Sektörel

İnşaat sektöründe gelecek trendleri teknoloji belirleyecek!

Türk inşaat ve gayrimenkul sektörünün en seçkin buluşması olarak görülen ve önem taşıyan 6. İnşaat ve Konut Konferansı dün Ataşehir Marriott Hotel Asia’da gerçekleştirildi. 

Çok sayıda katılımın olduğu 6. İnşaat ve Konut Konferansı, 2012’den beri Eventuum’un organize ettiği bu yıl Bosch Ev Aletleri’nin Platin Sponsorluğunda düzenlendi.

 

2012’den bugüne kadar toplam 1.000’i aşkın şirketi ağırlayan konferans, bu yıl da 300'ü aşkın şirketin katılımıyla yapıldı ve yoğun ilgi gördü. 

 

Konferansın inşaat sektöründe çok önemli bir buluşma noktası olduğunu açıklayan Eventuum Genel Müdürü Pınar Kopuz, “Her yıl artan katılımla sektörün nabzını tutan konferansa bu yıl da büyük ilgi oldu. Yine birbirinden değerli konuşmacılar ve katılımcılar ağırladık. Ülke ekonomisindeki yeri ve önemi her geçen yıl artan Türk inşaat sektörünün dinamizminden aldığımız güçle 6 yıldır düzenlediğimiz konferans, bugün artık sektöre katkısı yadsınamayacak ve heyecanla beklenen buluşmaya dönüştü. İnşaat sektörüyle ilgili yatırımcı, uygulayıcı ve tüm karar vericileri bir araya getirerek işbirliği fırsatlarına ve bilgi alışverişine zemin oluşturmayı hedefledik. Konferansa gösterilen ilgi de bizlerin doğru ve güzel bir çaba içinde olduğumuzu gösteriyor" dedi.

 

Yoğun katılımcının olduğu konferansta bu yıl da sektöre orta ve uzun vadeli çözüme dönük perspektif çizen vizyoner konuşmacılar yerini aldılar ve çok önemli konularda açıklamalar yaptılar. 

 


Barınma İhtiyacı Toplumun Gelir Seviyesine Bağlı

 

 

İstanbul İnşaatçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım'ın açılış konuşmasını yaptığı konferansta, Durbakayım, ulaşılabilir fiyatta konut üretimi ve yaşanası şehirler konusunu ele alarak sektörün konut alanında da henüz yolun başında olunduğunu vurguladı.  Durbakayım konuşmasında "Konut sektöründe daha yolun başındayız. 80 milyonluk genç nüfusa sahip olan bir ülkeyiz. İnsanoğlunun iki ana gereksinimi ‘Beslenme’ ve Barınma’ ihtiyacı bitmeyeceğinden sektörümüzün varlığı ve önemi de aynı oranda devam eder. Ancak barınma ihtiyacının karşılanması toplumun gelir seviyesine bağlı. Ülkemizdeki konut ihtiyacı olan kesimin yüzde 85'inin gelir seviyesi orta ve altıdır. Bu kitlenin ev sahibi olabilmesi için üretimde arsa girdisinin en fazla m2 başına 500 – 1.000 TL/m2 olması gerekir. Kentsel dönüşümde sadece konut yapımı değil ‘Yaşanası Şehirler’ kurulması gerekir. İnsanların işlerine yürüyerek veya toplu taşıma ile kısa zamanda ulaşabildiği, sağlık, eğitim, sanat & kültür, eğlence hizmetlerine bedelsiz veya çok küçük bedeler ile sahip olabileceği ‘Pilot Şehirler’ kurmalıyız” dedi.

 


 

Bosch Ev Aletleri Proje Satışlar Direktörü Alper Şengül, “İnşaat sektörü, biz beyaz eşyacılar için de yeni bir kanalı oluşturuyor. Bizler de bu kanalın ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda pozisyon almaktayız. Bosch Ev Aletleri olarak bayi ağımızla birlikte perakende satış olarak verdiğimiz hizmetleri geliştirerek, doğrudan proje firmalarına sunuyoruz. Gerek ürün, gerek satış, gerekse satış sonrası ve ödeme konularında şirketimizin tüm kaynaklarını kullanarak sizlere daha iyi hizmet etmenin çabası içerisindeyiz Sektörün ihtiyaçlarını ve isteklerini daha iyi anlayabilmek için sektörel STK’lara kurumsal üyeliğimiz ve katkımız da bu çabamızın bir sonucu. Yeni konutlar; çevreye duyarlı, yeşil alanları olan, güvenlik-ulaşım sorunlarını çözmüş ve aynı zamanda her türlü enerji tasarrufunun sağlandığı toplu yaşam alanları olarak sunuluyor. Bosch markası olarak biz de içinde bulunduğumuz dijital çağın gereklerinin bu sektörde hayata geçirilmesi için yürütülen çalışmalarda öncü konumdayız” açıklamasını yaptı.

 


 

Sinpaş Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik, “Sürdürülebilirlik” başlıklı konuşmasında “Sürdürülebilir şehir, çevresi ile ilişki kurabilen, doğa tarafından daimi olarak takviye edilebilen enerjiden faydalanmayı esas alır. Hızla kaynaklarımız tükeniyor. 2050 yılına kadar dünyanın 3 farklı enerji kaynağına ihtiyacı olacak. Kendi kaynaklarımızı yaratıp aynı şekilde tüketim dengesi oluşturursak dünya teknolojinin enerjisine yetebilecek düzeye gelebilir. Bugün hayatımızın önemli bir parçası olan teknolojinin gelişim hızına paralel sürdürülebilirlik konusunda da aynı hıza ayak uydurmalıyız. Planlanacak şehrin mümkün olduğu kadar kendi kendine yetebilmesini, çevreye en az zarar verecek şekilde organize edilmesi şart. Sinpaş olarak 40 yılı aşkın süredir yolumuza her sene büyüyerek devam ediyoruz. Yeni projeler geliştirirken teknolojiyi takip ediyor ve yeni projelerimizde de uygulayarak kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bu, bizim grup olarak çalışma tutkumuzun ve bunun sonucunda elde ettiğimiz başarılı istikrarın bir sonucu.  Hayata geçirdiğimiz projelerimizin gördüğü büyük ilgi, bizi insana, çevreye ve doğaya saygılı yeni konseptler geliştirme konusunda cesaretlendiriyor. Projelerimizin içeriği, lokasyonları, hedef kitleye uygun ürün geliştirme, piyasaya verdiğimiz güven ve yarattığımız marka değeriyle önümüzdeki dönem de emin adımlarla yürüyeceğimizi söyleyebilirim. Mevcut projelerimizin bir kısmını tamamlayıp teslim etmeyi sürdürürken, Sinpaş olarak yeni projelerimizle de gelecekte şehre değer katmaya devam edeceğiz" dedi. 

 

 

Konferansta Fuzulev Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, “2018 İnşaat Sektörünü Bekleyen Fırsatlar ve Tehditler” başlıklı sunumunda,  “Türkiye’de gayrimenkul sektörünün ekonomik büyümesinde önemli bir paya sahip olduğunu söylemek mümkün. Sektörde ara ara yaşanan durgunluklara rağmen yatırımlarımıza devam ettik.  2018'in hem ekonomimiz hem de sektör için iyi bir yıl olacağına inanıyorum.  Fuzul Grup olarak 2018’e ciddi bir motivasyonla başladık. Ülke ve bölge ekonomisine katma değer sağlayacak projelerimize hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. 

 

Cathay Group Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Alper Tuğsuz, “Türk Proje Geliştiricilerinin Yurtdışı Yatırımları” konulu oturumda açıklamalar yaptı. Tuğsuz, "Başarılarla yetinmeyerek orijinal, yenilikçi ve sürdürülebilir modeller üzerinde çalışmalıyız. Olaya sadece bina yap sat şeklinde bakmamalıyız. Gerçekleştirdiğimiz projelere daha fazla değer katmalıyız. Türkiye gayrimenkul sektörü önemli bir bilgi düzeyine erişti. Bu birikimimizi küresel piyasalara açabilecek kapasitelere ulaştık. 2018'de yabancı yatırımcıları ya da küresel fonları kendi projelerimizle arsadan başlayarak ortak edeceğimiz aynı zamanda da kendimizin de yurt dışında karlı gördüğümüz kentlerde proje geliştirdiğimiz bir dönemi başlatmalıyız. Biz Cathay Group olarak bu yıl Londra'da projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü Londra'nın birçok çekim noktası var. Sürekli büyüyen bir ekonomiye sahip ve uluslararası öğrenciler için de önde gelen tercihlerden biri. Dünya üzerinde çalışma amacıyla en çok talep gören şehir. Artık sadece elimizi değil, gövdemizi de taşın altına koyarak, Türkiye'yi kazandırmak için çalışmanın vakti geldi"

 


 

Konferansta söz alan Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan, “Sektörün Genetik Yapısı ve Yaklaşımın İyileştirilmesi” başlıklı konuşmasında, “İnşaat  sektörü 2016 yılından itibaren her yıl bir önceki yıla oranla rekor kırmaktadır. Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründeki karlılık oranı diğer sektörlere oranla yüksek olmasına rağmen iş adamlarımız kazancın düşük olduğundan şikayet ediyorlar. 39 yıllık ticari hayatım boyunca iş adamlarımızın şükür ve kanaatten uzak hep ağladıklarına şahit olmuşumdur. Sanıyorum bu ülkemiz insanının genetik sorunu olsa gerek" dedi.  

 


 


 

2018 Yılı Konut Almanın Tam Zamanı

 

Yiğit İDK Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Önder Yiğit, inşaat sektöründeki maliyet artışlarının henüz satış fiyatlarına yansıtılamadığına dikkat çekerek, “Konut almanın tam zamanı” dedi.  Euro ve dolar kurunda yaşanan hızlı yükselişlerin başta demir çelik olmak üzere inşaat malzemelerinin fiyatlarında ciddi oranlarda artışa neden olduğunu ifade eden Önder Yiğit, 21 Eylül 2016’da çıkan 5544 sayılı kanun sonrası mesleki yeterlilik belgesine sahip kalifiye eleman bulma zorluğunun da inşaat maliyetlerini artırdığını söyledi. Maliyetleri artıran tüm bu etkenlere karşın inşaat sektörünün satış fiyatlarını yükseltmediğini ifade eden Yiğit, “2016 yılına göre maliyetlerimiz ortalama yüzde 30 civarında arttı. Ancak uzun süredir ekonominin dinamosu özelliğinde olan sektörümüz, biraz da ekonomiye güç vermek adına bu artışları fiyatlara yansıtmadı. Bu nedenle konut almanın, gayrimenkule yatırım yapmanın tam zamanı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. 

 


 

Anadolu’daki konut sektörünün son yıllardaki gelişiminden bahseden Seha Yapı Genel Müdürü İskender Uslu; “Başta Konya olmak üzere Anadolu’nun diğer büyük şehirlerinde markalı ve nitelikli konut projelerinin sayısı her geçen yıl artarak devam ediyor. Bu alanda ilkleri hayata geçiren öncü bir firmayız. Enerji tasarrufuna yönelik çalışmalar başta olmak üzere, daha çok bina yerine yaşam alanı vaat eden inovatif projelerle pazarda fark oluşturuyoruz. Konya gibi sanayileşmenin ön plana çıktığı büyük şehirlerde, şehircilik bağlamından bakıldığında ulaşım, altyapı, sosyal donatı alanları gibi şehrin imar anlamında temel konularının çözüldüğü, yatay mimarinin ön plana çıktığı, rahat, konforlu ve planlı bir altyapıya sahibiz. Ancak bizim gibi markalı konut üreticileri için belirli ölçekteki arsaları şehir merkezinde bulma olanağı olmadığından yeni genişleme alanlarının üretilmesi önem arz ediyor. Buradaki imarlı arsa arzında ciddi anlamda daralma var. Dolayısıyla bu durum arsa fiyatlarının oldukça yüksekte seyretmesine neden oluyor. Alternatif olarak şehir merkezinde proje üretmenin yolu kentsel dönüşümden geçiyor. Burada Konya merkezdeki belediyelerimiz, diğer illere örnek teşkil edecek büyük ölçüde çok başarılı imar ve dönüşüm çalışmaları yürütüyor. Bina dönüşümü yerine ada bazında dönüşüm sayesinde sosyal donatıları yüksek, yeşil alanın fazla olduğu, trafik ve yaya akslarının geniş olarak düzenlenebileceği projeler oluşturulabilmektedir” dedi.

 

 

Gayrimenkul için Strateji Geliştirme Platformu Başkanı Hakan Gümüş, "Gayrimenkul sektörünün ihtiyacı olan, uluslar arası kurumsal finansmanın sağlanabilmesi için paradigma değişimine ihtiyacımız var. Yabancı ülkelerdeki emlak fuarlarında büyük stantlar açarak, büyük kurumsal finans kaynaklarını ülkemize getiremeyeceğimiz aşikar. Bu maksatla, uluslararası alanda çalışmak üzere gayrimenkul lobi grubu oluşturulması gereklidir. Bu sayede, güvenilir, sistematik ve stratejik lobi süreçleri yönetilebilir. Yatırım ajansı ile bu konuda ortak bir yol haritası oluşturulmalıdır ”dedi. 

 

 

By Oktayöz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Öz, “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşümün Gerekliliği” konusunun altını çizerek, “Dünyada pek çok afet oluyor. Türkiye’nin en büyük riski ise deprem bölgesinde yer alması. Depremin zorunlu sonucu olarak, kentsel dönüşümün gerekliliği de ortaya çıkıyor. Türkiye’de kentsel dönüşüm makro ölçekte gerçekleştirilmeli. Belediyelerin, bakanların ve sosyal kuruluşların bu konuda duyarlı olup, master çalışmalar ile hızlandırılmalıdır. 2016’nın sonlarından itibaren 2017’de dahil olmak üzere sektörümüz açısından parlak geçmedi. Demir ve beton fiyatlarında hızla artış görüldü. Hammadde deki fiyat artışı arz fazlalığından dolayı talep düşüklüğüyle beraber ters orantılı şekilde inşaat sektöründe bir kriz yaşandı. Satışların dip yaptığı bir dönem yaşadık. Kentsel dönüşüm, ilçelerin ve bölgelerin daha kurumsal bir yapıya kavuşmalarını sağlayacak olan sistemin öncüsüdür, bu yüzden desteğimizi artırmamız gerekiyor”  açıklamalarında bulundu.