Sektörel

İnşaat sektörü darbe girişimini nasıl atlattı?

Capital Dergisi'nin bu ayki sayısında inşaat sektörünün önemli isimlerine "İnşaat sektörü darbe girişimini nasıl atlattı?" sorusunu yöneltmişler. İşte o sorunun cevabı...

Dövizdeki dalgalanma, ekonomik daralma ve bölgesel savaşlar... Türkiye 2016'ya bu sıkıntılarla "merhaba" dedi. Tüm bunlara 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve ardından gelen olağanüstü hal uygulaması da eklenince, belirsizlik ortamı Türkiye'nin "yeni normali" haline geldi. Peki böyle kaygan bir zemin, ekonominin aktörlerini nasıl etkiliyor? Güçleri ve etkinlikleriyle Türk iş dünyasını yöneten öncü isimler, bu kritik dönemi nasıl atlatıyor? Paniğe kapılmadan analiz yapmak ve kaosu önlemek hepsinin ortak sırrı. Cesareti ayakta tutmak, ekip ruhunu beslemek ve samimiyet de kullandıkları yöntemler arasında yer alıyor. 



2016 kuşkusuz Türkiye'nin en zorlu yıllarından biri. Dünya genelindeki dengesizliklere Türkiye'nin ekonomik ve siyasal sorunları da eklenince, bu dönemde liderlik yapmak belki de hiç olmadığı kadar zorlaştı. Mevcudu korumak, liderlerin 2016 ajandalarının ilk ve en önemli maddesi oldu. Omuzlardaki yük çok daha ağırlaştı. 


Peki milyarlarca dolarlık yatırımları yöneten, kitlelere istihdam sağlayan, Türkiye'nin en büyük projelerine imza atan patronlar, bu zor dönemi nasıl yönetiyor? Böyle dalgalı bir ortamda liderlik yapmanın sırrı ne? Bu kritik soruları, iş dünyasının oylarıyla belirlenen ve "Türkiye'nin En Güçlüleri" listesinde yer alan isimlere sorduk. Paniğe kapılmadan analiz liderin kadrolarını motive etmek için kullandığı sihirli yapmak ve kaosu önlemek hepsinin ortak sırrı. Kimisi umudu aşılamayı üstlendiğini söylüyor, kimisi böyle zor dönemlerde çalışanlarla biazzat iletişime geçerek sorunları ilk ağızdan dinlediğini... Cesaret ayakta tutmak ekip ruhunu beslemek ve samimiyet ise birçok liderin kodrolarını motive etmek için kullandığı sihirli değneklerden bazıları. 


Türkiye'nin en güçlülerine, zorluklarla baş etme zor dönemlerde çalışanlarla bizzat iletişime geçerek formüllerini sorduk. Ekiplerini nasıl motive ettiklerini ve liderlik tutmak, ekip ruhunu beslemek ve samimiyet ise birçok sırlarını samimiyetle anlattılar. 


SAHADA OLMAK ÖNEMLİ 

"Ülkemizde lider olmak için kesinlikle çok sabırlı olmak, yılmamak ve her türlü güçlükle mücadele etmeyi göze almak gerekiyor" diyen Zorlu Holding'in patronu Ahmet Zorlu, Türkiye'nin mevcut konumuyla birtakım fırsatların yanı sıra riskleri de barındırdığını vurguluyor. Zorlu'ya göre Türkiye'nin bu durumu, karar alırken dinamik ve hızlı olmayı zorunlu kılıyor. Başarılı iş adamının liderlik sırrı da zaten bu. "Önce ülkem, sonra kurumum ve sonra ailem diyen bir insanım. Ülke olarak sıkıntılı süreçler yaşadığımızda yönetici arkadaşlarıma bunu hatırlatırım. Bu anlayış işimize daha sıkı sarılmamız için önemli bir motivasyon kaynağıdır" diyen Zorlu, zor günlerdeki liderlik sırlarını şöyle paylaşıyor: "Bir liderin hem bölgesel hem küresel dengeleri yakından takip etmesi, uluslararası politiği iyi analiz etmesi ve doğru okuması gerektiğini düşünüyorum. 60 yılı aşkın sürede çok fazla kriz, istikrarsızlık, bölgesel sorun gördük. Ancak hedeflerimizi belirlemiştik. Sözünü ettiğim liderlik anlayışı ve buna uygun insan kaynağı yapımızla bunların hepsini atlattık. Şartlar ne olursa olsun uzunlu dönemli hedeflerin peşinden gittik." Yapı olarak çok titiz biri olduğunu da vurgulayan Ahmet Zorlu, bu özelliğinin liderlik anlayışına da yansıdığını belirtiyor ve ekliyor: "Çok titiz ve mükemmeliyetçiyim. Kaliteden asla taviz vermem. Bunu tüm şirketlerimde görebilirsiniz. Bizde 'Olmaz, yapamayız' anlayışı yoktur. Kişisel olarak çok hayal kurarım ama asla hayalci değilimdir. O hayali nasıl gerçekleştireceğimi de ortaya koyarım. Ayrıca benim için işinin sahibi olmayan insan, patron değildir. Grubumuzda bir CEO olmasına rağmen fabrikalarımızı düzenli olarak ziyaret ederim. Çalışanların sorunlarını dinler, çözüm önerilerini ilk ağızdan alırım. Liderin sahada olduğunu gören çalışan, işine çok daha sıkı sarılır. Ben işin sırrının sahada, mutfakta olduğuna inanıyorum."



SOĞUKKANLI OLMALI" 

İş hayatında birçok ekonomik ve siyasi krize şahit olan patronlardan biri de Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu. Türkiye'nin deneyimli iş adamlarından biri olan Konukoğlu, kriz ortamlarında lidere düşen en önemli görevin "paniğe kapılmamak" olduğunu söylüyor. "Bu tür ortamlarda lider paniğe kapılmamalı. 

Lider bugünü değil, geleceği düşünmeli" diyen Konukoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Lider, planlamayı orta ve uzun vadeli yapmalı. Kaygan zeminde yerinde sayılmamalı, geri adım atılmamalı, mümkün olduğu kadar işlerin planlandığı şekilde yürütülmesi sağlanmalı. İş pozisyonu korunmalı. Sabırlı olunmalı. Türkiye geçmişte çok durgunluk dönemi yaşadı. Bu dönemden de bundan öncekilerde olduğu gibi silkinerek sıyrılacağımıza ve yolumuza devam edeceğimize inanıyorum. Lider olmak ve liderlik yapmak sorumluluk gerektirir. En baştaki hata yaparsa sadece kendisini değil, onu rol modeli olarak alanları ve çalışma arkadaşlarını da olumsuz yönde etkiler." Sözlerini "Lider olunmaz, lider doğulur" diyerek sürdüren Konukoğlu, liderlik yeteneklerinin zaman içinde yaşanılanlarla geliştirileceğine inanıyor. Ona göre bir liderde kararlılık ve pratik zeka, olmazsa olmazlar arasında ilk sırada. "Zaten liderlik yetenekleri, kriz dönemlerinde ortaya çıkar" diyen Konukoğlu, son dönemde ülkece yaşanan sıkıntılı ve belirsiz dönemde ekibini nasıl motive ettiğini ise şöyle anlatıyor: "Eskisinden daha çok koşturarak, toplantılar, video konferanslarla bir araya gelip gelişmeleri gözden geçirip, önerileri değerlendirerek, çalışanlara moral vererek motive ediyoruz. Verimliliği artırmak ve hedeflerimize ulaşmak için adeta bir aile ortamı yaratıyoruz. Çalışanlarımızla aramızda bariyer yoktur. Durgunluklar da üretim arttıkça azalır ve giderilir. Çok çalışmalıyız, çok üretmeliyiz."



AKIN, "ÖNCE GÜVEN" DİYOR 



Hamcli Akın, girişimci ruhu ve enerjisiyle Türkiye'nin en vizyoner liderlerinden biri. 1,6 milyar TL ciroya sahip Akfen Holding bünyesinde 38 bin 104 kişi çalışıyor. Holdingin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Hamdi Akın iyi günde, kötü günde bu binlerce kişinin kaptanlığını üstleniyor. "Liderlik kavramı özellikle son yıllarda hiç olmadığı kadar dinamik biçimde sorgulanıyor" diyen Akın'a göre böyle dönemlerde iyi bir liderlik performansı için öncelikle yönetim tarzında tutarlı olmak şart. Akın, kendi sırlarını ve nelere dikkat ettiğini şöyle aktarıyor: "Böyle günlerde taahhütlerinize sıkı sıkıya bağlı olmalı, paydaşlarınıza ve çalışanlarınıza yönelik mesajlarınızın arkasında durabilmelisiniz. Ayrıca geleceğe dair isabetli öngörülerde bulunabilmek için daha dikkatli yaklaşımlar sergilenmeli. Şahsen, iş hayatına atıldığım ilk günden bu yana üzerinde çalıştığım konu ne olursa olsun tam olarak odaklanmaya ve yaşayarak sonuçlandırmaya çalıştım. Birlikte çalıştığım insanlarla güvene dayalı ilişkiler kurdum. Çünkü birlikte çalıştığınız arkadaşlarınıza güvenmek zorundasınız. Aksi takdirde başarılı olmanız çok zor. Ek olarak, her zaman ahlaklı, girişimci, vizyon sahibi ve uygulayıcı olmaya çalıştım. Kavgacı değil, uzlaşmacı, eşitlikçi ve adil olmaya gayret gösterdim. Çünkü liderler için en önemli şey, birlikte çalıştığı insanlarla olan ilişkileridir. Dolayısıyla liderleri yücelten, çalışanların onlara karşı verdiği değer, saygı ve sevgileridir. Uzun yıllardır iş hayatının içindeyim ve tecrübelerimden yola çıkarak, liderliğin bir ekip oyunu olduğuna inanıyorum. Bu nedenle üzerinde çalıştığım işi, yani oynamak istediğim oyunu ekibimle birlikte sahneye koymaya gayret ediyorum. Hiçbir zaman tek başıma hareket etmiyorum."



ZEYNEP BODUR OKYAY / KALE GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI 

"GÖZÜM HEP GÖSTERGELERDE" NABIZ TUTARIM 


Türkiye gibi dinamik ülkelerde, hazır formüllerle, 10-20 yıl önceki bilgilerle yola devam ederseniz, değişime liderlik etmek bir yana geriye düşersiniz. Ayakta kalmak için değişime liderlik etmek zorundasınız. 

Değişimle basa çıkabilmek için organizasyonun da piyasaların da sürekli nabzını tutmak gerekir. Bir gözünüz sürekli göstergelerde olmalı. 


GÜVENİMİZ TAM 


Kale Grubu, 59 yıldır sanayide faaliyet gösteriyor. 


Türkiye'nin her kösesinde, her beldesinde izimiz var. Geçmişte sayısız krizden geçtik, her seferinde alnımızın akıyla çıktık. Şirketler öğrenen organizmalar olduğuna göre Kale Grubu'nun cok büyük bir know-how birikimle hareket ettiğini gururla söyleyebiliriz. Bu da elbette Kale'ye büyük bir özgüven sağlıyor. Bu büyük birikimin tüm kademelerdeki çalışma arkadaşlarıma aktarımına özel bir önem veriyorum. 


VERİLER ÇOK KRİTİK


Göstergelerde ani değişimler yaşandığında gerekli ayarlamaları yapabilmelisiniz. Bu hiç de kolay değil. Hele Türkiye gibi ajandanın sık değiştiği bir ülkede... Çok gene bir toplum olduğumuz için sosyolojik değişimi de takip etmelisiniz. Bunun iş yaptığınız sektörler için sonuçları nelerdir gibi soruların yanıtlarını aramalısınız. Araştırmalardan faydalanmalı, veri analizi yapmalısınız. Dünyanın büyük veriyi konuştuğu bir dönemde, bu konu daha da önem kazanıyor.


"DURUM DEĞİL, HEDEF ODAKLIYIM" YARINI DÜŞÜNÜRÜM 


Biz yatırımlarımızı bugünü değil, yarını düşünerek yapıyoruz. Hic ara vermeden, soluk almadan yatırımlara devam ettiğimiz için elbette bazıları kriz dönemlerine denk geliyor. Sanayi yatırımları en az 10 yıllık bir dönemi kapsayan dev yatırımlardır. Gayrimenkul şirketi olsaydık, 'kaygan zemin' ya da 'dönemsel kriz' gibi kavramlarla belki ilgilendirdik. Ama biz bugünü değil, yarını düşünen, öngören ve hayal eden bir şirket olmayı tercih ettik. Diğer bir ifadeyle durum değil, hedef odaklı bir vizyonumuz var. 


İSİMİZE BAKARIZ 


Hedeflerimize ulaşmak için de her şeyi zorlarız, sonunda da başarırız. Bir yatırıma baslarken rakamlara takılmıyorum, hayal kuruyorum, hedef koyuyorum. Haftanın 7 günü, pazar günleri de dahil çalışıyorum. Hiçbir zaman üzerimize güneş doğmadı. Her zaman erkenden kalkmayı ve var gücümüzle çalışmayı tercih ettik. Motive olmak için çalışmaktan başka bir formülümüz yok. Kendim işe nasıl bakıyorsam, ekibimin de bu vizyonda olmasına gayret ediyorum. Biz işimize odaklanıyoruz. 


HAYAT DEVAM EDER 


2020 yılında 10 milyon ton çelik üretecek bir şirket olma hedefimizi de bu şekilde koyuyoruz. Bu nedenle bir ülke ya da bir bölgeyi kapsayan olumsuz şartlar, hedeflerimizin önüne engel olarak çıkmıyor. İş dünyasını insan hayatından farklı düşünmüyorum. İnsanoğlu da nezle olur, hava güneşli olur, motivasyonu düşer yükselir. Ama hayat devam eder. Aynı durum is ve yatırımlarımız için de geçerli. 


ÖZİLHAN'IN GÜÇ BİRLİĞİ 


Anadolu Grubunun patronu Tuncay Özilhan, Türkiye'nin en saygıdeğer liderlerinden. Şirketlerinde yarattığı ekip ruhu, ulusal ve uluslararası ortaklıklarla kazandığı başarılar ve uzun soluklu iş birlikleri, onun vizyoner liderliğinin ispatı. Özilhan'ın formülü, grupta yarattığı birlik ortamı. "Toplum olarak, zor günlerde toplumsal anlamda kenetlendiğimizi görmek, gelecek için bizlere umut veriyor" diye konuşan Tuncay Özilhan. zor dönemlerin de ancak güç birliğiyle aşılacağını vurguluyor ve ekliyor: "Sağlam ekonomiye sahip bir ülkeyiz. Hem içeriden hem dışarıdan kaynaklanan sorunların üstesinden elbirliğiyle geleceğiz. Liderler olarak, sorunlara çözüm üreten yaklaşımlarda bulunarak vaktimizi doğru şekilde kullanmalıyız. Anadolu Grubu'nun her dönemde, koşullar ne olursa olsun ülkemize olan inancı hep en üst seviyede oldu. İçinde olduğumuz dönemde de belirlediğimiz stratejimiz çerçevesinde yatırımlarımıza devam ediyor, işimizin başında olmayı sürdürüyoruz." Deneyimli iş adamı zor zamanda liderlik yapacaklara önerilerini ise şöyle sıralıyor: "Her ortamda gündemin bir adım önünde olabilmek için her türlü yorumu dikkatle analiz etmeniz gerekiyor. Bunun için de bol bol farklı kaynaklan okumalısınız. 


Ben de her zaman farklı düşüncelere, farklı fikirlere saygılı olarak okuduklarımı yorumlar, sürekli yeni fikirlere açık olmaya çalışırım. Bunun yanında da dinlemeye büyük önem veririm. Bu sayede de karar alırken birçok noktayı değerlendirerek sonuca varırım. Bizim için en büyük motivasyon kaynağı her zaman çalışmak olmuştur. İşimizi, koşullar ne olursa olsun severek yaparız. 


Anadolu Grubu'nun tüm çalışanları ve yönetim ekibimiz de kurum kültürümüzün en önemli parçası olan bu özelliğimizi çok iyi bilir. Önceliğimiz, her zaman ülkemiz için değer yaratacak işlere imza atmak olmuştur." 


Capital