Genel

İmar barışı deprem kaygılarını arttırdı!

İmar barışının gelmesiyle beraber depreme dayanıklı olmadığı için derhal yıkılması gereken binalar maliklerince yeniden yapılıncaya kadar veya yıkılıncaya kadar kullanılabilecek.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Şehriban Kıraç'ın haberine göre; Kaçak ya da imar sorunlu 13 milyon yapıya “imar barışı” deprem kaygılarını arttırdı. Yapı Kayıt Belgesi başvuruları geçen cuma günü başladı. 

Av. Hasan Çağlayan’a göre, her ne kadar kanunun afet risklerine hazırlık kapsamında çıkarıldığı belirtilmişse de, yapı kayıt belgesi verilerek kayıt altına alınan ve kullanılmasına izin verilen binaların statik hesaplara/ deprem yönetmeliklerine uygun yapılıp yapılmadığı, can ve mal güvenliği açısından risk teşkil edip etmediği denetlenmemekte. 

Bu hususlara ilişkin sorumluluk, tamamen maliklerin üzerinde bırakılıyor. Çağlayan’a göre, depreme dayanıklı olmadığı için derhal yıkılması gereken binalar dahi maliklerince yeniden yapılıncaya kadar veya yıkılıncaya kadar kullanılabilecek, bu da her an olması beklenen İstanbul depremi için büyük risk taşıyor.


Kanuna aykırı

Bu düzenlemenin, Anayasa’nın, ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ hükmünü içeren 56. Maddesi ile ‘Bu Kanun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir’ hükmünü içeren İmar Kanunu’nun 1. maddesine açıkça aykırı olduğuna dikkat çeken Av. Çağlayan, “Sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizde yapıların depreme dayanaklılığı hususu kişilerin takdirine/keyfine bırakılamaz. Binaların depreme karşı dayanıklı şekilde inşa edilmesi, devletin temel görevidir. Devlet, bu sorumluluğu bireylerin üstünde bırakarak denetleme sorumluluğundan kurtulamaz” dedi.