İnşaatlar yaya kaldırımlarının kullanılmasını engelliyor!

İnşaatların yaya kaldırımlarını şantiye alanı gibi kullanması, vatandaşların tepkisini çekiyor. Belediyelerin Kabahatler Kanunu’na göre inşaatlarda çevre kirliliği ve kaldırımları işgal etme gibi durumlar için 200 lira ila 9 bin lira arasında cezaî işlem

İnşaat sektöründeki ihmaller sadece işçiler için değil sivil vatandaşlar için de tehlike arz ediyor. İstanbul gibi büyük şehirlerin her tarafına yayılan şantiyeler vatandaşı çileden çıkarıyor. Son dönemde gündeme sıkça işçi ölümleri ile gelen inşaat sektöründeki tedbirsizlikler giderilmiyor. Kaldırımlar şantiye alanı gibi kullanılırken sivillerin can güvenliği hiçe sayılıyor. Kanunlar uygulanmıyor. İş ve okul güzergahlarında bulunan inşaatlar mesai çıkışlarında öğrenci ve vatandaşlar için tehlikeye davetiye çıkarıyor. Mahalle aralarında yapılan küçük inşaatlarda da rezidans inşaatlarında da bu tedbirsizlikleri görmek mümkün. Üsküdar Libadiye Caddesi üzerinde bulunan 40 bin metrekare alana yayılan rezidans inşaatı bunlardan biri. İnşaat çevresindeki kaldırımlar yer yer inşaata araç giriş çıkışı yapabilmek için yol haline getirilmiş. Kaldırım yerine ise beton dökülmüş. Aynı inşaatın başka bir bölgesinde ise kaldırım şantiye bariyerleri ile çevrilerek inşaat alanı içerisinde bırakılmış. Kaldırımın inşaat tarafından işgal edildiğini gören vatandaşlar ise ya araç yoluna inerek karşı kaldırıma geçmeye çalışıyor veya tehlikeye davetiye çıkaran şantiyenin işgal ettiği alandan yürümeye devam ediyor. Fatih’te Akşamsettin mahallesi Sarıgüzel Caddesi ile Bahçelievler Hürriyet Mahallesi Sedef sokakta yapılan inşaatlar da kaldırımı işgal etmiş vaziyette. Kaldırıma konulan inşaat malzemeleri yayaların kaldırımı kullanmasını engelliyor. Ve bu örnekler sadece bu şekildeki binlerce inşaattan birkaçı. Belediyelerin ise inşaatlardan kaynaklanan çevre kirliği ve kaldırımı işgali gibi durumlarda 200 lira ile 9 bin lira arasında değişen ceza kesme yetkisi var. Vatandaşlar ise duruma tepkili. Kendi haklarının ihlal edildiğini hiçe sayıldığını söyleyen Adnan Ulu isimli vatandaş “Halkın haklarını, menfaatini ihlal ediyorlar. Halkı mağdur ediyorlar. İnşaatlar kaldırımı işgal ettiği için yolda yürümekte zorluk çekiyoruz.” dedi. Serdar Cıbır isimli vatandaş ise inşaatların kaldırımları işgal etmesinden rahatsız olduğunu belirterek şunları söyledi: “Yaşlı, engelli vatandaşlar, bebek arabası ile geçmeye çalışan vatandaşlar için büyük tehlike. Bu iş bu şekilde olmamalı. Çünkü bu kaldırımlar yayaların hakkı. Bu şekilde inşaat tarafından işgal edilmesi her türlü tehlikeyle vatandaşları karşı karşıya bırakıyor. Yetkililerin bu konuda bir çözüm bulması gerekir. Bir de şöyle bir şey var. Yaya araç yoluna iner ve araç çarparsa yaya suçlu olur. Çünkü kaldırımı kullanması gerekirken taşıt yolunu kullandığı için. Ayrıca inşaatları yaparken binanın etrafını file veya benzeri bir şey ile çevirmedikleri için yola inşaattan malzeme düşüyor.”

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise bu gibi durumların belediyeler tarafından denetlenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi.

“İnşaatın yapılma evresinde kaldırımları kullanılmaz hale getiremezler. Kaldırımlar yayaların yürüyüş yeridir. Yollar araçların kullanabileceği güzergahlardır. Eğer siz kaldırımları işgal ederseniz yayalarla araçları karşı karşıya getirirsiniz. Bu da insanların tehlike yaşaması anlamına gelir. Bu nedenle eğer inşatlar kaldırımların kenarında ise kesinlikle kaldırımlar insanların kullanabileceği bir şekilde kalmalıdır. Kaldırımlar insanları kazalardan korumak için yapılır. Eğer böyle durumlar söz konusu ise buna belediyelerin müdahale etmesi gerekir.” İnşaat sahiplerinin kendi iş makinelerini inşaat içerisine sokabilmek için kaldırımları söküp yerine beton atamayacağını söyleyen Gökçe, “Eğer inşaata malzeme getirmek için kaldırım üzerinden inşaata girmek gerekiyorsa bunu yapabilirler. Fakat gece belediyenin izin verdiği saatlerde vatandaşların kullanmadığı saatlerde yapabilirler. Canları istediği zaman kaldırımı işgal edemezler. Yani belirli bir süre kullanabilirler. Sürekli olarak işgal edemezler.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Ali Can-Zaman