün kapandı ha şu gün bize çılan diyecekler" diye panik olduk. Bu dediğim süre neredeyse 1 yıldan fazla bir süre. Olayları akışına bırakmak imkansızdı. Biz de sokak sokak mekan aramaya koyulduk. Gerekli izinleri alamadıklan için restorasyona başlayamıyorlardı. 

Baktığınızda sözleşmemiz gereği herhangi bir hukuki haklılığımız da ;^z'İcönusu değildi. 

'Neden sanattan anlasınlar ki? 

Olivya Han'ın sahipleri çok kararlı. Kararlarında da kendilerince haksız değiller. Sonuçta bizim oraya ödediğimiz kira, butik bir otele dönüştüğünde kazanacakları paranın yanında hiçbir şey. Neden sanattan anlasınlar ki? Ya da böyle güzel bir mekanın sanatevi kalmasını istesinler ki zaten bizim varlığımızı önemsemiyorlardı. Ellerine fırsat geçtiğinde kendilerini düşüneceklerdi. Bize de bu durumda artık binayı boşaltmak düşüyordu. Tabii insanın doğduğu evi terk etmesi kolay değil. Hem de hiçbir zaman geri dönemeyeceği bir ev ise bu. Sonuç olarak biz sezonumuza iki mekanımız: İkincikat-Karaköy ve Aznavur Pasajı'ndaki ^ Sami Berat Marçalı'nın yazdığı Murat Mahmutyazıcıoğtığyn yönettiği "Lil^onata" adlı oyun. 

Oyuncular Tiyatro Grubu'nun Mariasanycmm" adlı oyunu, 2011 2012 sanat dönemi '37 smet ^ı'ıntay Tiyatro Ödüller tiyatro yapmak isteyenler için her şey demektir. 

Sekızıncıkat'ta devam ediyoruz. 

Bilgi almak isteyenler "www.ikincikat.org" adresinden ulaşabilirler. 

Güle güle İkincikat-istiklal. Seni çok sevdik. 

zei Odu ü' almıştı 'Sanatsal oluşumlar kapı önüne konuluyor' 'Çok büyük özverilerde bulunarak ortaya çıkarıldı' Oyuncular Kahvesi'nden Selma Köksal, kent kültürünün tarihsel dokusuna en çok yakışacak sanatsal oluşumların bir bir kapının önüne konulduğunu belirtti: Oyuncular Kahvesi, Rumeli Han 2. katta, Oyuncular Tiyatro Grubu Cem Safran sahnesi adı altında 70 kişilik bir sahne ve "Oyuncular Tiyatro Kahve" adlı bir tiyatro kafe işleterek hem kendi sanatsal çalışmalarına devam etmiş, hem de pek çok genç, yenilikçi gruba ev sahipliği yapmıştır. Ancak bulundukları binanın satılması ve otele dönüştürülecek olması nedeni ile 1 yıl süre verilerek boşaltılmak zorunda kalınmıştır. Grup kurucuları, yerine konulması imkansız bu mekanın kaybı ile tiyatrolarını da sonlandırmaya karar vermişlerdir. 

Mekan, özgün ve çağdaş çizgide Mekana uygun olarak yapılan tüm tadilatlar, tiyatro kısmının oturma birimlerinden, ışık ve ses sistemine tüm ekipmanları, bu mekan için tasarlanıp, büyük kişisel özverilerle yapılmıştır. 

Ülkemizin Kültür Bakanlığı, tiyatromuza hemen hemen her yıl karşılıksız ama çok küçük miktarlarda proje desteğinde bulunmuş, ancak, mali sorumluluklar ve mekanın tüm giderleri grup üyeleri tarafından büyük çabalarla yürütülmeye çalışılmıştır. 

Bii' kültür politikası olmayan, sürekli ne yaptığımızı bir cezalandırma sistematiği ile sorgulayan devlet sistematiği, bu ülkede artık bağımsız, özgür, özgün çalışmalar yapmak imkansız hale gelmiştir. 

Hele ki kentsel dönüşüm sürecinde, bizim gibi mekanlar yağmalanırken, kent kültürünün tarihsel dokusuna en çok yakışacak sanatsal oluşumlar bir bir kapının önüne konulurken... 



Aydınlık