İnsana değil betona yatırım yaptık!
Türkiye aldığı kaynaklarla çok güzel beton altyapı yatırımları yaptı, insan kaynağına ve ekonomiye gereken yatırımları yapmadı. Bugün Türkiye’nin dış piyasalar ile entegrasyonunda inandırıcılık sorunu var.
1 Kasım’daki erken seçimlere hazırlanan Türkiye’de ulusal güvenlikle ilgili endişeler artarken, ekonomi cephesindeki öncü göstergeler de alarm vermeye başladı.
Tüm bu yaşananlar, yerli ve yabancı yatırımcıların geleceğe bakış ve ekonomiye güven noktasında Türkiye ile ilgili kafalarındaki soru işaretlerinin artmasına yol açıyor.
Dün, Türk ekonomisinin en deneyimli bankacılarından İş Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ile İstanbul’daki İş Kuleler’de bulunan ofisinde bir araya gelerek tüm bu konuları masaya yatırdık.
“Birçok insanımız ölüyor” diyen Ersin Özince, ülkede huzur bulunması, gerginliğin sona ermesi, işlerin rayına girmesi için “Türkiye’nin yeniden çıkış yapabilmesi şart” diyor.
Özince, Türkiye’deki son gelişmeler, ekonomiyle ilgili öngörüler ve global piyasalarda yaşananlarla ilgili sorularımızı yanıtladı...
İyi yarınlar için...
Ülkemizde yaşanan terör olaylarının şiddeti arttı. Nereye gidiyoruz, siyaset ve ekonomide neler bekliyorsunuz?
Hepimiz bu huzursuzluğu, kimimiz şu anda ateş düştüğü yeri yakar gibi içinde hissettiği sıkıntıları silsile ile hayatın her alanında görüyoruz, yaşıyoruz. Ülkedeki huzursuzluğun birçok konunun önüne geçtiğini görüyorum. Ekonomimizde de ülkenin yaşadığı en öncelikli konu, güvenlik ve huzursuzluk.
Türkiye’nin yeniden bir çıkış yapabilmesi lazım. Bu çıkışı yapabilmesi için parlementonun güçlü bir hükümet, güçlü derken azınlık çoğunluğu kast etmiyorum, gücünü Cumhuriyet ideallerinden alan, gücünü Türk toplumunun ihtiyaçlarına cevap verme arzusundan alan, yarınlara ufuk açacak bir hükümet çıkarmasını bekliyorum. Bunun dışında kolay kolay iyi yarınlara kavuşabileceğimizi düşünmüyorum.
Peki siz bunların gerçekleşeceğine inanıyor musunuz?
Bunun gerçekleşeceğine inanmak durumundayız. Hepimizin bu yaşananlardan sorumluluklarımızı yerine getirmek konusunda gereken işaretleri aldığımız bir noktadayız. Aksi takdirde ekonomiden de birçok başka değerden de bahsetmek mümkün olmaz. Genel olarak bakıldığında Ekonomimizin halen sürdürülebilir bir performans yaşamakta olduğunu düşünüyorum. Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin henüz tahammül edilebilir seviyede olduğunu düşünüyorum. Bu dönemi daha da kötüleşmeden yönetmek mümkün olabilir. Bunun için kararlı ve iyi bir ekonomi yönetimine ihtiyacımız var.
‘Canlarımız gidiyor iktisat sorusu boş’
Bankacılık sektörü güvenlik sorunlarını nasıl aşıyor?
Türkiye’nin hassas yörelerinde çeşitli zorluklarla öteden beri karşılaşıyorduk. bugün ülkemizin terörün yaşandığı bölgelerinde sadece canlarımızı kaybetmiyoruz yatırımlarımızı da kaybediyoruz. Bu iktisadi sorularınıza siz sorduğunuz için yanıt veriyorum. Bunları şu anda ülkemizde yaşananların önünde zikretmek istemiyorum. Kadının toplumdaki rolünde bile dünyanın çok gerisine düştük. O zaman bizim Cumhuriyet’in kuruluş ayarlarına geri dönmemiz gerekiyor.
Mutlu olmayan, yarınlarını arzulamayan, yarınlara dayanışma ile bakmayan toplumların gelişme kaydetmesi çok zor. Çocuklarımız açısından çok büyük sorumluluklarımız var. Kişisel ve menzil konularla ilgilenmeyi bırakıp Cumhuriyet ideallerine dönmemiz gerekiyor.
‘İnsana değil betona yatırım yaptık’
Dış gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkiliyor?
Amerika ve Avrupa -siyasal ve ekonomik sıkıntılara rağmen- toparlanıyorlar. Bu kadar sarsıntıya rağmen Avrupa dağılmadı. Gelişmekte olan ekonomilerin gelişmiş ülkelerden önde olan unsurları giderek eridi ve azaldı. Türkiye bu fırsat penceresini zamanında yeterince değerlendiremedi. Aldığı kaynaklarla çok güzel beton altyapı yatırımları yaptı, insan kaynağına ve ekonomiye gereken yatırımları yapmadı. Bugün Türkiye’nin dış piyasalar ile entegrasyonunda inandırıcılık sorunu var.
İstikrar ve çağdaş hukuka uyum reformu... Türkiye’nin tekrar çok güçlü çıpalara ihtiyacı var. Bu çıpalar konmazsa Türkiye öncelikle reyting değerlendirmeleriyle başlayıp giderek uluslararası fırsatlardan daha çok kopar. Uzun yıllardır böyle kaygılar duymamıştım. Türkiye gelişen piyasaların yıldızı konumundan süratle uzaklaşıyor.
- Bugün, siyaset ve güvenlik bütün konuların önünde. Huzurun ve güvenliğin eksik olduğu yörelerdeki ekonomik faaliyetler ciddi şekilde sekteye uğradı. Bu da ekonomimizi önemli ölçüde etkiliyor.
- Yurdumunuzun bir bölümünde yatırım yapılırken kaygı duyuluyorsa, iş ilişkileri sekteye uğruyorsa, “Ekonomimizin çoğunluğu Batı’da, bu yüzden de ekonomi iyidir” diye düşünmek doğru değil.
- Hepimizin şahit olduğu gibi birçok insanımız ölüyor, devletimizin özellikle Güneydoğu bölgesinde yaşadığı sıkıntılar hepimizi sadece psikolojik olarak değil ekonomik açıdan da etkiliyor.
- Gerginliği, huzursuzluğu, sıkıntıları silsile ile hayatın her alanında yaşıyoruz. Ülkedeki huzursuzluk birçok konunun önüne geçti. Ekonomimizde önceliği, güvenlik ve huzursuzluk aldı.
- Türkiye’nin yeniden bir çıkış yapabilmesi lazım. Bunun için parlamentonun, ülkemizi, gücünü Türk toplumunun ihtiyaçlarına cevap verme arzusundan alan bir hükümete kavuşturmasını bekliyoruz.
- Güçlü hükümet kurulmazsa kolay kolay iyi yarınlara kavuşacağımızı düşünmüyorum. Bu kadar karmaşa varken, güçlü bir hükümet teşkil edememişken ekonominin sağlığından bahsetmek doğru olmaz.
Milliyet