Sektörel

İnşaat sektörü, demir fiyatındaki artıştan endişeli!

2010 yılında olumlu beklentiler içine giren inşaat sektörünü, demir fiyatlarındaki artış endişelendiriyor

İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Ali Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1999 yılında yaşanan Marmara depreminin ardından çok kötü durumda olan sektörün, 2003'ten sonra yavaş yavaş hareketlenmeye başladığını belirtti.

2003 yılında yakalanan ekonomik ve siyasi istikrardan inşaat sektörünün de nasibini aldığını ifade eden Çınar, "Sektörde 2003'te başlayan büyüme trendi, 2007 yılına kadar sürdü. 2008 yılında dünya ekonomisindeki kriz, Türkiye ekonomisini etkiledi ve 2009 yılında son 10 yılın en kötü dönemini yaşadık" dedi.

İnşaat sektörünün 3 yıl ilerleyen 2 yıl gerileyen bir yapıya sahip olduğunu anlatan Çınar, şunları kaydetti:

"2010 yılında bizim beklentilerimiz yavaş yavaş sektörün hareketleneceği yönünde. Ancak demir fiyatlarının 2008 yılında olduğu gibi anormal şekilde yükselmesi bizi düşündürüyor. Demirin tonu, 2008'de 2 milyon 160 bin liraya kadar yükselmişti. 2009'da ise 800 ile 1000 lira arasında gitti geldi. Şimdi de inşaat sezonu başında tonu 800 lira olan demir, 1300 liraya kadar yükseldi. Demir fiyatlarındaki yükselişin devam edeceği söyleniyor. 2009'un son çeyreğinde başlayan ve 2010'da devam eden sektördeki olumlu havayı demir fiyatları olumsuz etkileyebilir."

Fiyatlardaki yükselişin Çin'in dünya piyasalarından ve Türkiye'den demir talebinin artmasından kaynaklandığını dile getiren Çınar, bazı demir tüccarlarının manipülasyon yaparak, piyasadan demir çekmesinin de fiyatların yükselmesine neden olduğunu söyledi.

Çınar, demir fiyatlarının sektöre etkilerinin önümüzdeki aylarda daha net ortaya çıkacağını belirtti.

2004-2007 yılları arasında sektörde normal seyri dışında bir büyüme gerçekleştiğini anımsatan Çınar, bu büyümeye bağlı olarak inşaat sektörü dışından çok sayıda kişinin bu işe girdiğini anımsattı.

Parası olan kişinin en kolay girebileceği sektörün inşaat olduğunu ifade eden Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sektörün muazzam büyüdüğü dönemlerde, kar marjlarının yüksek olması nedeniyle dışarıdan çok sayıda kişi bu işe girdi. 10 liraya mal edilip, 50 liraya satıldı. Arsa ve ev fiyatları çok yükseldi. İhtiyaçtan daha fazla konut üretildi. İhtiyaçtan fazla konut üretilince ortaya çıkan stok nedeniyle arsa ve ev fiyatları yüzde 20-25 geriledi, gerçek değerini buldu. Türkiye'de geçen yıl 380 bin civarında konut satıldı, bu yıl ise 450-500 bin konut ihtiyacı var."

Konya'da 1. Organize Sanayi'de faaliyet gösteren Şen Demir A.Ş'nin sahibi Ömer Şen, demir fiyatlarındaki artışa arz talep arasındaki dengesizliğin neden olduğunu bildirdi.

2008 yılında piyasalarda baş gösteren ekonomik krizin etkilerinin 2009'da devam ettiğini bu dönemde demirin tonunun 800 liraya kadar gerilediğini ifade eden Şen, "Kriz nedeniyle fiyatlar çok aşağı çekildi. Bunun için bütün firmalar kapasitelerini 3'te 1 oranında düşürmek zorunda kaldı. Sonraki süreçte ise firmalar ellerindeki stoğu eritmeye çalıştı. Stoklar eritildikten sonra bu yılın başında yeniden piyasada demir talebi arttı. Mevcut arz, talebi karşılamayınca fiyatlar yükselmeye başladı" dedi.

Demirin tonunun 1300 liraya kadar yükseldiğini ifade eden Şen, bir miktar daha artış olabileceğini sektörün yavaş yavaş üretimini artıracağı Haziran ayının sonlarına doğru fiyatın 1100'ler seviyesinde sabitlenmesini beklediklerini söyledi.

Çin ve Hindistan'ın da demir fiyatlarının yükselmesinde etkisinin olduğunu kaydeden Şen, "Büyüyen ülkeler demir fiyatlarında etkili. Enerji ihraç eden bu ülkeler gelişiyor, bu gelişimin sonunda da yatırım ve demire olan ihtiyaç artıyor" diye konuştu.
AA