Sektörel

İnşaat firmaları için Kuzey ve Sahraaltı Afrika'da fırsatlar var!

Yurtiçinde talebin canlı olmasına rağmen finansman sıkıntısı yaşayan müteaahitler yurtdışında da baskı altında. KPMG Partneri İsmail Önde Ünal, müteahhitlerin kırılganlıklardan kaynaklı tüm riskleri üstlenmek zorunda kaldıklarını belirtti

Yurtiçinde finansman sıkıntısı yaşayan müteaahitler yurtdışında da zorluklarla karşı karşıya. Danışmanlık şirketi KPMG’nin Türkiye İnşaat Sektör Lideri İsmail Önde Ünal, “Müteahhitler, projelerini takip ettikleri ülkelerin kırılganlıklarından kaynaklı riskleri üstleniyor. Bu durum Rusya ve Kuzey Afrika pazarında aktif olan firmaların yeni alanlar aramasını gerektirdi” dedi. Çin'deki yavaşlamanın Türk müteahitlerin yoğunlukla faaliyet gösterdiği ülkeleri etkilediğini, bunun sektörü orta ve uzun vadede zorlayacağını belirten Ünal, Kuzey ve Sahraaltı Afrika'da dikkat çekici yatırımlar olduğunu söyledi. 


Türkiye'de konut sektörüne olan talebin en önemli unsurlarından birinin demografik yapı olduğunu belirten Ünal, 15-64 yaş grubu aralığının toplam nüfusa oranının yüzde 68.2’ye denk geldiğini söyledi. Ünal, konut talebini artıran diğer unsurları ise şöyle sıraladı: “Ülkemizde her yıl yaklaşık 600 bin evliliğin gerçekleşmesi, konut stokunun yaşlanıyor olması, gayrimenkul önemli bir yatırım aracı olarak görülmesi ve çevre ülke vatandaşlarından gelen konut talebi.” Ünal’a göre, kısa vadeli dalgalanmalar olmasına rağmen talebi destekleyen faktörlerle konut piyasasında büyüme devam edecek. 


Müteahhitler rota değiştirmeli 

Altyapı sektöründe ise yurt içi ve yurtdışı projeleri ayrı ayrı değerlendiren Ünal, şöyle konuştu: “Yurtiçinde son dönemde gerçekleşen projeler taahhüt piyasasını canlı tuttu. Buradaki en önemli konu finansman. Uluslararsı piyasalardaki gelişmeler de yurtiçindeki önemli projelerin finansmanı konusunu doğrudan etkiliyor. Finansman sorunlarına ek olarak müteahhitler, projelerini takip ettikleri ülkelerin ekonomik ve siyasi olarak kırılganlıklarından kaynaklı tüm riskleri üstlenmek zorunda kaldılar. Bu durum Rusya ve Kuzey Afrika pazarında aktif olan firmalarımızın yeni alanlar aramasını gerektirdi. Bu değerlendirmeler ışığında alt yapı pazarında tüm dünyada artan kentleşme, daha iyi yaşam koşulları gibi nedenlerle ciddi bir talep olmakla birlikte en büyük sorun finansman ve siyasi riskler.” 


“Belirsizliklerle mücadele etmek firmalar için yüksek faiz ya da yüksek kurla mücadele etmekten daha zor” diyen Ünal, gerçekleşen terör saldırıları, sınırlarımızda gerçekleşen çatışmalar ve erken seçimin ülkemize dair beklentilerin her birine bir soru işareti eklediğini belirtti. Ünal, “Bu duruma dolar kurunun rekor seviyele gelmesi, değer kaybeden BIST ve baskı altındaki faizler de eklendiğinde müteahhitlerin içinde bulunduğu durum daha da zorlaştı” dedi. Ünal şöyle devam etti: “Çin ekonomisindeki yavaşlamanın talep tarafındaki gevşemeden kaynaklı olarak emtia ve petrol fiyatları üzerinde bir baskı oluşturduğu ve bu durumun bizim mütahitlerimizin yoğunlukla faaliyet gösterdiği ülkelerin bütçelerine etkisi müteahhitlerimizi orta ve uzun vadede zorlayacak.” Sektörü sıkıntılardan kurtaracak avantajlardan bahseden Ünal, küresel ekonomik büyüme ve Türkiye'nin yaptığı alt yapı yatırım programlarının önemli fırsatlar barındırdığını anlattı. Ünal, “Küresel büyümede Kuzey ve Sahraaltı Afrikasın’da gerçekleşecek alt yapı yatırımları dikkat çekerken İran üzerindeki ambargonun kalkması ihtimali müteahhitlerce yakından takip ediliyor" dedi.


Türk müteahhitlerin yurtdışı iş hacmi 91.5 milyar dolar olmalı

Engineering News Record'un (ENR) küresel piyasalardan en yüksek hasılatı elde eden 250 şirket listesinde 2003 yılında 8 Türk firması yer alırken 2014 yılında 42 firma yer aldı. Ülkemiz son 3 yıldır Çin’den sonra listede 2. ülke konumunda. Ancak yapılan projelerin mali büyükleri açısından bir değerlendirme yapıldığında farklı bir resim ortaya çıkıyor. Ünal, Türkiye’nin toplam proje hacmi açısında listede 10. sıraya gerilediğine dikkat çekti ve toplam iş hacminden aldığı payın yüzde 4 seviyelerinde gerçekleştiğini söyledi. Ünal, “Potansiyeli değerlendirmek adına ülkemiz müteahhitlerinin listedeki Türk firma sayısında gösterdiği performansı iş hacminde göstermesi durumunda 2014'te 20 milyar dolar civarında olan yurt dışı iş hacminin 91,5 milyar dolar seviyelerine ulaşması makul bir beklenti” dedi.


Yurtdışı müteahhitlik hizmet hacmi geriliyor

Ekonomi Bakanlığı Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Hizmeti Genel Notu verilerine göre yurt dışı müteahhitlik hizmetleri 2013'te en yüksek tutarına ulaşarak 30 milyar dolara çıktı. 2014'te yüzde 10 düşerek 27 milyar dolar seviyesine gerilerken bu yılın ilk yarısında ise bu rakam 8,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ünal, tüm dünyada altyapı yatırımlarına önemli bir talep olduğunu belirterek, “Müteahhitlerimizin yurtdışında üstlendikleri projelerde kısa vadede siyasi ve ekonomik nedenlerle dalgalanmalar gözlemlense de uzun vadede mevcut pastadan aldıkları payı arttırmak için gereken adımların atılması önemli olacak” dedi.

Dünya