İnşaat sektöründe yeni projeler üretiliyor!
İnşaat sektörü yavaş carlanıyor derken ikinci yrekte yüzde 21.6'lık tarihi r büyüme yakaladı. Yeni pojelere talep çok.İnşaat sektörünün sihirbazları da yeni farklılıkların peşindeler
TÜRKİYE yapı zenginliği açısından dünyanın en önemli ülkelerinden biriydi. Hem değişik iklim özelliklerine sahip büyük bir coğrafyada yer alması, hem de değişik geleneklere sahip çok sayıda etnik grubun birarada bulunması, eşi zor bulunur bir mimari zenginliği de beraberinde getirmişti.
60'lı ve 70'li yıllarda, yüzyıllar boyunca oluşturulan bu zenginliği hoyratça harcadık. İstanbul'un hepsi de farklı özellikler taşıyan semtleri, çirkin apartmanlarla tekdüze hale getirildi. Anadolu'nun hemen hemen bütün kentleri bir örnek oldu. Ortadan geçen, genellikle Atatürk Bulvarı adım taşıyan bir cadde ve onun yanında sıralanmış apartmanlar milli mimarlığımızın alametifarikası haline geldi.Neyse ki bu tablo yavaş yavaş değişiyor.Bugünün inşaatçıları çok daha bilinçli... Ve tabii ki müşterileri de... Artık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın (TOKİ) dar gelirliler için yaptırdığı evlerde de bir estetik kaygı var. Konutlarda daha kaliteli malzeme kullanılıyor, çevre mimarisine önem veriliyor ya da en azından siteye küçük de olsa bir park yapılıyor örneğin.
İnşaat şirketlerinin de gözü sürekli olarak daha farklı, daha iyi projelerde. Herkes yaptığı sitenin bir farkının, başkasında olmayan bir özelliğinin olmasını istiyor, bu konuda yenilikler getiriyor. Örneğin, lüks inşaaü orta sınıfa indirerek sektöre çok farklı bir giriş yapan Ağaoğlu, son projesinde bahçeyi yüksek katlara da çıkarıyor. Ya da, Sinpaş tematik projelere ağırlık vererek İstanbul Boğazı'nın bir benzerini Küçükçekmece'ye kuruyor. Mesa, çengelköy ve Ankara Oran'da yaptığı projelerde otomobil trafiğini sitenin altına alıyor. Varyap, LEED sertifikalı, tasarruflu, çevreci binalar yapıyor.Ve bütün bu yeni projeler, son on yılda yaşanan iki kriz nedeniyle bütçelerini iki kez kısmak durumunda kalan orta sınıfın ilgisini artık fazlasıyla çekiyor.
RÜZGÜR KONUTTAN YANA ESİYOR
Sadece projeler değil ilgi çekici olan... Banka kredilerinin çok avantajlı hale gelmesi, bazı evlerin kısa sürede büyük prim yapması, kaliteli sitelerdeki evlerin ucuza satılması, faizlerdeki düşüş ve dolardaki gerileme, büyük reklam kampanyaları, inşaat sektörünü özellikle bu yıl her zamankinden daha dinamik hale getiriyor.Aslında inşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin her zaman motoru oldu. Yüksek doğum oranları, genç nüfus, evliliklerdeki artış sektörü sürekli olarak besledi. İnşaat da pek çok alt sektörü canlandırdı.Peki son on yıl inşaat sektörü açısından nasıl geçti2001'de ekonomi dibe vurmuştu. Uzunca bir süre hiçbir sektörde yaprak kımıldamadı. Sonra yavaş yavaş hareket başladı. 2004, 2005 ve 2006 yıllarında konut kredilerindeki ucuzluğu ve faizlerdeki düşüşü de arkasına alan sektör sırasıyla yüzde 14.1, yüzde 9.3 ve yüzde 18.5 gibi çok yüksek oranlarda büyüdü.2007'de global krize doğru gidiş etkisini hemen gösterdi. 'Acaba yarın ne olacak' endişesi altında geçen 2008 ve 2009 yıllarında inşaat sektörü, önceki üç yılda aldığının önemli bir kısmım geri verdi. İnşaat piyasası 2007'de yüzde 5.7, 2008'de yüzde 8.1, 2009 yılında ise yüzde 16.1 oranında küçüldü. Ama şunu da vurgulamadan geçmeyelim: Bazı büyük şirketler krizde iş yaparak güçlendiler. Örnek mi İşte Sinpaş. şirketin sahibi Ömer Faruk çelik, bunu 'güvenilir bir şirkete sahip olmakla' açıklıyor: 'En iyi performansımızı, krizin gölgesinde kalan 2008 yılında gösterdik. Elbette Bosphorus City gibi iddialı bir projeyi sunmamızın bunda etkisi oldu. Ama son iki yıldır hissettiğimiz ekstra bir avantaj da söz konusuydu. Kriz dönemi geldiğinde insanlar projeleri değil firmaları seçiyorlar.'2009'daki küçülmeden sonra, şirketler 2010'a, bu çok da pembe olmayan tabloyla geldiler. Kimse, bu yıl çok kısa sürede, çok büyük büyüme oranlarına ulaşılabileceğini beklemiyordu. Ama ikinci çeyrekte, Türkiye ekonomisi yüzde 10.3 ile tarihi bir büyüme oranı yakalarken, inşaat sektörü yüzde 21.6'yla buna eşlik etti. Bu büyüme hızı yakalamrken, konut fiyatlarında ciddi bir artış olmadığını da kaydedelim.Sektörde her şey tozpembe değil doğal olarak. Bu kadar hızlı büyümeye rağmen, sektörün çare bulamadığı bazı olumsuzluklar da var. Örneğin Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) yaptığı bir projeksiyon, 2015 yılında konut ihtiyacının 3.4 milyon olacağını öngörüyor. GYODER'e göre önümüzdeki yıllarda konut ihtiyacını en çok hissedecek kesim ayda 2 bin lira ortalama gelire sahip alt gelir grubuyla 5 bin lira aylık geliri bulunan orta gelir grubu olacak. TOKİ'nin gayretlerine rağmen bu açık kapanmıyor. 'çare, özel sektörün de bilfiil için işine girmesi' diyor GYODER...
TÜRKİYE'DE ARTIK VARYAP MERIDIAN GİBİ YÜZDE 40 ENERJİ, YÜZDE 30 SU TASARRUFU SAÄLAYAN VE DAHA AZ KARBON SALINIMI YAPAN çEVRE DOSTU SERTİFİKALI KONUT PROJELERİ ÜRETİLİYOR
AÄAOÄLU BAHçEYİ 10'UNCU KATA TAşIDI
Peki Türkiye'nin ünlü inşaatçıları sektörde neleri gözlemliyor, nasıl bir strateji izliyor
Ali Ağaoğlu, bugün en çok başbakanın İstanbul'a yeni bir su yolu açılması projesiyle ilgileniyor. Kendisinin buna yakın ama daha farklı bir projesi olduğunu söylüyor. Onun aklından geçen İstanbul ve çanakkale'ye alternatif üçüncü bir boğaz yapmak. Ağaoğlu, bu şekilde, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin de geçersiz kalacağını, Türkiye'nin elinin daha güçleneceğini söylüyor.
Ya yüksek katlara bahçe yapma fikri Ağaoğlu, 30 bin kişiyi kapsayan anket yaptırdıklarını, bu anketlerden çıkan bir sonucun da üst kattakilerin doğayla iç içe yaşama isteği olduğunu söylüyor. Vatandaş talep etmiş, Ağaoğlu yapmış. Bu kadar basit.
Sinpaş'ın patronu çelik, sürekli olarak 'farklı bir proje' yapmak durumunda olduklarını ifade ediyor. çelik'e göre, sosyal alanlar konusuna yeniden kafa yormak, başka şeyler düşünmek gerekiyor. 'Siteye havuz yapıyoruz hafta içi kimse kullanmıyor' diyor ve ekliyor: 'Güvenlik sistemi kuruyoruz, alarmın şifresini bile almayanlar var.'Fi-Yapı da kriz ortamında hızlı büyüyen gayrimenkul şirketlerinden... Son üç buçuk yılda, yani kriz döneminde 1 milyar liralık iş yapmış Önümüzdeki yıl da, 1 milyar liralık Fi-Yapı'nın yeni projesi için seçtiği yer oldukça farklı: İzmir açıklarında yer alan Garip Adası. şirketin Patronu Fikret İnan yeni proje konusunda oldukça iddialı: 'Adayı 30 milyon dolar ödeyerek aldım. Burası için beş ayrı konsepti içinde barındıran çok lüks bir proje hazırladık. İçinde özel koyları olan villalardan tutun da, üç farklı konsepte sahip otellere kadar birçok farklı uygulama var. şimdi 350 milyon dolar yatırımla bu projeyi hayata geçireceğiz ve iki yılda tamamlamayı planlıyoruz.'Müteahhitlerin çok önemli bir faaliyet alanı da malum yurt dışı. Türkiye Müteahhitler Birliği'nden aldığımız rakamlara göre, Türk müteahhitlerin 2004 sonunda 60 milyar dolar olan toplam uluslararası iş hacmi altı yıllık sürede neredeyse üçe katlanarak toplamda 170 milyar dolara ulaşmış durumda. 'Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi' listesinde ise 2004 yılında 11 olan Türk şirketi sayısı 2010'da 33'e çıktı.
YILDA 50 MİLYARLIK CİRO NEDEN OLMASIN
Sektörün yıllık iş hacmi ise 20-25 milyar dolar civarında. Bu rakamın kısa vadede 30 milyar dolara çıkması bekleniyor. 2015 yılı için belirlenmiş hedef 50 milyar dolar. Uzun vadede yıllık 100 milyar dolarlık bir ciro da sürpriz sayılmayacak.Ama yurt dışında iş yapmak her zaman kolay değil. Mesa'nın patronu Erhan Boysanoğlu, bugüne kadar her zaman yurt içi işlerini yurt dışıyla dengeleyen bir politika izlemiş. Daha doğrusu Türkiye geçmişte sık sık krizlerle karşı karşıya kalırken yurt dışı işleriyle içerideki krizden kurtulmasını bilmiş. Ama bu kez trend değişmiş durumda. Kriz yabana ülkelerde. Boysanoğlu, 'İş yaptığımız Kazakistan ve Letonya pazarı tamamen durdu. Kapalı bir ekonomi olduğu için krizden en son etkilenecek ülkelerden biri olan Libya bile ihtiyatlı davranıp işleri ağırdan almaya başladı' diyor.Türk müteahhitlik sektörünün bu vıl sonuna kadar ve gelecek yılda da hızlı büyümeyi sürdürmesi bekleniyor. Tabii ki faiz oranlarında ve konut kredilerinde beklenmedik bir yükseliş yaşanmadıkça.
Business