Sektörel

İş adamlarının örgüt suçundan yargılandıkları dava bugün görüldü!

Korkmaz Yiğit ve Soma'daki maden faciasının yaşandığı ocağı işleten Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın, "suç örgütü kurmak", "hileli iflas" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.

İş adamları Korkmaz Yiğit ve Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın, "suç örgütü kurmak", "hileli iflas" ve "nitelikli dolandırıcılık" gibi suçlardan yargılandığı davada, Alp Gürkan'ın celse arası gelerek ifade verdiği belirtildi. 


İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklardan Korkmaz Yiğit, Mert Yiğit, Kemal Kömür ile sanıkların ve müştekilerin avukatları katıldı. Sanık Alp Gürkan ise duruşmaya gelmedi. Gürkan'ın celse arasında mahkemeye gelerek ifade verdiği öğrenildi. 


Duruşmada ifade veren sanıklardan Kemal Kömür, Garanti Koza İnşaat AŞ'nin genel müdür yardımcısı olduğunu, şirket olarak bazı arsalar aldıklarını ifade ederek, bu arsaların Korkmaz Yiğit’in mal kaçırma girişimi ile ilgisi olduğu yönünde bilgilerinin olmadığını söyledi. Kömür, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti. 


Sanıklardan Korkmaz Yiğit’in oğlu Mert Yiğit ise gayrimenkul komisyonculuğu yaptığını, bu amaçla kurduğu şirketin kendi şahsi şirketi olduğunu ve babasının mallarını kaçırmak için paravan şirket kurmadığını ifade ederek, hakkındaki suçlamaları reddetti.


Duruşmada söz alan Korkmaz Yiğit de "Dosyadaki müştekilerin dertleri Korkmaz Yiğit ile. Ben, Mehmet Erdoğan ve Metin Aşık dışındaki sanıkların burada ne işi var. Müştekilerin talepleri benimle ilgili, diğer sanıklarla değil" diye konuştu.


Duruşma, eksiklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.


- Alp Gürkan'ın ifadesi


Celse arasında ifade veren Alp Gürkan, aylık gelirinin 25 bin ila 30 bin lira arasında olduğunu ve jeoloji mühendisi olduğunu belirterek, maden işi ile uğraştığını ayrıca ticaret yaptığını kaydetti.


Gürkan ifadesinde, iddianamede ismi geçen kişilerin hiçbirini tanımadığını sadece sanıklardan Korkmaz Yiğit ile cemiyet toplantılarında bir iki defa karşılaştıklarını ve selamlaşmaktan başka bir tanışıklığının olmadığını belirtti. Gürkan, 2004'te avukat Harun Tavşancı'nın kendisine bazı bölgelerde tarla vasfında arazilerin satılık olduğunu, bunların zaman içerisinde imara açılacağını söylediğini aktardı. Başlangıçta bu öneriye soğuk yaklaştığını bildiren Gürkan, şunları kaydetti:


''Ancak daha sonra beni ikna etti. Ona vekalet verdim. Benim adıma bir kısım taşınmazlar satın aldı. Bu taşınmazlardan bir tanesi de Mehmet Erdoğan'a aittir. Ben kendisini görmüş değilim. Avukatım Harun Bey kendisi ile görüşme yapıp anlaşmayı sağlamıştır. Daha sonra belirlenen taşınmaz bedeli ilgili kişiye avukatım vasıtasıyla ödenmiştir. Taşınmazın Korkmaz Yiğit'e ait olduğu yönünde benim herhangi bir bilgim yoktur. Ayrıca satın almış olduğum taşınmazın tüm tedavülleri incelendiğinde Korkmaz Yiğit ile irtibatını gösteren herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. Olay alışverişten ibarettir. Bu yüzden üzerime atılı suçları kabul etmiyorum.''


Gürkan'ın avukatı da müvekkilinin işlerinin yoğun olması nedeniyle duruşmalardan vareste tutulmasını talep eti. Mahkeme heyeti de sanık Alp Gürkan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.


- İddianameden


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Maliye Bakanlığı Denetim Kurulu Başkanlığının 17 Nisan 2013 tarihli araştırma ve inceleme raporuna göre, Korkmaz Yiğit'in İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23 Ekim 2008 tarihli hükmüyle iflasına karar verildiği ve borçlarını ödemeyen Yiğit'in, alacaklılarını zarara sokmak kastı, mevcudunu gizlemek ve eksiltmek maksadıyla suç işlemek için örgüt oluşturduğu öne sürülüyor. 


Aralarında iş adamlarının da olduğu diğer şüphelilerin oluşturulan bu örgüte üye oldukları ve bu çerçevede Avcılar Ispartakule'deki Tahtakale mevkilerinde Yoluç ailesinden bazı gayrimenkulleri satın aldıkları belirtilen iddianamede, imara açma işlemlerinin şüphelilerden Mehmet Erdoğan adıyla, gerçekte Korkmaz Yiğit tarafından yapıldığı ve çeşitli kişilere satışı yapılan taşınmazların gerçekte Korkmaz Yiğit'e ait taşınmazlar olduğu kaydediliyor. 


Korkmaz Yiğit'in, Mehmet Erdoğan üzerinden elde ettiği ticari gelir mahiyetindeki taşınmazları yine Erdoğan üzerinden sattığı ve bu fiile diğer şüphelilerin de katıldığı savunulan iddianamede, suç tarihi olarak 2007 ile 2011 yılları arası gösteriliyor.


Müşteki şüpheli Salih Alparslan'ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği şikayet dilekçesiyle, Korkmaz Yiğit, Mehmet Erdoğan ve Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi ile bazı şirket yetkilileri hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hileli iflas", birden fazla "nitelikli dolandırıcılık" ve "tehdit" suçlarından şikayetçi olduğu anlatılan iddianamede, şikayetçinin, şüphelilerin bu eylemlerini örgütün korkutucu gücüyle yaparak hileli satışlar yapıp vergi kaçırdıklarını, "Banker Kastelli" adıyla tanınan Abidin Cevher Özden'in intiharına sebebiyet verdiklerini iddia ettiği de dile getiriliyor.


- "Alp Gürkan'a yapılan satış"


Şikayetçi Alparslan'ın ayrıca, "Avcılar Firuzköy mahallesindeki gayrimenkulün Mehmet Erdoğan'a satışının yapıldığı, gerçekte Fikret Yoluç'dan alınan bu gayrimenkulün Korkmaz Yiğit adına alındığı ve 30 Aralık 2005'te Alp Gürkan'a satıldığı" iddialarında da bulunduğu kaydedilen iddianamede, şüphelilerden Alp Gürkan'ın 15 Ağustos 2013'te savcılığa verdiği ifadeyle, "sözü edilen arsaları, değer kazanacağı düşüncesiyle avukatının tavsiyesi üzerine Mehmet Erdoğan'dan satın aldığı, bedelini avukatına teslim ettiği, bununla ilgili herhangi bir belgenin kendisine teslim edilmediği, imara açılan bu arsaları 6-7 yıl kadar sonra parça parça sattığı" yönünde beyanda bulunduğu aktarılıyor.


Gürkan'ın, "olayın tamamen ticari bir olay olduğu ve diğer şüphelilerle herhangi bir ilişkisi bulunmadığı" yönündeki ifadelerine de yer verilen iddianamede, tüm şüphelilerin söz konusu suçlar nedeniyle 6 ila 18 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.


AA