İmar

İmar planı yasalara ve dönüşüme uygun yapılmalı!

Grup Başkanı Ebru Manavoğlu, Antalya'nın en önemli sorunlarından olan planlamalarla ilgili olumsuzlukların bugün de devam ettiğini söyledi. "Alana müdahale edilerek kamu adına yapılan ve toplumsal bir faaliyet olan planlamanın ruhu zedelenmiştir" dedi.

ANTALYA Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü nedeniyle yaptığı toplantıda, Antalya'ya yönelik beklentileri ve önerileri görüştü. Çalışma Grubu Başkanı Ebru Manavoğlu, Antalya'nın gelişme sürecinde planlamanın hep bir sorun olarak ortaya çıktığını belirterek, geleceğin Antalya'sının teknik ve bilimsel metotlarla hazırlanmış bütüncül planlama kararlarıyla oluşturulması gerektiğine söyledi. 


Kentte üst ölçekli planlama sorununun uzun zamandan beri devam etmekte olduğuna da işaret eden Şephir plancısı Manavoğlu, şöyle konuştu: 


'Parçacıl planlarla olmaz' 

"Antalya kentinin yapısı gereği planlamadan sorumlu çok farklı kurum ve kuruluşun bulunması, bütüncül olmayan parçacıl planların oluşmasına neden olmuş, teknik ve bilimsel yaklaşımlar göz ardı edilerek politik kararlarla plana müdahale edilerek kamu adına yapılan ve toplumsal bir faaliyet olan planlamanın ruhu zedelenmiştir. 


'Doğal alanlara saldırı' 

Planlama, geleceğe yönelik hedeflere ulaşmada kaynakların akılcı kullanımının bir aracı olmaktan uzaklaşılarak, politik baskılar ve talepler doğrultusunda hazırlanan bir amaç halini aldı. Geleceğin kentsel stratejilerini oluşturmada yetersiz kalınmıştır. Bu süreçte özellikle kentsel sit alanlarında uygulama zorlukları olan koruma amaçlı imar planları sıradan vatandaşın tükenmeyen çilesi haline gelmiştir. Günümüzde yapılan mevzuat değişiklikleriyle geleceğimizin güvencesi olan doğal alanlarımıza; ormanlar, meralar, akarsular, tarım alanları, yaylalara bir saldırı başlamıştır." 


'Eşitlikçi anlayış şart' 

Yerel yönetimlerin yapısına ilişkin düzenlemelerden, imar yasasına, kültür ve tabiat varlıklarına ilişkin düzenlemelerden, afet riskine ilişkin ve dönüşüme kadar geniş bir yelpaze içinde planlamaya ilişkin konuların yeniden tartışılmasına, şehircilik anlayışının sorgulanmasına, halkın demokratik katılımını esas alan dinamik, çoğulcu ve eşitlikçi planlama anlayışının tesis edilmesine ihtiyaç var. Antalya'da öncelikle yeni büyükşehir sınırlarını da içine alacak, kentin kimliğine, vizyon ve ilkeleriyle uyumlu, ulaşın ana planı kararları doğrultusunda, afete duyarlı sakınım planlama çalışmalarını da içeren kentsel planlama çalışmaları yapılmalıdır. Daha yaşanabilir, sağlıklı ve güvenli kentler oluşturmak için doğal varlıkların/ekosistemlerin tahribatının önüne geçilmesi; rant odaklı yapılaşmanın teşvik edilmemesi, ulaşım sorunun giderilmesi, enerji ve su kaynakları sorunlarının giderilmesi, büyüme taleplerinin ve sermayenin kentlerde birikiminin doğurduğu sosyo-mekansal eşitsizliklerin önüne geçilmesi, kentsel altyapı konut ve arazi kullanımı politikalarının eşitlikçi bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir."


Milliyet Akdeniz