Eğitim

İnşaatı devam eden derslikler hesaplandığında 95 bin öğretmene ihtiyaç var!

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Anadolu Ajansı ( AA ) Editör Masası'nda soruları yanıtlıyor ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Avcı, " İnşaatı devam eden derslikler hesaplandığında 95 bin öğretmene ihtiyaç var! " dedi.

 Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TEOG sonuçlarına göre açık liselerden örgün eğitime geçmek isteyen öğrencilerin 20 Ekim Salı günü saat 17.00'ye kadar nakil talebinde bulunabileceğini belirterek, "Biz de 21 Ekim günü o çocuklarımızdan uygun olanları, uygun kontenjanlara yerleştirmiş olacağız. Taban puan ve açık kontenjan esasına bağlı olarak yapılacak" dedi. 


AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Avcı, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Şubat ayında 10 binin üzerinde öğretmen atanacağına ilişkin açıklaması hatırlatılarak, "Milli Eğitim Bakanlığının toplam öğretmen ihtiyacı ne kadardır" diye sorulması üzerine Avcı, "Mevcut koşullarda, yani sınıf mevcutlarımız aynı, derslik sayılarımız bu düzeyde kaldığı sürece, derslik sayısı derken şu anda inşaatı devam eden dersliklerimizi de hesaba katarak yaptığımız projeksiyonlara göre, bizim 95 bin 624 öğretmene ihtiyacımız var" değerlendirmesinde bulundu.  


Şartların aynı kalmasının öngörülmediğini, zaten kalmaması gerektiğini de vurgulayan Avcı, Türkiye genelinde sınıf mevcutlarının 30'un altına düştüğünü ancak 35-40 kişilik sınıfların da hala bazı şehirlerde, İstanbul gibi büyük illerin bazı ilçelerinde olabildiğini belirtti. 


Tekli eğitime geçileceğini daha önce açıkladığını, bu geçişin 4 yıllık bir yasama döneminde olmasının öngörüldüğünü anlatan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bütün okullarda tekli eğitime geçmeyi planlıyoruz, ayrıca sınıf mevcutlarımızı da olabildiğince aşağıya, 30'un altına çekmeyi. 30'un altına çektiğiniz zaman öğretmen ihtiyacımız 120 bine çıkar. 24'e çektiğiniz zaman 180 bine çıkar. Her 10 kişiye bir sınıf açtığında da belki 300 bin kişiyi bulur. Önce mevcudu bir derleyip toparlamamız gerekiyor, onu yapıyoruz zaten. 10 yıldır onu yaptık, çok şükür toparladık. Şu anda mevcut 800 bin küsur öğretmenimizin, idarecilerle birlikte 900 bin öğretmenimizin yarısı bizim dönemimizde atandı. Şu anda görev yapan her iki öğretmen ve idareciden biri, son 10 yıllık AK Parti döneminde atanmıştır. Dolayısıyla toparlama sürecimizi çok büyük bir başarıyla sürdürüyoruz.


Derslik sayısında da aynı şekilde. Biz 2003'teki derslik sayımıza bir o kadar daha ekledik. Ama hala yapmamız gerekenler var, hala ilave etmemiz gereken derslikler var. Derslik başına düşen öğrenci sayısını 24'ün altına düşürmek için, bunun parasal karşılığı da 18 milyar liradır. Hala, 10 yıldan beri, bütçeden en büyük payı biz alıyoruz, bunları o sayede yapabiliyoruz. Önümüzdeki dönem de, inşallah öğretmen açığımızı fazlasıyla karşılamış olacağız."


-"Elimizde bir 10 bin var, en rahat konuşabildiğim rakam bu"

Milli Eğitim Bakanı Avcı, şubat atamasına ilişkin, "Elimizde netleşmiş, üzerinde bütün ilgili tarafların mutabakata vardığı bir rakam olsa bunu açıklarım" diyerek, kamuda bütün kadroların yasayla ihdas edildiğini hatırlattı. 


Hangi kamu kuruluşunun o yıl kaç memur alacağına TBMM'de karar verileceğine işaret eden Avcı, "Meclis şu anda kapalı. Meclis açıldıktan sonra zaten bütçe hemen geliyor, bütçe kanunu vesilesiyle biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak kadro talebinde bulunacağız, olabildiğince çok kadro almaya çalışacağız" diye konuştu. 


TBMM'den geçen yıl 47 bin kadroluk bir tahsis çıktığını anımsatan Avcı, verilen kadroların hemen kullanılamadığını, kadroların ne kadarının kullanılabileceğine Maliye Bakanlığının karar verdiğini kaydetti. 


Avcı, "Geçen yıl 47 bini kullanamadık, 37 bine izin çıktı. Maliye Bakanlığı, '37 bini bu sene kullanabilirsiniz' dedi. Biz de kullandık. Elimizde bir 10 bin var. Bunu cepte kabul ediyoruz, en rahat konuşabildiğim rakam o şu anda. Şubat için 10 bin tamam ama yeni alacağımız kadrolardan bir kısmını bunun üzerine koyacağız. Bunun ne kadar olacağı da TBMM'de belirlenebileceği için, şu anda benim Meclis iradesinin önüne geçerek 'şunu yapacağız, bunu yapacağız' demem doğru olmaz" ifadesini kullandı.  


Aşağı yukarı bir tahmini olup olmadığının sorulması üzerine de Avcı, öğretmenlere bu konuda "Bir atama daha olsaydı ben de girerdim diye arkadaşlarımızı ve yeni KPSS'ye girecek arkadaşlarımızı memnun edecek bir seviyede bir sonuç alacağımızı tahmin ediyorum" dediğini aktardı. 


Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şubat ataması yapacağız inşallah. 10 binin üzerine Meclis'ten çıkacak kadro neyse ondan ekleyeceğiz ama Meclis bize diyelim ki 40 bin daha verdi, 50 bin etti. Bunun 50 binini de şubatta kullanamayız. Niye? Çünkü biz KPSS ile alıyoruz. Şubatta atanacak arkadaşlarımız, geçen yıl, 2015 KPSS'den aldıkları puanlarla atanıyorlar. Buna karşılık, 2016 Temmuz'unda yeni bir KPSS yapılacak. Oraya da yeni mezun öğretmen adayları, önceki sınavlarda yeterince başarılı olamamış arkadaşlarımız tekrar girecek. Biz 2016 KPSS sonuçlarıyla da öğretmen almak zorundayız. Bu çocuklar oraya boşuna girmiyorlar. Onlar seslerini yükseltmeye başladılar, 'Elinizdeki bütün kadroları Şubatta harcarsanız, ben sınava niye gireyim'. Dolayısıyla 2016 KPSS'sine girecek adaylarımız için de bir kontenjanı muhafaza etmek zorundayız. Şubat ve ağustos için dengeli bir dağılım yapmak durumundayız." 


- "Şubatta atanacak öğretmenler oryantasyon eğitiminden geçecek" 

"Şubatta atanacak öğretmenlerin hemen görev yerlerine değil de kıdemli öğretmenlerle birlikte bir dönem geçirmesi konusundaki çalışmanız hangi aşamada" sorusunu da yanıtlayan Avcı, önceki uygulamalarda adayların atamayı takip eden 15 gün içinde göreve başladıklarını kaydetti. 


Görev yapacağı ili, ilçeyi, köyü hayatında ilk kez gören, bilmediği koşullarda görev yapmaya başlayan öğretmenler için sürecin zorlu geçtiğini ifade eden Bakan Avcı, yeni başlayacak uygulamayla ilgili şu bilgileri verdi:


"Bunun için bir alıştırma, oryantasyon dönemine şiddetle ihtiyacımız var. Bu sene onu uygulamaya başlıyoruz inşallah. Şubat atamasında ataması yapılacak öğretmenlerimiz, 1 Mart itibarıyla, tarih değişebilir, 3 Mart olur, 5 Mart olur, göreve başlayacak öğretmenlerimiz 1 Mart'tan itibaren maaşlarını almaya başlayacaklar ama atandıkları ile gitmek zorunda olmayacaklar. Tercihe bağlı olarak ya bulundukları ilde ya üniversiteyi bitirdikleri ya da atandıkları ilde önce bir oryantasyon eğitiminden, bir yönlendirme, alıştırma eğitiminden geçecekler. 


Bir danışman öğretmenleri olacak. Meslekte belli bir süreyi tamamlamış, 10 yıl ve üzerinde görev yapan, tecrübeli, başarısıyla, öğretmenlik nitelikleriyle dikkat çeken, temayüz etmiş, fiilen görev yapmakta olan bir öğretmen büyüğün danışmanlığında olacak, ona zimmetleyeceğiz. Milli Eğitim müdürlüklerimiz ve danışman öğretmenlerimizle birlikte yaptıkları bir plan, program çerçevesinde bu öğretmenimiz okullarda derslere girmeye başlayacak. Ders anlatmak için değil ders dinlemek için, ders vermek için değil ders almak için."


Yeni atanan öğretmenlerin, tecrübeli öğretmenlerin nasıl ders anlattıklarını, nasıl ödev verdiklerini, öğrencileri nasıl motive ettiklerini, öğretmenlerle ilişkide nelere dikkat ettiklerini gözlemleyeceklerini, bürokrasiyi tanıyacaklarını, mevzuatı öğreneceklerini anlatan Avcı, eğitimin mart, nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsayacağını, dört ay süreceğini bildirdi.


Danışman öğretmen ile irtibatın, yeni atanan öğretmenin göreve başlamasıyla kesilmeyeceğini, gittiği yerde bir sorunla karşılaştığı zaman danışman öğretmeni arayabileceğini söyleyen Avcı, atanan öğretmenin göreve başlamadan önce tecrübeli bir öğretmen çevresine sahip olacağını belirtti. 


Bakan Avcı, öğretmenler için yaz tatilinde hizmet içi eğitimler düzenlediklerini anımsatarak, yeni atanan öğretmenler için de bu dönemde, gidecekleri bölgenin özelliğine göre ayrı bir eğitim verileceğini kaydetti. 


Örneğin, ana dili Kürtçe olan çocukların çoğunlukta olduğu bir okula gidecek öğretmenin, çocuklarla ve velilerle rahat iletişim sağlayabilmesi için temel bir dil eğitiminden geçeceğini, Eskişehir'e gidecek bir öğretmenin şehrin gelenek göreneği hakkında bilgi sahibi olacağını, Şanlıurfa'ya gidecek öğretmenin "sıra gecesi" geleneğini öğreneceğini anlatan Avcı, söz konusu eğitimle öğretmenlerin vatandaşın, velilerin iyi gününde kötü gününde hissiyatını paylaşabilecek, onlarla hemhal olmasını sağlayacak ön bilgileri edineceklerini ifade etti. 


Bakan Avcı, "Oryantasyon eğitimiyle öğretmenlerimizi sınıflarına daha hazırlıklı olarak göndermeyi ümit ediyoruz" dedi. 


- "Talep yoğunluğunu göz önüne alarak ay sonunu beklemiyoruz"

Temel eğitimden ortaöğretime geçişte TEOG sınavlarının olduğunu anımsatan Avcı, bu sınavların sonuçlarına göre öğrencileri okullara dağıttıklarını bildirdi.


Herhangi bir okula kaydını yaptıramamış öğrencileri de açık liseye kaydettiklerine dikkati çeken Avcı, şunları söyledi:


"Fakat okullardaki kontenjan durumu netleştikçe boş kontenjanlar oluştukça bu öğrencilerden örgün eğitime geçmek isteyenlere nakil fırsatı veriyoruz. Bunu daha önce üç aşamada yaptık ama bundan sonraki süreçte 'Ekim ayı sonuna kadar boş kontenjanlar ilan edilecek, öğrenciler müracaatını yapacaklar ve kaydolacaklar' demiştik. Fakat talep yoğunluğunu göz önüne alarak ay sonunu beklemiyoruz.


Öğrencilerimiz 20 Ekim saat 17.00'ye kadar nakil talebine bulunacak. Biz de 21 Ekim günü o çocuklarımızdan uygun olanları, uygun kontenjanlara yerleştirmiş olacağız. Taban puan ve açık kontenjan esasına bağlı olarak yapılacak. Her nakil talebinde bulunanı da hemen boş kontenjana yerleştirme şansımız yok. Böylece müjdemizi vermiş oluruz, veliler ve öğrenciler bunu bekliyorlardı." 


AA