Sektörel

İnşaat sektöründe 2015 zorlu bir yıl olacak!

Geçtiğimiz yıl dünya ekonomisinde yaşanan olumsuzlukların ve jeopolitik gelişmelerin, Türkiye ekonomisiyle birlikte inşaat sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, 2015'in de zorlu bir yıl olacağını belirtiy

Geçtiğimiz yıl dünya ekonomisinde yaşanan olumsuzlukların ve jeopolitik gelişmelerin, Türkiye ekonomisiyle birlikte inşaat sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, 2015'in de zorlu bir yıl olacağını belirtiyor.


2014'te dünya ekonomisi ve ticaretinde, beklentilerin altında kalan büyüme ve yakın coğrafyamızda yaşanan jeopolitik gelişmeler; başta inşaat, müteahhitlik ve inşaat malzemesi ihracat pazarları olmak üzere Türkiye ekonomisini de önemli ölçüde olumsuz etkiledi. 2015'in gerek dünya gerekse Türk ekonomisi için yine zorlu geçeceğini öngörüyoruz. Hükümetimiz, 2015 yılı genel büyüme hedefini yüzde 4 olarak açıkladı, inşaat sektöründeki büyümeyi ise bizler yüzde 4-4,5 arasında bekliyoruz. 2015 yılı inşaat malzemesi sanayi üretiminde artış yine yüzde 4,5-5 arasında öngörülüyor, iç pazarın da reel olarak yüzde 4-5 arasında büyümesi hedefleniyor. 2015 yılında inşaat malzemesi ihracatındaki hedefimiz, yüzde 8-10 arasında artışla 24 milyar dolar. Türkiye'nin girişimcileri, sanayicileri, müteahhitleri, kısaca işadamları olarak bu zorlu dönemi nasıl aşacağız? Öncelikle belirtmek gerekir ki bu olumsuz sürecin üstesinden gelebilmek için Türk inşaat sektörünün yeni bir yol haritasına ihtiyacı var. Sektörün üç sacayağını oluşturan "Mimarlar-Mühendisler-Müşavirler ile Müteahhitler ve inşaat Malzemesi Üreticileri" olarak işbirliği ve güç birliği içinde olmalıyız. Sektördeki işbirliklerimiz dış pazar kadar iç pazarda da yaşamsal öneme sahip. Haksız rekabet, merpen altı üretim, mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının çözülmesi için, müteahhit, müşavir ve inşaat malzemesi sanayicileri olarak geliştireceğimiz işbirlikleri, yasal mevzuatlardaki eksikliklerin giderilmesi konusuna da katkı sağlayacaktır.


Dış pazarda yaşadığımız daralmadan ancak pazarlarımızı çeşitlendirerek, yeni pazarlara ulaşarak kurtulabiliriz, işte bunun için de Kara Kıta'ya kadar birlikte koşmamız gerekiyor. Bugün yurtdışında müteahhitlerimizin yaptığı projelerde kullanılan inşaat malzemelerinin sadece yüzde 18'i Türkiye'den gidiyor. Onun için diyoruz ki, dünyada sürekli artan kıran kırana rekabet ortamında, pastadan daha büyük pay almalıyız. Bunun için de bugüne kadar yapılanların ötesine geçmeliyiz. Sistemli işbirliğine giderek güçlerimizi birleştirmeliyiz. sürdürülebilir büyümeyi ancak işbirliği-güç birliğiyle sağlayabiliriz.


Yapısal reformlar temel öncelik


2015-2017 dönemini kapsayan yeni orta vadeli programda, enflasyon ve cari açığın düşürülmesiyle birlikte ülkemizde gerçekleştirilecek yapısal reformlara hız verilmesi, temel öncelikler arasında görülüyor. Dünya ekonomisi ve ticaretinde yaşanan göreceli yavaş büyüme dikkate alınarak hedeflerin belirlendiği program, sıkı para politikasına devam edileceğini ve ekonomide yapısal reformlara ağırlık verileceğini gösteriyor.



İnşaat malzemeleri sanayiinde üretim artıyor


inşaat malzemeleri sektöründe üretim artışının sürmesi,


2014 yılının önemli pozitif gelişmelerinden biri oldu. 2014 Ocak-Eylül döneminde ortalama inşaat malzemeleri sanayi büyümesi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5'ler seviyesinde sürdü. Yedi alt sektörde üretim artışı yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti. Yedi alt sektörde ise üretim geçen yılın gerisinde kaldı.


İnşaat malzemeleri ihracatı dokuz ayda 21,68 milyar dolar oldu


Türkiye'de en yüksek ihracatın gerçekleştiği sektörlerin başında gelen inşaat malzemeleri sektöründe, 2014 yılında başarılı bir performans yaşandı. Yılın ilk dokuz ayında inşaat malzemelerinde yıllık ihracat 21,58 milyar dolar oldu. Bu rakamla ilk dokuz ayda gerçekleşen inşaat malzemeleri ihracatı, 2013 yılı toplam inşaat malzemeleri ihracatının yüzde 1,9 üzerinde. Öte yandan 2014 yılının dokuz aylık döneminde ihracat performansı ilk çeyrek sonrasında kademeli olarak düşüyor. AB'de yavaşlama ve bölge ülkelerinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle ihracat zayıflıyor.



Pakpen Dergisi