İnşaat sektörü 2015'te yüzde 4 büyüyecek!
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından Türk yapı sektörünün yıllık performansına dair en geniş değerlendirmeyi sunan “Türk Yapı Sektörü Raporu 2014” Yapı-Endüstri Merkezi’nde yapılan bir toplantıyla açıklandı.
Türkiye yapı sektörünün yıllık performansına dair en kapsamlı değerlendirmeyi sunan 'Türk Yapı Sektörü Raporu” 2014, Yapı-Endüstri Merkezi'nde (YEM) düzenlenen bir toplantı ile açıklandı. yapi.com.tr’de yayımlanan habere göre 2015 yılına dair öngörülerin de paylaşıldığı toplantıda, 2015 yılında inşaat sektöründe yüzde 3,5-4,0 oranında büyümenin öngörüldüğü belirtildi.
Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından hazırlanan ve Türkiye yapı sektörünün 2014 karnesini geniş kapsamlı ve derinlikli analizlerle değerlendiren, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ışığında, gelecek beklentilerine ve hedeflerine yer veren "Türk Yapı Sektörü Raporu 2014", "Türk Yapı Sektörü Analizi ve Paydaşları ile Yapının Geleceği" toplantısı ile açıklandı. “Türk Yapı Sektörü Raporu” 2014’te; yapı sektörünün gelecek yıllara ait öngörüleri, inşaat malzemeleri sanayisine ait üretim, tüketim, ihracat ve ithalat büyüklükleri gibi çok çeşitli veri önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak analiz edilen raporun açıklandığı toplantıya, TSMD, İMSAD, ULI, İNDER ve ÇEDBİK gibi sektörü temsil eden sivil toplum örgülerinin yöneticileri de katıldı.
“Türk Yapı Sektörü Raporu” 2014’te, yapı sektörünün gelecek yıllara ait öngörüleri, inşaat malzemeleri sanayisine ait üretim, tüketim, ihracat ve ithalat büyüklükleri gibi çok çeşitli veri önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak analiz edildi. “Türk Yapı Sektörü Raporu” 2014 yenilenen tasarımı ve genişleyen içeriğiyle 2014 yılı dış ticaret ithalat-ihracat rakamlarına, yeni gelişen pazarlara dair öngörüleriyle birlikte her yıl hazırlanan rapordan çok daha farklı bir yaklaşımla hazırlandı.
Ekonomist, Dr. Can Fuat Gürlesel, raporun sunumuna 2014 yılında dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri değerlendirerek başladı. Gürlesel, dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin inşaat sektörünün performansını etkilediğini belirterek, 2014 yılında dünya ekonomisinde yüzde 2.6'lık bir büyüme gerçekleştiğini ifade etti. Gürlesel, 2014 yılına daha yüksek bir büyüme beklentisi ile girilmesine karşın, jeopolitik gelişmelerin, Batı ile Rusya arasındaki gerginliğin ve küresel mali piyasalardaki dalgalanmaların büyümenin beklentilerin altında gerçekleşmesine yol açtığının altını çizdi. 2014 yılında Avrupa Birliği'nin ve ABD'nin büyüdüğüne dikkatleri çeken Gürlesel, Rusya, Çin gibi ülkelerde ise büyümenin yavaşladığını belirtti. Gürlesel, dünya ekonomisindeki yavaşlamaya bağlı olarak dünya ticaretinin, 2012 ile 2013 yıllarının ardından 2014 yılında da zayıf bir performans gösterdiğini ifade ederek, dünya mal ticaretindeki yavaşlamanın ihracat olanaklarını da sınırladığına vurgu yaptı.
2014 yılında inşaat sektöründe büyümeyi özel sektör taşıdı
Türkiye ekonomisindeki büyümenin 2014 yılında yavaşladığına dikkati çeken Gürlesel, ilan edilen yüzde 4,0'lük büyüme hedefi ve 3.3'lük büyüme beklentisine karşılık, ilk dokuz aylık ekonomik büyümenin yüzde 2.8 olarak gerçekleştiğini bildirdi. Türkiye ekonomisinin büyümesine doğru orantılı olarak inşaat sektöründe de büyümenin 2014 yılında yavaşladığını ifade eden Gürlesel, 2014 yılında inşaat sektöründe ilk dokuz ayında büyümenin yüzde 2.9 olarak kaydedildiğini belirtti. 2014 yılında inşaat sektöründeki büyümeyi özel sektör inşaat harcamalarının sürüklediğini vurgulayan Gürlesel, buna karşılık kamu inşaat harcamalarındaki büyümenin ise 2014 yılında yavaşlayıp, ilk dokuz ayda yüzde 0.2 olarak gerçekleştiğini bildirdi. Özel sektör inşaat harcamalarının artmasındaki en önemli sebebin konut inşaatları ve kentsel dönüşüm faaliyetlerinin olduğunu anlatan Gürlesel, yabancılara satış mütekabiliyet düzenlemesinin de olumlu sonuçlarının artış üzerinde etkili olduğunu söyledi. Gürlesel, inşaatta yavaşlamaya rağmen yapı ruhsatlarında da artış olduğunu, sektörde istihdam artışının da sürdüğünü de ifade etti.
2015 öngörüleri
Dünya ekonomisinin yüzde 3.0'lık bir büyüme beklentisi ile yıla başladığını dile getiren Gürlesel, 2015 yılında gelişmiş ülkelerdeki büyüme yüzde 2.4 ile geçen yılın üzerinde, gelişen ülkelerde ise yüzde 4.3 ile geçen yılın altında kalacağını kaydetti. Dünya inşaat harcamalarında yüzde 4.0'lık büyüme beklendiğini ifade eden Gürlesel, "Bu büyüme beklentisine bağlı olarak 2014 yılında 9.35 trilyon dolar olan inşaat harcamaları 2015 yılında 9.72 trilyon dolara ulaşacaktır" dedi.
Gürlesel, dünya inşaat malzemeleri pazarının dünya inşaat harcamalarındaki gelişmelere paralel olarak büyüdüğünü ifade ederek, 2015 yılında dünya inşaat malzemeleri pazarının yüzde 4.0 büyümesi ve 6.8 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini kaydetti.
Orta vadeli programın Türkiye ekonomisinde 2015 yılı için yüzde 4.0 büyüme hedefi koyduğuna dikkat çeken Gürlesel, petrol fiyatlarındaki düşüş ile ortaya çıkan pozitif ayrışmanın büyümeyi destekleyeceğinin öngörüldüğünü belirtti. Gürlesel, çok sayıda yerli ve yabancı kurumun 2015 yılı için yüzde 3.0 ile 3.5 aralığında büyüme beklentisine sahip bulunduğunu ifade etti.
2015 yılında Türk inşaat sektöründe yüzde 3.5 ile 4.0 arasında büyüme bekleniyor
2015 yılında Türk inşaat sektöründe yüzde 3.5 ile 4.0 arasında büyümeyi öngördüklerini bildiren Gürlesel, kamunun inşaat harcamalarında herhangi bir büyüme beklemediklerini belirtti. Gürlesel, özel sektör inşaat harcamalarında 2014 yapı ruhsatlarına bağlı olarak yeni işlerde artış beklentisinin olduğunun altını çizerek, devam eden işler göz önüne alındığında 2015 yılında özel sektör inşaat harcamalarının yüzde 4.0 ile yüzde 5.0 arasında büyüyeceğini ifade etti.
Gürlesel, inşaat malzemesi iç pazarının reel olarak yüzde 4.0, cari fiyatlarla yüzde 12.0 büyüyerek 131 milyar TL hacme ulaşacağını tahmin ettiklerini belirtti. Gürlesel, inşaat malzemeleri ihracatının 2014 yılında yüzde 0.2 azaldığını hatırlatarak, 2015 yılında ihracat malzemelerinin ihracatı ile ilgili sınırlayıcı unsurlar olduğuna dikkatleri çekti. Gürlesel, bunlardan birinin enerji ihraç eden ülke pazarlarında inşaat malzemeleri talebinin yavaşlaması olduğunu söyledi. Gürlesel, 2015 yılında ihracatın durağan kalacağı ya da bir miktar gerileyeceği öngörüsünde bulundu.
2015’te de inşaatı özel sektör büyütecek
Türk Yapı Sektörü Raporu 2014’ün açıklandığı toplantıda, YEM Satış ve Pazarlama Grup Yönetmeni Tolga Türkanık’ın moderatörlüğünde, Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri’nden Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, Urban Land Institute (ULI) Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Genel Başkanı Nazmi Durbakayım ve Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil konuşmacı olarak katıldığı bir oturum gerçekleştirildi.
Türk Yapı Sektörü Raporu 2014 perspektifinde görüş ve değerlendirmelerini açıklayan katılımcılar, Türk inşaat sektörünü masaya yatırdı. Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, kamu ile özel sektör inşaat harcamalarının sektöre olan etkisini değerlendirdiği konuşmasında, kamu sektörünün 2012 ve 2013’te mega projeler ve büyük altyapı projelerine başladığını belirtti. Bu durumun 2013 yılında inşaat harcamalarını yükselttiğini ifade eden Gürlesel, bunun da sektörde büyüme etkisi yarattığına dikkatleri çekti. Gürlesel, 2015 yılı için hükümetin yatırım programına bakıldığında kamunun projeleri ile sektörde reel olarak büyümenin yakalanamayacağını kaydetti. Gürlesel, 2015 yılında özel sektörün dinamizminin inşaat sektörünün büyümesini etkileyeceğini belirterek, inşaat malzemeleri sanayisi açısından da özel sektörün itici gücüne vurgu yaptı.
İMSAD: ‘Rekabet kalitesizliği ortaya çıkarıyor’
Gürlesel’in ardından söz alan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, Türkiye’deki inşaat malzemelerinin kalitesine rağmen, inşaat sektöründe bu malzemelerin yerinde uygulanamadığını belirtti. Yetişener, “Türkiye’de dünya standartlarında inşaat malzemesi üretiliyor. İstatistiklere baktığınızda ilk 10 ülke arasındayız. Dünyaya ürettiğiniz malzemeyi kabul ederken ve satın alırken, iç piyasaya satmakta zorlanıyorsanız, burada bir sıkıntı var demektir” dedi. Rekabetin sanılanın aksine Türkiye’de “kalitesizliği” ortaya çıkardığını ifade eden Yetişener, Türkiye’de kaliteli malzeme kadar, kalitesiz malzeme de üretildiğinin altını çizdi. İMSAD çatısı altında deneyimli, kaliteli malzeme üreticilerinin olduğunu belirten Yetişener, haksız rekabetin önlenmesi amacı ile dernek olarak yaptıkları çalışmaları anlattı.
TSMD: ‘Dün taklit edilerek yarınlara ulaşılmaz’
TSMD Yönetin Kurulu Başkanı Aytek İtez, mimarlığın tasarım ile başladığını ifade ederek, sektörde paydaşlarla birlikte hareket etmenin önemine değindi. İtez, mimarlar olarak “yarın”lar ile ilgili düşünceler ortaya koymak zorunda olduklarını belirterek, dünün taklit edilerek, yarınların yaratılamayacağını ifade etti. İtez, “Dünü bugüne adapte etmeye çalışıyoruz. Taklide karşıyız. İstediğimiz kentler, ölçekli planlı, dünya standartları ile yarışabilen kentlerdir. Biz doğru proje yapıyor muyuz? Çuvaldızı elbette kendimize de batırıyoruz” dedi.
ÇEDBİK: ‘Kentsel dönüşüm öncelikle kültürel dönüşüm olmalı’
ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil, “Biz kendi şehirlerimizde boğuluyoruz. Ben sabah bu kentte boğulduğumu hissediyorum. Kendimizi diğer dünya kentleri ile karşılaştırmaya çalışıyoruz. Ama boyumuz çok kısa” dedi. Özdil, “Kentleri yaşanabilir kılmak istiyorsak, önce tasarımdan başlamalıyız. Bunun için önce kültür değişmeli” şeklinde konuştu. Kentsel dönüşümün öncelikle kültürel dönüşüm olması gerektiğinin altını çizen Özdil, “20 tane yeşil binayı yan yana koyduğunuzda yeşil mahalle ya da yeşil şehir olmuyor” dedi.
İNDER: ‘İnşaat sektörüne herkes elini kolunu sallayarak giriyor!’
Özdil’den sonra söz alan İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, müteahhitler arasındaki haksız rekabete değindi. Türkiye’deki yaklaşık 200 bini bulan müteahhit sayısının Avrupa’da bulunan müteahhit sayısından 4-5 kat fazla olduğundan belirten Durbakayım, “İnşaat sektörüne herkes elini kolunu sallayarak giriyor. Sonra da istediği gibi çıkıyor. Bunun böyle olmaması gerekiyor” şeklinde konuştu. Yaşanılan 17 Ağustos depreminin “İstanbul depremi” olmadığının altını çizen Durbakayım, İstanbul depreminin gerçekleşmesi halinde Türkiye ekonomisinin depremin yaralarını sarmada sıkıntı yaşayacağını belirtti. Kentsel dönüşüm ile yapılan yapıların 30 sene sonra tekrar yıkıp yapılacağından korktuğunu söyleyen Durbakayım, kötü yapı stoklarına neden olan her şeyin bir yana bırakılması gerektiğini kaydetti.
Nazmi Durbakayım, İstanbul’un mütevazı bölgelerinde mekânların daha küçük olduğunu belirterek şunları söyledi: “100 metrekare, 70 metrekare daireler var. Bunlar en kötü malzemeyle dahi yapılsa burada oturanların ağır yaralı kurtulma şansı var. Ama zengin bölgelerde aynı itinasızlık 120 metrekare salonlarda olacak. Eğer santral kirişi yan çevirdiğim vakit yassı oluyor mantığında yapıldıysa, perdeleri, kolondaki demirleri fazla koydum diye içini ferahlatıyorsa ki bu binalarda böyledir, Allah korusun buralarda bırakın yaşam garantisini, yaralıları, cenazeleri dahi oraya ulaşıp çıkarmamız mümkün olamayacak.”
ULI: ‘Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil’
ULI Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, Türkiye’nin sadece İstanbul’dan ibaret olmadığını söyleyerek, İstanbul’un yapı yapacak alanının kalmadığını ifade etti. Sur, İstanbul’un nüfusunun daha fazla artırılmaması gerektiğini vurgulayarak, İstanbul dışındaki yerlerin cazibe alanlarının artırılması gerektiğini kaydetti.