İnşaat sektörü her geçen gün ivme kazanıyor!

Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili Deniz Karataş, inşaat sektörünün önemini anlattı. Karataş sektörün her geçen gün ivme kazandığını belirtti.

" Bir boğaza Euro tünel misali bir tünel yapılacaktır, ihale açılır. İhaleye giren firmalar ise Japon, Fransız ve Türk şirketleridir, ancak üç firmadan da aynı fiyat alınır. Sonucu görüşmeler belirleyecektir. İlk olarak Japon firma çağrılır. 

Japonlar: "Biz iki yakadan başlarız ortada en fazla bir metre hata ile buluşuruz, o da hemen yapılır, bir şey değil" demişler. Yetkililer "güzel, ancak diğer firmalarla da görüşmek lazım" der. 

Almanlar : "Biz de iki yakadan başlarız ortada en fazla on santim hata ile buluşuruz, ilerdeyse kusursuz olur." demişler. Yetkililer sevinmiş, sıra ise Türk firmaya gelmiş. 

Türkler: " Valla biz de iki yakadan başlarız fakat ortada buluşur muyuz o bilinmez, buluşursak bir tane buluşamazsak iki tane tüneliniz olur" demişler." 

Fıkrada da belirtildiği üzere; "Müteahhit" belirli bir projeyi (işi) belirli bir şartnameye uygun olarak, belirli bir bedel karşılığında ve genellikle önceden tanımlanmış bir süre zarfında gerçekleştirmek üzere iş sahibi ile bir sözleşme akit eden gerçek veya tüzel kişidir. Diğer bir deyişle; "Ben bu işi yaparım" diyen, taahhüt eden kişidir. Kelime anlamı yapılmış ama tanımı bizim ülkemizde meclise sunulan ilk teklifle bugüne kadar hala 47 yıldır yapılamamış dünyanın en zor mesleklerildendir. 

Ekonominin lokomotif sektörlerinden ve turizm ve tarım sektöründen sonra elimizde kalan son kale inşaat sektörü her geçen gün ivme kazanıyor. Bununla birlikte nüfus artışı, binaların yenilenmesi ve modernize edilmesi, tüketici ihtiyaçlarının her geçen gün değişmesi, ortaya yeni konutların çıkmasına sebep olurken; en çok kazandıran sektörlerin başında inşaat ve gayrimenkul geliyor. Hal böyleyken sektöre giriş yapmak isteyenlerin, müteahhit olmak isteyenlerin sayısı sürekli artıyor. Geçen yıla oranla müteahhit olmak için başvuranların sayısının 4.5 kat artmış durumdadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, her sene planladığı kaç kişiye müteahhitlik, ustalık yetki belgesi vereceğine dair planlarını aşan müteahhitlik başvuru talepleri; bu sektörün ne kadar geliştiğini ve tercih edildiğini de kanıtlar nitelikte. Ama maalesef tüm dünyada belirli bir tanım ve standartla yürütülen müteahhitlik mesleğinin icrası, Türkiye de kolay ve kontrolsüz. Bu da inşaat sektörünün kontrolsüz şekilde büyümesine neden oluyor. Bu gereksiz büyüme de ekonomi için risk yaratıyor. Derneğimize "Müteahhit olmak istiyoruz, ne gibi evraklar istiyorsunuz?" diye telefon gelmediği bir gün yok. Müteahhit olmak için ilgili devlet kurumuna, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvurmaları gerektiğini bile bilmiyorlar. Bununla birlikte; 310 bine yakın müteahhitin yüzde 30'a yakını çürüklerden oluşuyor. Nüfusu 80 milyonu bulan sanayi ülkesi Almanya'da ise sadece 2 bin 700 müteahhitlik firması var. Dünyada müteahhit sayısı sıralamasında Çin'in ardından Türkiye'nin gelmektedir öte yandan ciro olarak bakıldığında ise sekizinci sıradayız. 

Müteahhitlik mesleğinin tanımının Türk Ticaret Kanununda belirlenmesi ve bu çerçevede mesleğe girişin belli birakreditasyona tabi tutulması, önüne gelenin sabah kalktığında akşama müteahhit olmasının derhal engellenmesi gerekmektedir. Yasayla birlikte çürük müteahhitler elenecek. Böylece sektör disipline edilecek ve meslek de hak ettiği saygınlığa ulaşacaktır. 

Bugüne kadar bir kısım gizli eller ve lobilerin baskısı ile bir türlü hayata geçirtilmemiş, 47 yıldır çıkmasını beklediğimiz yasamızın, 2017 yılında çıkmasını öngörmüştük. Yılın ilk çeyreğini geçtik. Hemen her gün, birçok konuda düzenlemelere ilişkin çıkan kanun hükmünde kararnamelerden birinin de, yasamız olacağını ve 2023'e kadar beklemeyeceğimizi ümit ediyorum. 

Saygılarımla...

Deniz KARATAŞ/Akdeniz'de Yeni Yüzyıl