Sektörel

İnşaat sektörü teknolojide uyarı sinyali veriyor!

KPMG’nin hazırladığı “Teknoloji Üstünlüğünü İnşa Etmek” başlıklı 2016 Küresel İnşaat Araştırması, sektörün teknolojiyle sınavını gözler önüne serdi. Araştırmaya katılan firmaların sadece yüzde 8’i “ileri teknoloji vizyonuna sahip” olarak sınıflandırıldı.


KPMG’nin hazırladığı “Teknoloji Üstünlüğünü İnşa Etmek” başlıklı 2016 Küresel İnşaat Araştırması, sektörün teknolojiyle sınavını gözler önüne serdi. Araştırmaya göre firmaların sadece yüzde 8’i ileri teknoloji vizyonuna sahip. İnşaatta yüzyılın hızına yetişmek için teknolojinin sağladığı inovatif fırsatlara yatırım yapmak şart.


KPMG’nin inşaat sektörünü ele aldığı 2016 Küresel İnşaat Araştırması’na tüm dünyadan 200’den fazla üst düzey inşaat sektörü yöneticisi katıldı. Araştırmaya katılan firmaların sadece yüzde 8’i “ileri teknoloji vizyonuna sahip” olarak sınıflandırıldı. Yüzde 69’u ise “sektör takipçisi” ya da “zamanın gerisinde” kategorilerinde değerlendirildi. Katılımcıların sadece yüzde 20’si yeni teknoloji ya da yeni sistem için mevcut iş modellerini değiştirdiklerini belirtti.


Araştırmadan çıkan sonuçlar hayli ilginç. Bazı başlıklar şöyle:



Orta ölçekli firmalarda ileri teknoloji


“İleri teknoloji vizyonuna sahip” sınıfına giren firmaların büyük çoğunluğu 1-5 milyar dolar cirolu… Orta ölçekli bu firmalar, teknolojinin rekabet avantajı sağlama potansiyelinin oldukça farkında ve buna uygun olarak teknolojiye hatırı sayılır ölçüde yatırım yapıyorlar. Büyüklükleri daha yönetilebilir olduğundan yeni fikirleri daha hızlı benimseyebiliyor, teknolojik adımları daha hızlı atabiliyorlar.

Yapı projelerinde bilgi teknolojilerinden yararlanmanın çok çeşitli yolları bulunmasına rağmen ankete katılanların sadece üçte biri mobil teknolojileri rutin şekilde kullandıklarını ifade ediyor. 

Araştırmaya katılan pek çok proje yöneticisi için entegre-anında proje raporlama modeli hayal geliyor. Bu yöneticiler manuel ve farklı sistemlerin kullanımı nedeniyle organizasyonlarının geri kaldığını belirtiyor. Proje yöneticilerinden sadece yüzde 20’sinde tam entegre Yönetim Bilgi Sistemi (PMIS) bulunuyor.

Açık veriden faydalanmıyorlar


Mühendislik ve inşaat firmaları ile proje sahipleri ellerinin altındaki veriden tam anlamıyla yararlanmıyor. Katılımcıların neredeyse üçte ikisi gözetim, denetim ve performans izlemede gelişmiş veri analitiğini kullanmadığını ifade ediyor. Tek tuşa basarak proje verilerine ulaşabilenler sadece yüzde 25 ile sınırlı kalıyor.

Dünyanın her yerinde inşaat projeleri giderek büyüyor. Daha iddialı ve kompleks bir hal alıyor. Bu nedenle mevcut anlayışla ve eski teknolojiyle iş yapma alışkanlığının devam etmesi durumunda riskler artıyor.

Modern çağın inşaatçıları


Oysa teknoloji, sektör için çok sayıda inovasyon fırsatı sunuyor. Örneğin teknolojik tasarım araçlarıyla artık daha etkileyici ve cesur yapılar planlamak mümkün. Veri analitiği, projelerin ilerleyişi hakkında sunduğu gerçek zamanlı tablolarla olası sorunların çözümü için hızlı aksiyon alınmasını sağlıyor. Mobil uygulamalarla yapılan modelleme; inşaat, malzeme ve tedarik zinciri hakkında daha sağlıklı, bilgiye dayalı kararlar verilmesine destek oluyor. Mobil izleme, hataların takibine olanak tanıyor. Araç ve cihaz otomasyonu, verimliliği artırıp kazaları azaltıyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde işin doğası gereği var olan riskler azalıyor.


Yıkıcı inovasyonu tetikleyen güçler şöyle sıralanıyor:


'Verimlilik, planlama ve maliyet düşürme', 'Rekabet ve piyasa güçleri', 'Yeni pazarlar, büyüme ve karlılık', 'Müşteri ihtiyaçları, talebe karşılık vermek', 'Teknoloji ve yetenek', 'Artan regülasyon.'

Katılımcıların çoğu yıkıcı inovasyon ihtiyacını kabul ediyor, ama bunu nasıl başaracakları konusunda farklı düşüncelere sahipler. Araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 22’si agresif şekilde iş modellerini yıkıp değiştirdiğini söylüyor.

Teknolojide muhafazakarlık hakim KPMG Türkiye Denetim Sektörü Şirket Ortağı ve İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, sektörün teknolojinin potansiyelinden neden faydalanmadığına ilişkin şu yorumu yaptı: “Konu yeni teknolojileri benimsemeye geldiğinde sektördeki muhafazakar refleksler ortaya çıkıyor. Muhafazakar bakış kendini koruyor ve şirketler öncü olmaktansa takipçi olmayı kabulleniyor. Kimi şirket için yeni teknolojileri benimsemenin maliyet ve riski, algılanan faydasından ağır basarken kimileri konfor alanlarından çıkmakta çok istekli olmayabiliyor. Ancak inşaat şirketlerinin rekabetçiliklerini koruyabilmek için mutlaka inovasyona odaklanması ve değişimi harekete geçirmesi gerekiyor.” 

Mühendislik ve inşaatta devrimin eşiğindeyiz


İnşaat firmalarının ve proje sahiplerinin, teknoloji vizyonu ve stratejisi konusunda daha açık olması gerektiğini vurgulayan Ünal, şöyle devam etti:


“Yurtdışındaki gelişmelere baktığımızda mühendislik ve inşaat alanında bir devrimin eşiğinde olduğumuzu söylersek aslında abartmış sayılmayız. İnsansız hava araçları şantiyelerin üzerinde uçup son derece detaylı görüntüler yakalıyor ve bunlar gerçek zamanlı olarak, belki de insan müdahalesi olmadan harekete geçebilecek akıllı, otomatize sistemlere aktarılıyor. Diğer yandan robotlar sondaj ve kazı, tuğla örme, kiriş bağlama gibi her tür işi yaparak hem güvenliği artırıyor hem de hata oranını azaltıyor. Üstelik mobil izleme sayesinde yaptıkları iş dünyanın herhangi bir yerinden takip edilebiliyor. Buna bir de tedarik zinciri sürelerini kısaltabilecek ve modüler birleştirmeyi mümkün kılabilecek karmaşık tasarımların yaratılmasını sağlayan 3D baskı yeteneğini eklediğinizde gelişmelerin niye bu kadar heyecan yarattığını anlayabilirsiniz."




İnovasyon için temel adımlar


KPMG Türkiye İnşaat Sektörü Lideri İsmail Önder Ünal’ın, inovasyona kapı açmak isteyen şirketlere önerileri ise şöyle:


- Önce temel konuları halledin;


Güçlü iç kontrolleri hayata geçirin.


Bir sonraki adımda sistemlerinizin birbirine bağlı olduğundan ya da en azından ortak veri formatlarını kullandığından emin olun.


Yeni teknolojilere giriş yapmadan önce organizasyonunuzun mevcut teknoloji çözümlerinden tam anlamıyla yararlandığından emin olun.


- Veri analitiğini DNA’nıza işleyin:


Veri analitiğini benimsemek için fazla beklemeyin. Şimdi faydalanmaya başlamazsanız, rekabetin gerisine düşebilirsiniz.


Verinizi temizleyin; unutmayın ki temiz, doğru ve herkesin anlayabileceği ortak formatta olmayan veriler pek işinize yaramaz.


Verinizden ne beklediğinizi gözünüzde canlandırın. Beyin fırtınası yaparken veri bilimcilerden yardım alırsanız proje yönetiminizi geliştirmek için yepyeni yollar keşfedebilirsiniz.


- Bir teknoloji stratejisi ve vizyonu geliştirin:


Stratejisi olmayan bir şirket yeni teknolojileri değerlendirme, benimseme ve kendi sistemlerine entegre etmede başarılı olamaz.


Proje performansını geliştirmek, devamlı iyileşme ve verimliliği sağlamak istiyorsanız; stratejiniz için öncelikle organizasyonunuzdaki teknoloji liderlerinin desteğini alın ve birlikte bir gelecek durum modeli ve teknoloji yol haritası oluşturun.