Genel

İparlar'ın köşkleri birer birer bina oldu!

Köşkleri, yalıları, kontraları, davetleri, aşkları ile bir zamanlar gündemden düşmeyen İparlar'ın tüm mal varlıkları teker teker yok oldu ve köşkleri ile yalıları ise yerini binalara bıraktı

Masal gibi denir ya, İparlar'ın hayatı gerçekten masal gibiydi. Köşkleri, yalıları, kontraları, davetleri, aşkları.. Her şeyleri o gün için haber değeri taşıyordu. Gazetelerin cemiyet sayfaları İparlar'la dolup taşıyordu. Bu ünlü ailenin hikayesini Chronicle Dergisi'ne Ali Can Sekmeç yazdı.


1930'lu, 40'lı, 50'li hatta 60'lı yıllara damgasını vuran İstanbul sosyetesi dendiğinde ilk akla gelen İparlar'ın soy kütüğü 1860'larda Bursa Mudanya'ya uzanmaktadır. Ahemt Rüştü, Osmanlı Telgraf İdaresi'nin Mudanya'daki müdürüydü. Şaziye Hanım'la evlendi ve 1882 Şubat'ında Mehmet Hayri adını koydukları bir oğulları oldu. Ahmet Rüştü Bey ve ailesi, Mudanya Mütarekesi'nin imzalandığı evde kiracı olarak oturuyordu. Binayı daha sonra eşyalarla birlikte İparlar satın alacak ve müze yapılmak üzere Mudanya Belediyesi ne armağan edilecekti.


Mehmet Hayri Rüştü. Osmanlı ordusuna geleceğin parlak bir subayı olarak katıldı. Bu arada Darülfünun hukuk kısmını da başanyla bitirdi. İyi derecede Fransızca bildiği için bir süre Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı, sonra emekli oldu. Mehmet Hayri Rüştü'nün yeni hayatında artık serbest ticaret vardı. Küçük bir sermayeyle başladığı ticaret hayatında başarıya koştu.


Alışveriş için Avrupa


Mehmet Hayri Rüştü- Emine Tevhide Rüştü nün 1908 de Şaziye, 1918‘de Muazzez, 1921 de ikizler Ali ve Muzaffer, 1923'te Selma ve 1926 da Mehmet adlı çocukları oldu. Mehmet Hayri Rüştü ismi Türkiye'nin sayılı işadamları arasında anılıyordu. Yeni Cumhuriyet’in ilanıyla Atatürk, Mehmet Hayri Rüştü gibi güçlü müteşebbislere kalkınma yolunda büyük bir güven duydu. Bu güven, bu kişilere devlet adına yollar, fabrikalar, köprüler yapma görevi verilmekle kendini gösterecekti. Bu süreçte Mehmet Hayri Rüştü’nün adı ‘Atatürk’ün müteahhidine çıkacaktı.


Mehmet Hayri Rüştü ve ailesi, kışları Beyoğlu’nda Mısır Apartmanı’nda oturmaktaydı. Mehmet Hayri İpar 1930’da binayı satın aldı. Yazları ise Emine Tevhide İpar’ın babası İmrahor Mehmet Faik Paşanın Büyükada’daki ahşap köşkündeydiler. İparlar’ın sosyeteye girişi 1931’de eski İstanbul şehreminisi Cemil Topuzlu Paşaya ait Çiftehavuzlar’daki muhteşem köşkü satın almalarıyla gerçekleşti.


Emine Tevhide İpar, köşkte çok sık yemekli, danslı davetler vermeye başladı. Davetlerin görkemi gazetelerin dedikodu sayfalannda haber olurdu. Emine Hanım eğlenmeyi, gezmeyi çok severdi. Dostlarıyla uzun seyahatlere çıkıyor, kimi zaman Uludağ’da kimi zaman Alpler’de kayak yapıyor, alışveriş için Avrupa’ya gidiyordu. Ailenin en büyük kızı Şaziye çok güzeldi, erkekler ona vurgundu. Küçük kızları Muazzez gerçek bir çılgındı. Biniciydi ve at yarışlarına katılıyordu. Turing’in 1936’daki otomobil yarışlarında erkeklere meydan okuyan beş kadın sürücüden biriydi.


Hollywood'da star oldu


Yazları Çiftehavuzlar'daki köşkün iskelesine bağlı olan ünlü İpar Kotrası çok lükstü. Marmara'ya her açıldığında haber olurdu. Dünyadaki ekonomik buhran, Varlık Vergisi, İparlar'daki bu lüks gösterişli yaşamı etkilemedi. Çünkü dönemin siyasileriyle İparlar arasında büyük bir dostluk vardı. Mutlu günler 2. dünya Savaşı başlayınca sona erdi. Mehmet Hayri İpar Türkiye'nin savaşa girmesi ve servetine el konulması korkusuyla ailesiyle ABD'ye gitti. Los Angeles Baverly Hills'te bir malikane satın aldı. Burada davetler veriliyor, Ali İpar ile bir dönem aşk yaşayan Rita Hayworth olmak üzere pek çok Hollywood yıldızı katılıyordu. 


Büyük aşk ve evlilik


Ipar kardeşler Hollyvvood partilerine katılıyordu. Bir ara Şaziye’nin ünlü aktör Cary Grant ile büyük aşk yaşadığı yazıldı. Fakat sinemayla en yakın teması ailenin büyük oğlu Ali İpar kurdu. 1948’de arkadaşı yönetmen William Rowland'ın çekeceği Woman in The Night adlı filmin senaryosunu yazdı. Meksika'da çekilen filmin setinde ünlü aktris Virginia Bruce (1910-1982) ile tanıştı. Ali İpar daha ilk anda aşık olduğu bu kadınla, aralarından on bir yaş fark olmasına rağmen 1948’de evlendi. 1945’te 2.Dünya Savaşı bitince Mehmet Hayri İpar, ailesini tekrar İstanbul’a getirdi. Sessizce ülkeyi terk edişleri çok eleştirilen İparlar’ın dönüşleri bir karnaval havasındaydı. 


Çiftehavuzlar’daki köşkte renkli davetler yeniden başladı, bu davetlerin müdavimleri arasında artık ülke yönetiminde söz sahibi olanlar da vardı.


1949 baharında aktris eşi Virginia Bruce ile İstanbul'a gelen Ali İpar bir yıl sonra da askere çağrıldı. Virginia Bruce eşi askerdeyken, onu İstanbul'da ailesinin yanında beklemek istemeyince çiftin arası açıldı, 1951'de ayrıldılar.


Aile intiharla çözülüyor


En küçük kardeş Mehmet İpar, 1950’de 24’ündeyken intihar etti. Herkes bu ölümü anlamakta zorluk çekiyordu. Bu arada Ali İpar, Virginia Bruce ile 1952’de tekrar evlendi. Ali İpar, Salgın adlı ilk renkli Türk filmini çekti ve eşi Virgina Bruce’u oynattı.


O günlerin Türk sinemasından farklı, tamamen batılı ve renkli bir filmdi. Ama pek ilgi görmedi. Ailenin büyük kızı Şaziye İpar, Baykent Ailesi’ne gelin gitmişti. Ali İpar ailesiyle aynı evde oturmak yerine Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanında ikameti tercih etmişti. Şizofren olan Muazzez İpar ise ünlü ressam Rasin’le evlenerek Maçka’ya taşındı. Muzaffer İpar, Demokrat Parti milletvekillerinden Vasfi Menteş’in oğlu olan Rıdvan Menteş ile evlendi.


En küçük kız kardeş Selma hiç evlenmedi, ailesine ait Bebek’teki köşkte tek başına yaşadı.


Mehmet Hayri-Emine Tevhide İpar çifti artık yalnız kalmışlardı. Mülkleri arasına son kattıkları yer Boğaziçi’nde Amavutköy-Bebek arasında sahilden yükselen ünlü koruydu. İçinde yer alan Valide Paşa Köşkü ya da Sefarethane Köşkü olarak bilinen yapı kısa zamanda İpar Köşkü olarak ünlenecekti.


Hayri İpar, yaşının ilerlemesi ve çeşitli hastalıklarını bahane ederek şirketlerini, Şeker Fabrikaları’ndaki tüm işlerini ve Genel Sigorta A.Ş. deki görevini oğlu Ali İpar'a devredecekti. Ali İpar aynı babası gibi müteşebbisti ve siyasilere yakındı. 27 Mayıs 1960 dabesiyle Demokrat Partili Ali İpar, yakın dostu Adnan Menderes'le Yassıada'da yargılandı. Ali İpar Davası'da Adnan Menderes, Medeni Berk ve Ali İpar döviz yasasını ihlalden mahkum olduç Ali İpar, ağır hapis ve ağır para cezası yanında ömür boyu ticaretten men edildi. Ama Yüksek Adalet Divanı tarafından telgraf emriyle bir gecede serbest bırakıldı, yurtdışına çıkması sağlandı. Ali İpar, 1962'de eşi virginia ile ABD'ye gitti, orada boşandılar. Evlilikleri 12 yıl sürdü. 


Art arda gelen ölümler


Felaketler zinciri aileyi derinden sarsmıştı. Emine Tevhide İpar, kendisini eğlenceye vererek sosyete aleminde kalmayı yeğleyecekti. Mehmet Hayri İpar, üzüntüler yüzünden hastalandı. Kalp hastasıydı ve tedavi için gittiği Almanya'da vefat etti. Tevhide İpar yazları Çiftehavuzlar'daki köşkte, kışları ise Nişantaşı'nda Park Apartmanı'nda yaşamaya devam ediyordu. Oğlu Ali İpar ise üçüncü kez evlenerek ABD'ye yerleşti. 1970'li yıllar İparlar için sıkıntı ve acılarla doluydu. Şizofreni daha da artmıştı Muazaffer İpar'da. Bir zamanlar güzelliğiyle anılan bu isim, 1972'de intihar etti. Cinayet mi intihar mı diye tartışıldı, intihar olduğuna karar verildi. Bir zamanlar Ajda Pekkan'la aşk yaşayan işadamı Cömert Baykent'in annesi Şaziye İpar ağır hastalıktan dolayı kız kardeşinden az bir zaman sonra öldü.


Renkli zamanların tanığı köşk


1970’lerin sonunda İpar Ailesi’nin yaşayan üyeleri ellerindeki mülkleri satarak mirası paylaşmaya karar verdi, İpar Köşkü 1979’da satılığa çıkarıldı, Banker Kastelli adıyla ünlü Cevher Özden satın aldı. Cevher Özden, önce köşkün bahçesindeki nadide ağaçları kestirdi. Sonra da havuzlar, tenis kortu ve ahırlann bulunduğu alanlara çok katlı beton apartmanlar yaptırdı. Ünlü köşk ise bu binaların arkasında hala ayakta duruyor. 


Ailenin büyüğü Tevhide İpar, Balıklı Rum Hastanesi’ne yatırıldı ve 1984’te burada vefat etti. Ailenin son kızı ve köşk yüzünden çok acılar yaşanmasına sebep olan Selma İpar 2005’de Alzheimer hastası ve beş parasız olarak hizmetçisinin evinde öldü. Ali İpar ise ailesine ait son mülk olan Mısır Apartmanı’nı bir mimarlık şirketine devrederek İstanbul’dan ayrılıp Brezilya'nın Rio de Janeiro kentine qitti.


Posta