İmar barışıyla ilgili mağduriyetler TBMM'de!

İmar barışı uygulamasına ve mevzuatta muğlak olan ve mağduriyetlere yol açtığı iddia edilen konular TBMM gündemine taşındı. CHP'li Toprak, konuya ilişkin soru önergesi hazırladı...

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, imar barışı uygulamasına ve mevzuatta muğlak olan ve mağduriyetlere yol açtığı iddia edilen konulara ilişkin soru önergesi hazırladı. Toprak, sorusunun Çevre Ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, tarafından yanıtlandırılmasını istedi.

CHP'li Toprak ''Ülkemizde imar sorunu bulunan, yasaya aykırı yapıların, kaçak yapılaşmaların, imar planlarına aykırı olarak yapılmış ilave, eklenti, çıkıntı, parsel taşımı, arazi ölçümlemesine aykırılıklar, vb. sorunların giderilmesi, kaçak yapılaşmanın ve imar aykırılıklarının kayıt altına alınması amacıyla çıkartılan 7143 sayılı yasa ile "İmar Barışı" uygulaması devreye konulmuştur. Kaçak ve aykırı yapılanmaların "Yapı Kayıt Belgesi" alınması suretiyle kayıt altına alınması, yıkım, tadilat gibi işlemlerin yanı sıra, bu taşınmazlara elektrik, su, doğal gaz, kanalizasyon hizmetlerinin de yasal olarak verilebilmesini amaçlayan bu düzenleme ile bir yandan yurttaşların mağduriyetinin giderileceği savunulmaktadır. Aynı zamanda Yapı Kayıt Belgesi için tahsil edilecek harçlarla devlet hâzinesine ciddi bir gelir katkısı hedeflenmektedir.'' diye konuştu.

Toprak, ''Ülkemizde 14 milyonu aşkın imara aykırı ve kaçak yapının varlığından yola çıkılarak getirilen İmar Barışı uygulamasının altı ay daha uzatılması suretiyle, süresi içinde başvuramayanlar için yeni bir olanak daha sağlanmıştır'' ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'ın soruları:
1. İmar Barışı'ndan yararlanmak için yapılan başvuru sayısı kaçtır? Yapı Kayıt Belgesi için gerçekleşen başvurulardan şu ana kadar tahsil edilen gelir tutarı ne kadar olmuştur?

2. İmar Barışı ile birlikte kaçak ve yasaya aykırı yapılaşmalarda artış olduğu yönünde haberler medyada sıklıkla yer almaktadır. Yasanın öngördüğü sürenin bitiminden itibaren yapılan aykırı ve kaçak yapılaşmalar için ne gibi bir yaptırım düşünülmektedir?

3. Yasada muğlak olan ve mağduriyetlere yol açtığı dile getirilen hususların başında hâzineye, kamuya ait araziler üzerinde yer alan özel yapılaşmaların, kamu mülkiyetine geçirilmesi, bu durumdaki yurttaşlar için bir çözüm üretilmemesi gelmektedir. Uzun yıllardır kullanılan bu taşınmazların Hâzineye devri ve kamusallaştırılmasıyla, kaçak-aykırı yapı sahibi şahıs ya da kurumların mağdur olduğu iddiaları dile getirilmektedir. Bu konudaki somut uygulama nedir ve bu durumda*olan kaç başvuru vardır?

4. Yasada devlet ormanlarındaki kaçak-aykırı yapılaşmaların da ormanların kamu malı olduğu noktasından hareketle, devlet mülkiyetine geçirilmesi ya da yıkımı yanında, Özel Orman ya da Özel Koruluk alan statüsündeki alanlar için hukuki ve mevzuat açısından boşluk olduğu, bunun mağduriyetlere yol açtığı bildirilmektedir. Özel Orman-Özel Koruluk Alan statüsündeki bu tapulu alanlardaki araziler üzerinde bulunan yapılaşma ve taşınmazlarla ilgili hukuki durum nedir?

5. Bu statüdeki alanlarda yer alan tapulu taşınmazların İmar Barışı'ndan yararlanıp yararlanmadığı, Yapı Kayıt Belgesi alıp alamadıkları, başvurularının kabul edilip edilmediği hususunun açıklığa kavuşturulması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl teşkilatlarının farklı uygulamalarıyla ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi konusunda bakanlığınızca ne gibi adımlar atılmakta, işlemler yapılmaktadır? Bu hususta 7143 sayılı yasada yer alan muğlaklık ve boşluğun giderilmesi için ek düzenleme ya da değişiklik yapılması düşünülmekte midir? Bu durumda olan kaç tapulu taşınmaz söz konusudur?

6. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğünün ormanlık alanlardaki mağduriyetlerle ilgili medyada yer alan açıklamalarına göre, ormanlık ve kıyılık alanlarda uygulama kapsamının genişletilmesi, yasa düzenlemesinin netleştirilmesi gerektiği ifade edilmekte, ormanlarla ilgili çalışmaların halen devam ettiği kaydedilmektedir.

7. Bakanlığınızca teşkilatınızdan gelen ve uygulamada karşılaşıldığı kaydedilen ormanlık alanlarla ilgili bu sorunların giderilmesi yönünde bir hukuki çalışma yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa hangi aşamadadır?