İnsanlar ile binaların diyaloğu gelişiyor!
Siemens, teknoloji dünyasında bugün sahip olduğu güçlü rolü geleceğe taşımak için Enlighted'ı satın alıyor. Siemens'i binalarda dijital dönüşümün liderliğine taşıyacak satın alma işleminin bu yılın üçüncü çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.
Fortune Türkiye'de yer alan habere göre; Siemens Bina Teknolojileri, bölümü, binalara yönelik akıllı nesnelerin interneti (loT) sistemlerinin lider tedarikçisi Enlighted'ı satın alması sonucunda, Siemens'in gelişmiş aydınlatma kontrolü uygulaması başta olmak üzere çeşitli dijital sensör sistemleriyle, akıllı bina teknolojilerinin kapsamı daha da genişleyecek. Pek çok farklı kaynaktan veri akışının sağlanmasıyla birlikte bina performansı daha da artacak ve hem şeffaflık hem de verimlilik artışı elde edilecek.
Merkezi Silikon Vadisi'nde bulunan Enlighted İne. şirketi gelişmiş dijital sensör sistemlerini pazara sunuyor. Enlighted, akıllı bina sektörünün başarılı oyuncularından biri olarak faaliyet gösteriyor. Her iki şirket de satın alma işleminin finansal detaylarını açıklamama kararı aldı. Enlighted, Siemens Industry Inc.'nin yüzde yüz iştiraki olacak ve bağımsız bir -tüzel kişilik olarak yönetilecek.
Siemens Bina Teknolojileri CEO'su Matthias Rebellius konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor: "Enlighted, verinin gücünden yararlanarak çoklu sensörlere dayalı bir loT platformu geliştirdi ve böylece akıllı binalarda devrim niteliğinde, güçlü bir etki yarattı. Bu satın almayla birlikte biz de akıllı bina sektöründe dijitalizasyona liderlik etme konusundaki kararlılığımızı göstermiş oluyoruz."
Enlighted, ticari gayrimenkuller için dünya standartlarında bir loT platformu oluşturarak bu alanda teknoloji lideri oldu.
Platformda çoklu-fonksiyonlara sahip sensörler, dağıtık işlem sistemi, platforma özel ağ ve yazılım uygulamaları yer alıyor. Enlighted'ın platformunun en kritik özelliği, verileri güvenli bir şekilde buluta aktaran akıllı sensörlere dayanıyor olması. Ayrıca platform daha düşük enerji tüketimi, daha verimli alan kullanımı, daha iyi çevre yönetimi ve mülklerden daha fazla yararlanma imkanı sunuyor. Enlighted İne. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Joe Costello da satın almayla ilgili olarak şunları vurguluyor: "Siemens'in global iş ortağımız olmasıyla, akıllı bina teknolojilerimizin uluslararası pazarlarda benimsenmesini ve inovasyon hızımızı artıracağız."
BİNA AYDINLATMA MALİYETİNDE YÜZDE 85'E VARAN TASARRUF
Enlighted, sensörlerden toplanan verileri analiz edip görselleştirerek binaların işletme maliyetlerini düşürüyor ve bina içinde daha iyi yaşam koşulları sunuyor. Bu sensörler her aydınlatma armatürünün içine yerleştirilebiliyor; çevresel koşullara ve doluluğa bağlı değişiklikleri tespit etmek, aydınlatma ve HVAC (ısıtma, havalandırma ve klima sistemleri) ihtiyaçlarına gerçek-zamanlı yanıt vermek üzere saniyede 65 kez veri toplayabiliyor. Gelişmiş akıllı aydınlatma kontrol uygulaması sayesinde, Enlighted platformu gelişmiş LED armatürlerle birlikte kullanıldığında bir binanın aydınlatma maliyetlerini yüzde 85'e varan oranda düşürebiliyor. Ayrıca platform, binanın içindeki kişilerin ve varlıkların yerini tespit edebiliyor, katların ve odaların doluluk durumunu analiz edebiliyor. Son olarak da Enlighted platformu Siemens çözümleriyle birlikte kullanıldığında, HVAC sistemlerinin enerji verimliliğini optimum seviyeye taşıyabiliyor.
İNSANLAR İLE BİNALARIN DİYALOGU GELİŞİYOR
Bir binada üretkenliğin, enerji verimliliğinin ve konforun artırılması açısından bina-insan etkileşimi büyük önem taşıyor. Enlighted, kurulduğu günden bu yana binaları daha verimli, binalardaki çalışanları da daha üretken hale getirmenin yollarını bulmaya odaklanıyor. Enlighted'ın tüm aydınlatma armatürlerine uygulanabilen dijital sensör sistemiyle donatılmış akıllı loT platformu, insanlar ile binalar arasındaki diyaloğu artırarak akıllı binalarda devrim yaratan temel bir unsur oluyor.
SIEMENS SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BİRİKİMİ İLE İLERLİYOR
Siemens, sürdürülebilirlik konusunda stratejisini çok önceden oluşturmuş ve bu konuda köklü birikime sahip bir şirket olarak Enlighted satın alması ile yabancısı olmadığı bir dünyada ilerleyecek.
Bu stratejik derinlik ve birikim, son olarak Türkiye'den giden nitelikli bir grubun Münih ziyaretinde ortaya konuldu.
Siemens, global sürdürülebilirlik anlayışıyla iki yıl önce devreye alınan Münih'teki merkez binasında Koç Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Green Brains isimli grubu ağırladı. Grup, Siemens Türkiye'nin Koç Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirdiği "Sürdürülebilir Kampüs Projesi'' kapsamında mart ayında düzenlenen yarışmada birincilik ödülü kazanmıştı. Tamamı kız öğrencilerden oluşan Green Brains, kampüs içerisindeki karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik teknolojileri kullanarak oluşturdukları projelerini Siemens'in genel merkezindeki sürdürülebilirlik ekibine tanıtma fırsatı yakaladı.
Siemens'in global sürdürülebilirlik stratejisi, temel değerler sisteminin üzerinde yükseliyor. Siemens'in sürdürülebilirlik girişimleri, Siemens Strateji Programı Vizyon 2020'yi başarıyla uygulamak açısından temel bir rol oynuyor. Siemens'in sürdürülebilirlik anlayışının temelleri, sorumluluk bilinci, mükemmeliyetçilik ve yenilikçilik olarak sıralanan şirket değerlerine dayanıyor.
Siemens sürdürülebilir kalkınmayı, kârlılık ve uzun vadeli büyüme yolunda bir araç olarak tanımlıyor. Bu bağlamda, şirket dışı perspektifle Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine uyum sağlarken, şirket içi perspektifle de insan, çevre ve kârlılık arasında denge kuran Siemens'in çevre dostu portföyü ve yürüttüğü çevre programları, doğal kaynakların ve iklimin korunmasına önemli katkılarda bulunuyor. Bu portföy ve programlar, aynı zamanda Siemens müşterilerinin rekabet gücünü artırıyor.
İNSAN VE ÇEVRE ÖNEMLİ ÖNCELİKLER
Sürdürülebilirliğin öncelikle insanla ilgili olmasından yola çıkan Siemens, insan kaynağını sürdürülebilirlik politikasının merkezine yerleştiriyor, insan kaynağını her zaman en ön planda ve odağında tutan Siemens, pek çok farklı programla çalışanlarımızın güvenliği, eğitimi ve sağlığını güvenceye alıyor. Ayrıca, toplumun sürdürülebilir kalkınması için de kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Sürdürülebilir iş tarafında ise uygulamalarının temellerini dürüstlük, adalet, şeffaflık ve sorumluluk kavramlarına dayandıran Siemens, bu kavramların gereğini yerine getirmeyi kendisine en büyük hedef olarak belirlemiş durumda. Çevre tarafında ise Siemens AG 2030'da "karbon-nötr" bir şirket olmayı hedefliyor. Bu hedef, Siemens'in, dünya genelinde karbondioksit emisyonunun 570 milyon ton azalmasına katkıda bulunması şeklinde hayata geçiyor. Siemens'in Topluma Katkı metodolojisi sayesinde, şirketin toplumların sürdürülebilir kalkınmasına olan etkisi ekonominin güçlendirilmesi, yetenekli iş gücünün artırılması, inovasyonda ilerleme, çevre ve sürdürülebilirlik, yaşam kalitesinin artırılması ve toplumsal gelişimin desteklenmesi gibi farklı boyutlarda ölçümleniyor. Bu etki Siemens'in üzerine dikkatle eğildiği konulardan birini oluşturuyor.
SIEMENS TÜRKİYE'DEN İDDİALI HEDEF
162 yıldır ülke ve topluma katkı sağlamak için çalışan Siemens Türkiye, faaliyetlerini sürdürülebilirlik prensibi üzerinde temellendirerek ulusal ve uluslararası çevresel hedeflere katkı sağlıyor. Siemens Türkiye bünyesinde yer alan Sürdürülebilirlik Ofisi, tüm faaliyetlerin sürdürülebilirlik stratejisiyle paralel ilerlemesini sağlamak üzere görev yapıyor. Siemens Türkiye, Siemens AG'den daha iddialı bir yaklaşım sergileyerek Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılının kutlanacağı 2023'te karbon-nötr şirket olma hedefini belirlemiş durumda. Siemens Türkiye Sürdürülebilirlik Yöneticisi (CSO) Esra Kent, "Gelirinin yüzde 40'ını çevre dostu ürün portföyünden elde eden Siemens, Türkiye'nin C02 emisyonunun yılda 7.7 milyon ton, yani yüzde 1,7 oranında azalmasına katkıda bulunuyor.
Bu miktar 3.3 milyon otomobilin ürettiği emisyona eşdeğer" diyor. Gebze'de Türkiye'nin ilk LEED Gold sertifikalı üretim tesisine sahip olan Siemens Türkiye, dijital teknolojilerle desteklediği enerji verimliliği projelerini, enerji kayıplarını azaltan yazılım ve ürünlerle hayata geçiriyor. Böylece yılda 1,5 milyon ağacın ürettiğine eşdeğer temiz hava oluşmasını sağlıyor. Bu, simgesel ve rakamsal olarak ülkemize nefes aldırmak anlamına geliyor.Siemens Türkiye aynı zamanda, "Bazen değil, daima!" sloganıyla çevreci projelere de imza atıyor. Bu projelerin ilk adımı olarak şirket genelinde pet şişelere ve kağıt bardaklara veda ediliyor. Böylece Dünya Çevre Günü'nün 2018 global teması olan "Plastik kirliliğine son" mesajı ile paralel bir adım da atılmış oluyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖRNEĞİ: SİEMENS'İN MÜNİH GENEL MERKEZ BİNASI
1. Bir binanın çevreye uyumlu olması kullanım sırasında olabildiğince az kaynak tüketmesi ve çevreye uyumlu malzemelerden yapılmış olması anlamına geliyor.
2. Siemens'in Haziran 2016'da kullanıma açtığı Münih'teki yeni genel merkezi her iki açıdan da çıtayı yükseltiyor. Bina henüz planlama aşamasındayken bile sürdürülebilirlik en büyük öncelik olarak belirlendi.
3. Genel merkez, öncekine kıyasla yüzde 90 daha az elektrik ve yüzde 75 daha az su tüketiyor. Binanın elektriğinin yaklaşık üçte biri, çatıya yerleştirilen güneş pili sisteminde üretiliyor. Akıllı bina kontrol ve otomasyon sistemleri, elektrik tüketimini daha da azaltıyor.
4. Merkez bina, Siemens'in karbondioksit emisyonlarını 2020 yılına kadar yarı yarıya azaltma ve 2030'da dünyanın ilk karbon-nötr endüstri şirketi olma hedeflerine de önemli katkıda bulunacak.
SIEMENS TÜRKİYE'NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KAMPÜS PROJESİ
1. Siemens Türkiye ve Koç Üniversitesi, kısa süre önce sanayi-üniversite iş birliği kapsamında dijitalizasyonu odağına alan Sürdürülebilir Kampüs Projesi'ni hayata geçirdi.
2. Siemens Türkiye Sürdürülebilirlik Ofisi ile Koç Üniversitesi ortak girişimiyle ilk kez hayata geçirilen Sürdürülebilir Kampüs Projesi kapsamında, öğrenciler daha sürdürülebilir kampüsler ve çevre problemlerine karşı çözüm odaklı sürdürülebilirlik projeleri üzerinde, çalıştı.
3. Ulaşım, Enerji ve Bina Teknolojileri, Geri Dönüşüm, Endüstri 4.0, Dijitalizasyon, Nesnelerin interneti ve Beşeri Faaliyetler olmak üzere beş farklı kategoride sürdürülebilirlik projeleri geliştirildi.
4. Sürdürülebilir Kampüs Projesi'nde, Siemens Türkiye'nin kampüs operasyonları çerçevesindeki yetkinlik ve deneyimi, Koç Üniversitesi'nin akademik ve araştırma yetkinliği ile birleştirildi.
5. Siemens Türkiye'nin Kartal ve Gebze'deki kampüsleri ile Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü araştırma laboratuvarı olarak kullanıldı. Kampüs operasyonları için sürdürülebilir bir model yaratılmaya odaklanıldı.
6. 9 Mart'ta düzenlenen yarışmada birincilik ödülü, kampüs içerisindeki karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik teknolojileri kullanarak oluşturdukları proje nedeniyle tamamı kız öğrencilerden oluşan Green Brains isimli gruba verildi.
7. Green Brains grubu, Siemens’in Almanya-Münih'teki merkez binasını ziyaret etme imkanının yanı sıra Sürdürülebilir Kampüs Operasyonları Sertifikası'nı ve 5 bin TL'ye kadar proje bütçesi almaya hak kazandı.
8. Siemens Türkiye, çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği açısından dijitalizasyonun sunduğu imkanlar sayesinde 2023 yılında karbon-nötr bir şirket olmayı hedefliyor. Bu anlamda değerli bir katkı sunmaya aday olan Sürdürülebilir Kampüs Projesi,Türkiye'de sanayi ve üniversite iş birliğine dair güçlü bir örnek konumunda yer alıyor.