Sektörel

Incolab teknoloji odaklı büyümeye devam ediyor!

Çimento, kömür, enerji, tarım,demir-çeiik ve yapı sektörlerine kalite miktar ölçümü yapan ve bu sektörlere rehberlik hizmeti sunan Incolab Inovatif Ar-Ge çalışmalarıyla büyümeye devam ediyor...

Gelecek yıl fiziki yatırımlati da ülke dışına taşımavı planladıklarından bahseden Incolab Uluslararası Gözetme Servisleri Genel Müdürü Şeniz Kızıl dağ, daha modern teknoloji kullanarak firmaya özgü cihazlar ve akıllı donanımlar tasarladıklarım bildirdi.

Bu konuda bugüne kadar yaptıklarının diğer gözetim firmalarına da örnek teşkil ettiğini vurgulayan Kızıldağ "Bu alandaki çalışmalarımız devam ediyor. Çok yakın bir zamanda robot teknoloji kullanarak limanlarda hizmet vereceğiz. Biz. uluslararası gözetim firması olarak dünyadaki gelişmeleri, teknolojileri yakından izleyerek anında adapte oluyoruz. Türkiye'de teknik altyapı, teknik donanım ve kalifiye personel eğitimi yatırımlarında her zaman bir adım öndeyiz" dedi.

Bu yıl içinde yurtdışı ve yurtiçindeki kongre, konferans, seminer ve eğitimlere de azami ölçüde katkı sağladıklarım belirten Kızıldağ. üniversitelerle işbirliği gerçekleştirdiklerini ve 2014 yılında da eğitim çalışmalarına ağırlık vermeyi sürdüreceklerim dile getirdi. Firmanın hizmet alanı içinde önemli yer teşkil eden çimento sektörünün son dönemde yaşanan politik gerginliklerden olumsuz yönde etkilendiğine dikkat çeken Kızıldağ pazarın tıkanma noktasına geldiğmi dile getirdi. İç piyasada inşaat sektöründe yaşanan durgunluğun, çimento ve bayır beton fiyatlarının limit sınırlara gerilemesine neden olduğunu öne süren Kızıldağ şunlan söyledi: Sektörde acilen yapılması gereken düzenlemeler, alınması gereken önlemler, izlenmesi gereken politikalar konusunda maalesef hiçbir bir adım atılmadı. Kanunca, ülke ekonomisine ciddi oranda kaynak ve istihdam sağlayan ve katma değeri yüksek bu sektörü de sessizce kaybettiğimizin henüz farkına varamıyoruz. Ne yazık ki kamuoyunun bu konuda da yeterli bilgi ve bilinci bulunmuyor.

Çimento piyasasında gereksiz ve adaletsiz bir uygulama olan kota sistemi nedeniyle haksız rekabet ortamı varlığını sürdürüyor. Bu konunun ihracata yansıması da doğal olarak kırıcı ve sert bir rekabet ortamını doğuruyor.

Hal böyle olunca ister istemez yurtdışı alıcıların ekmeğine yağ sürülmüş oluyor. Her şeyden önemlisi sektörde ulusal bir politika belirlenmeli. Ülkemizde daha katılımcı ve daha demokratik bir platform üzennde üretim ve pazarlama yapılabilmesini arzu ederdik. Bu ortak platform üzerinde ise etkin stratejilerin yaratılması gerekiyor.


Ankara Ticari Hayat