Genel

İlber Ortaylı: Topkapı Sarayı'nın işi bitmez!

Ünlü tarihçi, Topkapı Sarayı Müzesi'nin Müdürü İlber Ortaylı'ya göre, Avrupa'nın Kültür Başkenti seçilmesi İstanbul'un imajına önemli bir katkı sağlamadı. Topkapı Sarayı, bu organizasyon sayesinde kurtuldu

Haziran'da kendisini feshedecek İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı'nın yöneticileri, hafta içinde Topkapı Sarayı'nda düzenlenen bir kahvaltıda gazetecileri ağırladı. Aslında kahvaltının doğal ev sahibi, önemli tarihçilerimizden, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı'ydı.

Kültür başkentliği süresince İstanbul'da yapılan restorasyon çalışmaları hakkında bilgilerin sunulduğu buluşmanın dikkat çekici yanı, Ortaylı'nın, ajansın bir biçimde yoluna devam etmesi gerektiğini, aksi takdirde restorasyonların yarım kalacağını söylemesiydi.

Ajansın Başkanı Şekib Avdagiç'in restorasyonlarla ilgili verdiği bazı rakamları aktaralım. 220 milyon liralık kültürel ve kentsel mirası koruma bütçesinin restorasyona ayrılan kısmı 125 milyon lira. En büyük paylar 11 milyon lirayla Topkapı Sarayı'na ve 4 milyon lira ile Ayasofya'ya ait. Ayasofya'da iskelenin kaldırılması, duvar resimlerinin ortaya çıkarılması, dünyanın en büyük vaftiz havuzunun gün ışığına çıkarılması gibi yedi proje yürütülmüş. Topkapı Sarayı'nda ise mutfak, Revan Köşkü, Bağdat Köşkü gibi yapıların restorasyonunu içeren 14 projeye bütçe ayrılmış.

İSTANBUL, DOĞU AVRUPA'NIN VE ORTADOĞU'NUN BAŞKENTİ

Rakamlar sıralanırken herkesin merak ettiği Ortaylı'nın görüşleriydi. İstanbul'un gereksiz yere kapıldığı Avrupa Kültür Başkenti havasından bir an önce sıyrılması gerektiğini söyledi Ortaylı. Zira ona göre bu unvan, şehrin tarihi ve kültürel zenginliğinden gelen değerine ciddi bir katkı sağlamış değil. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, İstanbul'un zaten epeyce bir süredir Doğu Avrupa'nın ve Ortadoğu'nun başkenti olduğunu söylüyor Ortaylı. 'Gelen turistlere bakın' diyor, 'Avrupalılar değil Ortadoğulular ve Doğu Avrupalılar çok daha fazladır.' Ona göre Türkiye buralara gözünü daha çok çevirmeli.

Avrupa Kültür Başkentliği, Ortaylı'nın deyimiyle İstanbul'un imajına bir şey katmamışsa da Topkapı Müzesi'nin kurtarıcısı olmuş. Şöyle açıklıyor Ortaylı; 'Modern müzeciliğin gerektirdiği sergiler, organizasyonlar vardır. İnsanları sürekli aynı şeyleri göstererek oyalayamazsınız. Her büyük müzenin envanterinin yüzde 95'i deposundadır ve çeşitli zamanlarda bunları sergiler. Bunun için önemli bir maddi kaynak gerekiyor. Kendi bütçemizle karşılamamız mümkün değil. 2010'da Kültür Başkenti projeleri kurtardı bizi. Bundan sonra da bir biçimde devam etmesi gerekir.'

MÜZENİN DEPOSUNDA 120 BİN TARİHİ ESER BEKLİYOR

Ortaylı'nın verdiği rakamlara göre Topkapı Sarayı'nın depolarında 120 bin parça eser bulunuyor. Bunların 12 bin tanesi, içerik bakımından dünyanın en zengin çini koleksiyonu. Benzer biçimde dünyanın en zengin üçüncü saat koleksiyonu da müzenin depolarında... Yalnızca Türkiye için değil, Avrupa tarihi için de çok önemli 200 bini aşkın belge ve kitap arşivlerde kilitli. Buna karşılık saraya ait binaların pek çoğu atıl durumda. Kendisine gelip sarayın bir bölümünü modern sanat müzesine dönüştürmek isteyenler oluyormuş. Ortaylı'nın talebiyse, bu yapıların depolardaki eserlerin sergilenmesi için yenilenmesi. 
Müzenin restorasyonunun ne zaman tamamlanabileceği yönündeki bir soruyu,   'Ev kadınının işi hiç biter mi, buradaki işler de bitmez' şeklinde cevaplıyor Ortaylı. 2005 yılında göreve başlamasının ikinci haftasında, bakımı  en son üç asır önce yapılmış su sisteminin patlamasını örnek gösteriyor.
Akşam/EYÜP TATLIPINAR