Genel

İnşaat sektöründe mesleki yeterlilik projesi!

Avrupa Birliği Bakanı Bağış, Türkiye'nin AB sürecinin, sonucundan daha önemli olduğunu ve bu sürecin getirdiği kazanımların farkına varılması gerektiğini ifade etti.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB sürecinin, sonucundan daha önemli olduğunu ve bu sürecin getirdiği kazanımların farkına varılması gerektiğini belirterek, "Bu ayrımı yapabildiğimiz sürece Avrupa'daki bir takım vizyonsuz siyasetçiler Türkiye'nin üyelik perspektifiyle ilgili olumsuz demeçler verse de bir yarımada devletinin sözde başkanlığı sebebiyle bazı görüşmelerimiz engellenmeye çalışılsa da Türkiye'nin müzakere fasıllarının büyük çoğunluğu üzerine siyasi engeller konulsa da bizim bu süreçteki kararlılığımız devam edecektir" dedi.


İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) tarafından AB destekli "İnşaat Sektöründe Mesleki Yeterlilik, Sınav ve Belgelendirme Projesi"nin Ankara Sheraton Otel'deki kapanış toplantısına katılan Bağış, yaptığı konuşmada, Türkiye'de sendikalar tarafından "Katılım Öncesi AB Mali Yardımı" kapsamında tamamlanan 53 AB projesinden 8'ini İNTES'in gerçekleştirdiğini kaydetti.


"İnşaat Sektöründe Mesleki Yeterlilik, Sınav ve Belgelendirme Projesi"ne ilişkin 18 aylık çalışmanın, Türkiye'de bilincin artması açısından önemli kazanımlar sağladığını belirten Bağış, yine İNTES tarafından başarıyla tamamlanan "İnşaat Sektöründe Eğitim ve Sıfır İş Kazası" gibi projelerin Türk vatandaşlarının standartlarının yükseltilmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.


Türk inşaat sektörünün, Çin'den sonra dünyanın ikinci en büyük küresel sektörü haline geldiğini kaydeden Bağış, bu başarıda AB sürecindeki kararlılığının da büyük payı olduğunu belirterek, cumhuriyetin ilanından 2002 yılına kadar kaydedilen uluslararası müteahhitlik rakamlarının neredeyse 4 katının son 9 yıl içerisinde yakalandığını ve 153 milyar dolarlık inşaat projesi gerçekleştirildiğini kaydetti.


"AB süreci, sonucundan daha önemli"


AB sürecinin önemine işaret eden Bağış, "AB sürecini, sonucundan daha fazla önemsememizin en önemli sebebi, bu sürecin bizim insanımızın yaşam standardına yaptığı etkidir. Biz AB süreci öncesi neredeydik, bugün neredeyiz? Bu ayrımı yapabildiğimiz sürece Avrupa'daki bir takım vizyonsuz siyasetçiler Türkiye'nin üyelik perspektifiyle ilgili olumsuz demeçler verse de bir yarımada devletinin sözde başkanlığı sebebiyle bazı görüşmelerimiz engellenmeye çalışılsa da Türkiye'nin müzakere fasıllarının büyük çoğunluğu üzerine siyasi engeller konulsa da bizim bu süreçteki kararlılığımız devam edecektir" diye konuştu.


Türkiye'nin bu süreci Avrupa'daki herhangi birileri için değil, kendi vatandaşlarının standartlarını yükseltmek için yürüttüğünü vurgulayan Bakan Bağış, "Eğer bizim insanımız daha sağlıklı, uzun, keyifli yaşıyorsa ve bunda da AB sürecinin bir etkisi varsa bizim 'Durmak yok, reforma devam' deme hassasiyetimizi sürdürmemiz gerekir," dedi.


Dün açıklanan işsizlik rakamlarına da değinen Bağış, Avrupa'da bazı ülkelerde işsizliğin yüzde 30'Lara yükseldiğini, Türkiye'de ise yüzde 8'e kadar düştüğünü belirterek, Türkiye'nin, Avrupa'nın yaptığı hataları tekrarlamadan ekonomisinin dinamizmini koruyarak önemli başarılar elde ettiğini söyledi.


"Türkiye, Avrupa'nın şu anda en ihtiyaç duyduğu harç"


AB'nin kuruluş amacı olan değerlere günümüzde zarar verildiğini de ifade eden Bağış, "AB kurulurken savaşlarla, kavgalarla harabeye dönmüş olan Avrupa coğrafyasında yeni bir barış ve kardeşlik binası olarak tasavvur edilmişti. Ama bugün Avrupa'nın bazı vizyonsuz siyasilerinin o değerli binanın hor bir şekilde kullanılarak temelini aşındırmaya çalıştıklarını görüyoruz. Onların bu yanlış tutumları bizim üyelik sürecimizde olan kararlılığımızı hiçbir şekilde etkilememeli" diye konuştu.


"Papaza kızıp oruç bozmamak lazım" diyen Bağış, "Gerçekten Avrupa'da kimileri, Avrupa'nın o temel değerlerini aşındırmaya, dolayısıyla Avrupa'nın temellerini aşındırmaya çalışırken, bizim Avrupa'nın şu anda en ihtiyaç duyduğu harç olduğumuzu kendilerine hatırlatma sorumluluğumuz da var" ifadesini kullandı.


Türkiye'nin Avrupa'ya genç ve dinamik nüfusuyla, enerji kaynaklarına olan coğrafi yakınlığıyla ve barış konusunda yapabileceği katkılar bulunduğunu belirten Bağış, Türkiye'nin verdiği mesajın dört bir yanındaki ülkeler tarafından önemsendiğini ve yapabileceklerinin Avrupalılar tarafından da görülmesi gerektiğini dile getirdi.


Bağış, Türkiye'nin AB sürecinde kendi içinde de önemli kazanımlar elde ettiğini, kendi demokrasi binasını güçlendirdiğini ifade ederek şunları kaydetti:


"Türkiye'de 15-20 yıl öncesine kadar insanlar etnik kökenini dile getirmekten korkarken, bu ülkede insanlar 'Kürtüm' demeye korkarken bugün devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyor. Mahkumlar kendilerini ziyaret eden anneleriyle anadillerinde konuşabiliyor, üniversitelerde farklı dil ve lehçelerde kürsüler kurulabiliyor, siyasiler farklı dillerde propaganda yapabiliyor. Avrupa'daki bazı liderler kendi Roman vatandaşlarını sınırdışı etmeye kalkarken, bizim Başbakanımız 20 bin Roman vatandaşıyla kucaklaştığı etkinliklerde onlara yeni meslek ve konut projelerini ilan edebiliyor. 88 yıl sonra Sümela'da, 112 yıl aradan sonra Akdamar'da bu ülkenin Hristiyan vatandaşları kendi inançlarını yaşayabiliyor. Bütün bunların arkasında AB reform sürecimizin önemli payı var".


AB sürecinin, sonucundan daha fazla önemsenmesi gerektiğini yineleyen Bağış, "İnşallah bu süreçte hep birlikte çok daha modern, çok daha müreffeh, çok daha saygın, özgüvene sahip, her bir vatandaşın kendi özgürlük alanının bir başka vatandaşın özgürlük alanının sınırında bittiği bilinci içerisinde yepyeni bir Türkiye'yi hep beraber birlikte inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.


Gerek Avrupa'da, gerek Türkiye'de AB sürecinin önemini anlamak istemeyen zihniyetler bulunduğuna işaret eden Bağış, böylesi çarpık zihniyetlere hep birlikte meydan okunması ve Türkiye'nin bütün kesimlerinin AB sürecinde işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.


Bağış, "Bu azmimizi sürdürmemiz gerekiyor. Türkiye'nin harcı kardeşlik çimentosuyla yoğrulmuştur. Bizim kendi içimizdeki dayanışmamız AB sürecimizde de bizi çok farklı bir noktaya getirecektir" dedi.


AA


Muhabir: Duygu Özbay - Doğa Kırmızıoğlu


Yayıncı: Göksel Sözer - Ankara