İnşaat ekonomisi AR-GE yaratıyor!
Fortune Dergisi'nden Kerem Özdemir'in yazısına göre Türkiye Ekonomisinin gelişmesi için atılması gereken adımların ters yönde gitmemize neden olan inşaat ekonomisi de AR-GE yaratıyor. Bunların iyi örnekleri var...
İnşaat ekonomisi, bilgi ekonomisine geçişimizi engelleyen bir tercih olarak yıllardır karşımızda duruyor. Akıllı şehirler vizyonu ve sağlam bir master plana dayanmadığı için sürekli yeni yamalarla ayakta tutulmaya çalışılan inşaat sektörü yine de ölçek ve gelişmiş projelerin yarattığı ileri gereksinimler nedeniyle ilerici adımların da atıldığı bir alan.
Bunlardan en çarpıcısı, inşaat hacminin artması ve kentsel dönüşümün maliyetlerinin ağır bir yük yaratması nedeniyle geçen yıllarda betonun donma süresinin teknolojik inovasyonla kısaltılması. Daha önce 28 günde donan betonun inşaata döküldükten sonra donma süresi üç dört sene önce gerçekleşen inovasyonla iki güne düştü. Hazır betonun inşaata belirli sürede yetiştirilmesinin gerekmesi ve hafriyatta ulaşılan hacim, şirketleri filo yönetimi konusunda da uzmanlaştırdı. Bunun en çarpıcı örneklerinden birini, İstanbul’un yeni havalimanı inşaatı yaratıyor. Aralık başı , itibariyle 2 bin 200 kamyonun çalıştığı inşaatta 500 kamyonun daha dahil edilmesi için hazırlıklar yapılıyordu.
Bunun kadar önemli bir diğer gelişme, malzeme alanında yaşanıyor. Kordsa’nın pazara sunduğu farklı bir ürün olan sentetik fiber donatı Kratos’un yeni bir çeşidi olan ‘polipropilen monofilament’ bu kategoride değerlendirilmesi gereken bir ürün. 2018’de pazara sunulacak bu ürün, Kordsa’nm üretim çeşitliliğini genişletirken Kratos’un ürün yelpazesindeki diğer çeşitlerden, özellikle tünel ve altyapı projelerinde katma değer sağlayacak bir ürün olması ve maliyet avantajı ile farklılaşıyor. Kordsa, bu ürünle Türkiye kadar Avrupa pazarında da iddialı olacak.
Bir diğer önemli gelişme ise karbon fiber yatırımı ile geleneksel elyaf işinin üzerine farklılaşmış bir ileri teknoloji alanı açan Akkök Grubunun kimya kümesim etkiliyor. Kentsel dönüşümün bina bazında yapılması, karbon fibere olan ilgiyi artırarak Akkök un bu işine katkı sağladı. Akkök CEO’su Ahmet Dördüncü Dünya gazetesinden Özlem Ermiş Beyhan’a verdiği röportajda “Karbon fiber ile yıkmak yerine yerinde sağlamlaştırma yapmak üzere geliştirdiğimiz iş çok tuttu. Türkiye gibi bir deprem bölgesinde bu işin karşılık bulması bizim için çok önemliydi. Pek çok proje şu an devam ediyor. Talepteki artışta, birçok bölgede binayı yıkınca aynı metrekareler için izin alınamıyor olmasının da önemli bir etkisi oldu. İnsanlar metrekare kaybetmemek için karbon fiber ile retrofit etme yöntemine yöneldi. Çok daha dayanıklı ve ucuz bir yöntem çünkü” sözlerini kullandı. Bunun, Türkiye’nin gözbebeği olan savunma sanayii de dahil olmak üzere birçok alanda büyük önem taşıyan bir alandaki büyüme için önemli bir katkı olduğu su götürmez.