Sektörel

İMSAD: İnşaat sektörü büyürse ekonomi de büyüyecek!

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin Toplantısı'nda ‘İnşaat Sektörünün 2013 Beklentileri’ (İMSAD) düzenlediği yılın son Ekonomi ele alındı...

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) merakla beklenen ekonomi toplantılarının 2012 yılına ait son toplantısı TOBB Plaza’da gerçekleştirildi. İnşaat sektörü mensuplarının ve basının yoğun ilgi gösterdiği toplantının açılış konuşması İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç tarafından yapıldı. Toplantıda inşaat sektörünü yakından tanıyan iki ekonomist, İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin’le Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetlerinden ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel de birer konuşma yaptılar.


İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç, 2013 yılı beklentilerinin başında enerji konusunun tek elden güçlü ve bağımsız yeni bir Ajans-Verimlilik Merkezi tarafından yürütülmesinin geldiğini yineledi. Bilmaç “2013 yılında bu önemli talebin gerçekleşmesi yolunda girişimlerimize devam edeceğiz. Çünkü binalarda sağlanacak verimlilikle yılda 12-15 milyar dolar bir tasarruf sağlayacağımızı biliyoruz. Amaç doğrultusunda eylemleri hayata geçirebilmek için kamu-özel sektör işbirliği, gerekli finansman ortamının oluşturulması ve kazanımların sağlanması yolunda teşvik ve desteklerin yaratılması kritik önem taşıyor. İşte 2013’ten ilk beklentimiz bu yönde. Finansman yönünde bazı olumlu ilk mesajlar da var. Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı’nın açıkladığı enerji tasarrufu ve depreme karşı yapılacak güçlendirme çalışması bedellerinin beyan edilen gelir vergisinden indirilmesi çalışması bunların başında geliyor” dedi. Bilmaç, 2013 yılındaki ikinci beklentilerinin de kentsel dönüşüm konusunda olduğunu vurguladı. Buna göre Bilmaç, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen kentsel dönüşüm hakkında şunları söyledi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çok daha kavrayıcı, kapsayıcı, pratik ve uygulama tarafı olan yeni bir ‘Kentsel Dönüşüm Uygulama Yönetmeliği’ni açıkladı” diyerek özel sektörün de bu süreçte yer almasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. “Her zaman tekrar ettiğimiz gibi bu sürecin bir parçası olan biz sanayiciler olarak göreve hazırız” mesajını verdi. Bilmaç inşaat sanayisinin 2013 yılında koordinatör bir İnşaat Malzemeleri İhracatçılar Birliği’nin kurulmasını da beklediklerini vurguladı.


Bilmaç 2013 için açıklanan %4 genel ekonomik büyüme hedefinin ancak inşaat sektörünün bu hedefin iki katı kadar büyümesiyle mümkün olabileceğini belirtti.


İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin ise 2012 için planlanan yumuşak inişin beklenenden daha sert olduğunu söyledi. Önümüzdeki yıl, rotamızın ne olacağını sıkça konuşacağımızı belirten Alkin, “2013’te acaba ABD ile Japonya’yı mı yoksa Fransa ile İtalya’yı mı konuşacağız” diyerek Türk ekonomisinin 2013’te %4 büyüyebilmesi için inşaat sektörünün ivmelenmesi gerektiğini vurguladı.


Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetlerinden ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel; “2012 yılı inşaat, konut ve gayrimenkul sektörüne baktığımızda kamu ve özel sektör inşaat harcamalarındaki artışın bir önceki yıla göre yeterli olmadığını görüyoruz. Buna karşın inşaat sektörünün istihdam yaratmadaki önemli rolü devam ediyor” şeklinde konuştu.


İMSAD Başkanı Hüseyin Bilmaç'ın İMSAD Ekonomi Konuşması


Sayın Başkanlar,

Sevgili Üyelerimiz,

Değerli Konuklar ve Basın mensupları,


2012 yılının son ekonomi toplantısına hoş geldiniz. Yeni bir yıla hazırlandığımız bugünlerde hep birlikte olmaktan dolayı mutluyum. 2012 senesinde gerçekleştirdiğimiz ekonomi toplantılarımızda çok farklı konuları masaya yatırdık, çok farklı isimlerle bir araya geldik. 2013 yılında da İMSAD olarak ülkemizde ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeleri konuşmak, paylaşmak için yine bu salonda buluşmayı planlıyoruz. Yeni yıldan en büyük beklentimiz ülkemizde ve dünyada barış ortamının sağlanması. Bu olabildiği takdirde diğer sorunların daha kolay halledilebileceğine inanıyoruz.


Bugün bizimle inşaat sektörünü iyi bilen iki ekonomist bir arada olacak. İMSAD Ekonomi Danışmanı Sayın Prof. Dr. Kerem Alkin’e, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetlerinden ekonomist Sayın Dr. Can Fuat Gürlesel’e teşekkür ediyoruz. İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu burada bizlerle olmayı son ana kadar çok istese de ne yazık ki programı nedeniyle bugün bizlerle olamadı.


Değerli konuklar,


Toplantımızın konusu “İnşaat Sektörünün 2013 Beklentileri.” 2012 yılında ilk toplantımızın konusu, hatırlayacaksınız kentsel dönüşümdü ve nisan ayında gerçekleştirdiğimiz toplantı sırasında henüz ülkemiz kentsel dönüşüm sürecine girmemişti. İkinci toplantımızın konusuysa “İnşaat Sanayisinde İhracat ve Hedefler’ ve ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) Getirdikleri” idi. Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz 3. Toplantımızda da “Türk İnşaat Sektörünün Geleceği ve Sürdürülebilir Binalar”ı konuştuk. İMSAD olarak hep bir adım önde giderek gündemdeki konuları tartışmaya açtık. Bu toplantılarda beklentilerimizi zaten ortaya koymuştuk. Tekrar ederek sizlerin burada vaktinizi almayacağım. Madem yeni bir yıla giriyoruz yeni beklentilerimiz de olmalı.


Saygıdeğer konuklar,


13 Kasım’da gerçekleştirdiğimiz 4. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nde bir talebimizi dile getirmiştik. Aslında biz yaklaşık 5 yıldır Türkiye’de etkin bir Enerji Ajansı kurulması gerektiğini yineliyoruz. Çok taraflı ve kompleks bir konu olan enerji verimliliğinde başta Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarımızın olmak üzere pek çok Bakanlığımızın enerji verimliliği konusunda yasaları, yönetmelikleri, stratejileri, söylemleri, projeleri var. Ancak konunun ülkemizde tek elden güçlü ve bağımsız yeni bir Ajans-Verimlilik Merkezi tarafından yürütülmesinin en doğru yol olacağını düşünüyoruz. İnanıyoruz ki böylece konuyla ilgili her düşünce ve söylem birbiriyle kesişen cümleler haline dönüşecek; böylece bu yaşamsal konu da sürdürülebilir bir boyut kazanmış olacak. 2013 yılında bu önemli talebin gerçekleşmesi yolunda girişimlerimize devam edeceğiz. Çünkü binalarda sağlanacak verimlilikle yılda 12-15 milyar dolar bir tasarruf sağlayacağımızı biliyoruz. 2020 yılı için belirlenen %20 daha az enerji hedefine de ancak bu tasarruflarla ulaşabiliriz. Hep söylediğimiz gibi kentsel dönüşüm süreci ile sürdürülebilir projelerle yeni çevremizi güvenli ve enerji verimli yeşil binalara dönüştürme şansımız çok yüksek. Güvenli yapı konusu da çok önemli. Bugün sabah deprem strateji eylem planını tartışıtığımız ve ilgili tarafları biraraya getirdiğimiz bir toplantı gerçekleştirdik. Gördük ki yapılması gereken çok iş var. Ve planlama büyük önem taşıyor. Deprem Yönetmeliği’nin de acil revizyonu gerekiyor. Aslında tüm bu eylemler, süreçler hepsi tek bir amaca yönelik. Sağlıklı, güvenli, verimli binalardan oluşan bir çevreye kavuşmak. Özellikle 19 milyona yaklaştığı tahmin edilen, sayısı gün geçtikçe artan mevcut konut stoğunun büyük bir kısmının güvenli ve verimlilikten uzak olduğunu söyleyebiliyoruz. Amaç doğrultusunda eylemleri hayata geçirebilmek için kamu-özel sektör işbirliği, gerekli finansman ortamının oluşturulması ve kazanımların sağlanması yolunda teşvik ve desteklerin yaratılması kritik önem taşıyor. İşte 2013’ten ilk beklentimiz bu yönde. Finansman yönünde bazı olumlu ilk mesajlar da var. Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanının açıkladığı enerji tasarrufu ve depreme karşı yapılacak güçlendirme çalışması bedellerinin beyan edilen gelir vergisinden indirilmesi çalışması bunların başında geliyor.


İkinci olarak Kentsel Dönüşüm konusunda beklentilerimizi paylaşmak istiyoruz. Her zaman söylüyoruz: Kentsel dönüşüm gibi devasa bir projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmesi bu işin ranta dönüşmemesi açısından çok çok önemli. Bakanlık tarafından çok daha kavrayıcı, kapsayıcı, pratik ve uygulama tarafı olan Kentsel Dönüşüm Uygulama yönetmeliği de geçtiğimiz günlerde açıklandı. 6.5 milyon adet konutun yenilenmesinin planlandığı dönüşümün uygulaması çok önemli. Bu büyük yenilemeye daha önce belirttiğimiz gibi TOKİ’nin tek başına yetişmesi mümkün değil. Dolayısıyla bu süreçte özel sektörün de yer alması kaçınılmaz. İşte bu yönetmeliğin özel sektörün kentsel dönüşüme katkısını hızlandıracak ve rolünü tanımlayacak süreçleri de hayata geçirmesini diliyoruz. Her zaman tekrar ettiğimiz gibi bu sürecin bir parçası olan biz sanayiciler olarak göreve hazırız.


İnşaat malzemeleri sanayisi cari açığa %300 pozitif katkı koyan ihracat lideri bir sektördür. Bu yılın ilk 10 ayı sonunda geçen yılın aynı dönemine göre sağlanan %14 artışa sanayimizin de katkısı büyük. İhracat yapılan ülkelere baktığımızda Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya’nın ağırlığı görülmektedir. Komşu ülkelere yönelik yapılan ihracat, sektör ihracatımızın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. İlk sırada Irak dikkat çekmektedir. Tam da bu noktada üçüncü beklentimizi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin ihracattaki lokomotif sektörü olarak Sn. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanımıza dile getirdiğimiz bir ihtiyacı tekrar belirtmek isteriz. İhracat yapan sektörler olarak inşaat malzemeleri ayrı ayrı ihracat birliklerinin çatısı altında yer alıyor. Konunun sürdürülebilir olması açısından koordinatör bir İnşaat Malzemeleri İhracatçılar Birliği’ne ihtiyaç duyuyoruz.


Değerli katılımcılar,


Çeşitli fırsatlarla ülkemizde ekonomik büyümede lokomotif sektörü olan ve istihdam yaratma kabiliyeti olan stratejik sektör inşaat sektörünün son dönemdeki görünümünün olumlu olmadığına ve bir ivme kaybı yaşandığına dikkat çekmiştik. Geçtiğimiz günlerde TÜİK’in 2012 yılı 3. Çeyrek büyüme verileri açıklandı. Buna göre; 2012 yılı 3.çeyrek dönem sonunda GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) gelişme hızında % 1,6 oranında artış yaşandı. Aynı dönemde inşaat sektörü bir önceki yılın aynı dönemine göre % 0,4 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. Bu rakamlara göre 2012 yılı ilk 9 ayı sonunda GSYİH ‘de %2,6 büyüme gerçekleşirken aynı dönemde inşaat sektörü büyümesi %1,0 olarak gerçekleşti. Yorumlar farklılaşsa da 4. Çeyrekte de tablo çok değişik olmayacak gibi gözüküyor. Bugün bu durumu hem dünya hem de ülkemniz ölçeğinde ekonomistlerimiz birazdan yorumlayacaklar.


Bu yılı inşaat sanayicileri olarak beklediğimiz, hedeflediğimiz bir büyüme ile bitiremiyoruz. Bunun nedenleri çeşitli. Tartışabiliriz. Ancak 2013 yılını kazanmak için şu konuları önemsiyoruz. 2013 için açıklanan %4 genel ekonomik büyüme hedefi ancak inşaat sektörünün bunun iki katı kadar büyümesi ile mümkün olabilir. İnşaat sektörümüzün lokomotif rolünü etkinleştirecek kentsel dönüşümün olumlu ilk uygulamalarının hayata geçirilmesini ve bunun topyekün bir seferberlik gibi ele alınmasını önemsiyoruz. Bunun için özel sektörün katkısından da faydalanılmasını talep ediyoruz. Diğer taraftan sektörde yoğun yaşadığımız haksız rekabetin önüne geçilmesi için adımlar atılması şart. Haklı rekabetin yaşanmadığı bir ortamda sağlıklı, sürdürülebilir bir büyümeden söz edemiyoruz. İnşaat malzemelerine baktığımızda bugün ülkemiz bölgesinde üretim üssüyüz, ihracatta iddialıyız, pekçok kaliteli ürünü yeterli kapasitede Avrupa ve dünya standardında üretmemize rağmen halen belgesiz, standarda uygun olmayan malzemelerle mücadele etmek zorundayız. İnanıyoruz ki önümüzdeki dönemde her iki konuda da atılacak olumlu adımlarla 2013 yılı sektörümüz için çok daha iyi geçecek. Biz İMSAD olarak üretimde %11.5 büyüme ile dünyada ilk beş ülke arasında yer aldığımız Türk inşaat malzemesi sanayisinde 2015 yılına kadar hedeflediğimiz ortalama %12 büyüme hedefimizi yakalamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.


Çok değerli konuklar,


Sözlerime burada son verirken 2013 yılının gerek ülkemize gerek dünyaya gerekse de bireysel olarak hepinize sağlık, keyif ve neşe getirmesini dilerim. 2012’de başarıların yanında hayal kırıklıklarımız da olmuştur mutlaka. Ama Bernard Shaw’ın dediği gibi “Hiç hayal kırıklığına uğramayanlar, hiç umut beslememiş olanlardır.” Ne olursa olsun umudumuzu hiç kaybetmeden çalışmaya devam etmeliyiz!