Sektörel

İmarda yağma olmayacağı garantisini kim verecek!

Hürriyet Gazetesi'nden Yalçın Bayer, "İmarda yağma olmayacağı garantisini kim verecek!" başlıklı yazıyı kaleme aldı

REFERANDUMA konu olan Anayasa´nın 125. maddesine yapılan ekleme şöyle:

"Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz."

Ama konunun arka tarafı tehlikeli; bununla rant kapısı iyice açılıyor.
Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Dr. Ümit Özcan önemli bir noktaya parmak basıyor:
"Bizler, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüyüz."
Nerede? Özellikle bakanlık, kamu kurumları ve belediyelerde...
Yani ülkemizin düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması, hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürülmesi... Bu işlemlerde yasalar, şehircilik bilimine ve kamu yararı hep gözetilir.
Son değişiklik talebi ile tüm odaların dava açma yetkileri kaldırılıyor.
Çünkü 125. maddede yapılan `küçük´ bir değişiklikle `yerindelik denetimi´ kaldırılıyor.
Rant ve talana devam yani...
Şehir Plancıları Odasınca açılan ve halen devam eden dava sayısı 194...
Rant ve talana devam edilecek, bu davalar ortadan kalacak.
(Not: Aynı şekilde yeraltı zenginliklerimiz de aynı akıbete uğrayacak.)

Coşkun Sabah´tan dersler

SANATÇI Coşkun Sabah yarınki seçim için en anlamlı konuşmayı yapmış. İçinde her şey var.
"Kliplerim televizyonlarda yayınlanmadı. Son olarak TRT´de bir programım son anda iptal edildi. ...Türkiye´de fazla konuşamazsın, konuşmayayım şimdi. ...İki çocuğum var. Her şey olur Türkiye´de. İhtiyarlarsam yazarım kitabımda. Türkiye´yi terk etmem lazım benim. Türkiye´yi seviyorum. Burası benim memleketim. Benim her şeyim var maddi imkanım  da var, istesem giderim ama hiçbir yere gitmem."
Başta iktidar, dinci, sağcı basın ve `demokrat´ geçinenlere milyonlarca örnekten biri olarak sunulur.   
Yılmaz DAĞDEVİREN

Kim evetçi kim hayırcı

ESKİ bir TRT´ci diyor ki: Emekli ve meraklı olduğum için referandum başlangıcından bu yana gözlüyorum. TRT başta bütün dinci ve sağcı medya %100, holding medyası %80 evet propagandası yapıyor. Başbakan mitinglerinde parasız belediye otobüsleri dahil yasa dışı ve kul hakkı yenerek binlerce devlet olanağı kullanılıyor. Ve onların binde biri bile olmayan bir konuşma ile YSK, Halk TV´ye ceza kesiyor.
YSK, Erdoğan´ın önümü kesiyorlar, atama yapamıyorum vs dediği yargının bir parçasıdır. Orada da mı AKP kadrolaşması?
Eski bir TRT´ci

Eyyamcı doktorlar

AKP´nin Sağlıkta Dönüşüm Programının amacının sağlığı temel bir hak olmaktan çıkararak metalaştırmak ve ulus ötesi sermayeye Türkiye pazarını eklemlemek olduğu, planın küresel güç odaklarının çizdiği rota ile adım adım gerçekleştirildiği ayan beyan ortada. Ama Yalçın Bayer´in köşesinde başlarına bir iş gelebilir endişesiyle adlarını vermekten kaçınarak görüşlerini açıklayan Balıkesirli uzman hekimlerin neler söylediklerine bakar mısınız? Böyle bir çarpık savunma kimin işine gelir söyler misiniz? Beyefendiler mesai saatleri içerisinde güya vatandaşa yardım edebilmek için muayenehanelerine koşuşturuyorlarmış. Gözlerimiz yaşarıyor doğrusu! Tayyip Erdoğan, Recep Akdağ bu açıklamaları fırsat bilip neler söyleyecek şimdi görün bakın...
AKP ile sağlık alanında mücadelede muayenehaneme dokunmayın, reçeteme dokunmayın, bıçağıma dokunmayın, bize dokunmayın demagojileriyle nereye varmayı düşünüyorsunuz? Ya hekim örgütleri böylesi bir iklimde eyyamcı tutumlarıyla sol gösterip sağdan vurarak ne yapmaya çalışıyor?
Anlayana aşk olsun...
Dr. Ali Rıza ÜÇER

Topbaş indirim diye kandırdı

İBB´nin bayram için yapmış olduğu şehiriçi otobüs, vapur, metro vs. indirimi tam bir aldatmacadır. İndirim yaptık deyip iki aktarma hakkını kaldırmak vatandaşı deyim yerinde ise enayi yerine koymaktır.
Şöyle ki: Normal zamanda biniş+aktarma+2.aktarma (indirimli tarifeden-85+21+21kr=127 kr.) iken, iki aktarmalı yere ulaşmak (42+42+42kr.=126 kr.) olmuştur.
Bu mudur Topbaş Bey´in indirimi? Vatandaşım, uyan artık ona göre referandumda oyunu kullan!    
H.T.ARAS

Biliyor musunuz

CHP Adana Milletvekili Taciser Seyhan´ın, "Başbakan´ın yıkılacak dediği 600 kişi kapasiteli Diyarbakır Cezaevi´nin 3 yıl önce alınan bir kararla yıkılacağının doğru olduğunu, ancak yerine 6.000 kişi kapasiteli, cezaevi yapılacağını" söylediğini...

Camilere arınmak için gidilmez. Arınıp da camiye gitmek esastır. Müslümanlığın da gereği budur.
Yalçın BAYER/Hürriyet