İş dünyası örgütlerinden Fitch değerlendirmesi!
İş dünyası örgütlerinin temsilcileri, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in yarın yapması beklenen Türkiye değerlendirmesinde notun düşürülmesini gerektirecek bir durum olmadığını belirtti
İş dünyası örgütlerinin temsilcileri, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in yarın yapması beklenen Türkiye değerlendirmesinde notun düşürülmesini gerektirecek bir durum olmadığını belirtirken, kararın sonucu her ne olursa olsun Türkiye ve ekonomisine duydukları güvenle yola devam edeceklerini ifade ediyor.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013 yılından bu yana içeriden ve dışarıdan birçok saldırıya maruz kalan Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme sürecinin sürdüğünü, bu bağlamda Fitch’in elinde teorik olarak Türkiye’nin kredi notunun düşürülmesini gerektirecek herhangi bir done olmadığını söyledi.
Olpak, Fitch, Moody’s ve S&P gibi kuruluşların, ülkelerin ve şirketlerin borç maliyetini artıran bu tarz kararlarının bugüne kadar birçok ülkenin yaşadığı ekonomik krizin sebebi olduğu belirterek, şunları kaydetti:
"Geçmişte bu gibi kuruluşların aldığı ve ekonomik verilerle bağdaşmayan bazı kararların Türkiye’nin uluslararası arenada itibarını zedelemeyi başaramadığını da gördük. Bu nedenle 27 Ocak’ta Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi durumunda, bu kararı soğukkanlılıkla değerlendirmeliyiz. Biz, ülkemize ve ekonomimize güveniyor ve her türlü şoku atlatarak yolumuza devam edeceğimize inanıyoruz.
Biz her fırsatta kredi değerlendirme kuruluşlarının, ülkelerin yatırım notu üzerinde yaptığı değerlendirmelerin sorgulanması gerektiğini vurguluyoruz. Zira 2009 ila 2015 yılları arasında kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar ile Türkiye’ye bu yıllar arasında yapılan uluslararası doğrudan yatırımlar kıyaslandığında, tutarlı bir korelasyondan söz etmek mümkün değil. Bu kuruluşların 'yatırım yapılamaz' dediği 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım artmış, Moody’s ve Fitch’in 'yatırım yapılabilir' dediği 2013'te ise Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım azaldı. Bu durum, kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinin de masaya yatırılmasının zorunlu olduğunu gösteriyor. Böylece hem bu kuruluşların kredibilitelerinin sağlıklı bir zemine oturması hem de yanlış değerlendirmelerinin faturalarının haksız bir şekilde ülkelerin üzerine getirdiği yüklerin ortadan kaldırılması sağlanacak."
- "Fitch’in notumuzu aşağı çekmesi için bir gerekçe göremiyoruz"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de Türkiye ekonomisinin geçen yıl küresel ekonomi ve içeride yaşanan tüm zorluklara karşın başarılı bir performans gösterdiğini ifade ederek, 2016’nın ilk üç çeyreğinde ortalama yüzde 2,2 büyüme oranıyla Türkiye'nin, başta AB ülkeleri olmak üzere birçok dünya ülkesini geride bıraktığını söyledi.
Büyükekşi, 2016’nın üçüncü çeyreğinde Türkiye'de yaşanan terör olayları ve 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin de etkileriyle turizm sektöründe kayıplar yaşandığını ancak yıl geneline bakıldığında hem üretim hem de ihracatın bütün yaşananlara karşın herhangi bir aksama göstermediğini kaydetti.
Bütün verilere karşın 15 Temmuz'un hemen ardından S&P, sonrasında ise Moody's tarafından Türkiye'nin notunun düşürülmesinin, Türkiye’nin ekonomik gerçekleriyle bağdaşmadığını ifade eden Büyükekşi, 2017'nin, geçen yıl yaşanan bütün olumsuz gelişmelerin tersine hem büyüme hem de ihracatta çok daha iyi bir yıl olacağını öngördüklerini söyledi.
Büyükekşi, şöyle devam etti:
"Özellikle ihracatımızın 2017 yılında ihracat fiyatlarımızın artışa geçmesi, Rusya ve Irak’a yaşadığımız kayıpların telafi edilmesi ve çevremizdeki petrol ihracatçısı ülkelerin toparlanmasıyla birlikte bu ülkelere olan ihracatımızın artması ile sıçrama yapacağına inanıyoruz. Yine turizm sektöründe de 2016’da yaşadığımız kayıpların telafi edilmesiyle birlikte büyüme oranlarımızın da 2016’ya kıyasla daha iyi olacağını öngörüyoruz. Mal ve hizmet ihracatımızdaki toparlanma ile birlikte cari açığımızın da gerilemesini bekliyoruz. Ayrıca, hükümetimiz tarafından geçen yıl açıklanan reformlar ve teşvik paketlerinin de 2017’de ciddi anlamda etkisini özelikle yatırımlar noktasında göreceğiz. Bütün bu olumlu beklentiler ışığında Fitch’in notumuzu aşağı çekmesi için bir gerekçe göremiyoruz."
S&P ve Moody’s tarafından Türkiye'nin notunun indirilmesi sonucunda Türkiye’den kısmi sermaye çıkışları yaşandığını, bu sermaye çıkışlarının da döviz kurları üzerinde yukarı yönlü baskı uyguladığını ifade eden Büyükekşi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) almış olduğu bazı önlemlerle TL'deki değer kaybının bir miktar önüne geçilmiş olduğunu kaydetti.
Büyükekşi, "Dolayısıyla Fitch tarafından alınacak olası not indirim kararı yine TL üzerinde baskı yaratacaktır. Fakat her ne olursa olsun Türkiye daha fazla üretmeye, daha fazla ihracat yapmaya devam edecektir. Ülke olarak bu kuruluşlara verilebilecek en iyi yanıt daha fazla üretmek, daha fazla ihraç etmek, yapısal reformlara hız vererek ülkemizi daha ileri seviyelere taşımak. İnanıyoruz ki, bu kuruluşlar önümüzdeki dönemde ekonomimizin gösterdiği sağlam duruşla birlikte bu hatalarından geri döneceklerdir." diye konuştu.
- "Bu kuruluşların analizlerinin genellikle subjektif boyutları var"
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca ise Fitch’ten bir yetkilinin geçen günlerde yüksek ihtimalle notun düşürüleceğini ifade etmesinin tam bir talihsizlik olduğunu, Fitch'in objektifliğini kaybettiğini ve açıklamanın adeta bir kara propaganda anlamına geldiğini söyledi.
Koca, Fitch'in taraflı davrandığını önceden bir kez daha ilan ettiğini belirterek, "Bu kuruluşların analizlerinin genellikle subjektif boyutları var. Yatırımcı her zaman onları tam olarak dikkate almıyor. Ülkenin gelecek projeksiyonları onların işaret ettiği gibi olmayabiliyor. Bu açılardan not düşürülse bile çok yüksek bir etkisi olacağını düşünmüyorum." dedi.
- "Reel yatırımcı bir ekonomiye tek başına Fitch’in gözlüğüyle bakmayacaktır"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Fitch’i, reel sektörün yatırıma bakışını doğru analiz etmeye davet ettiğini belirterek, "Fitch’in de, S&P’nin de, Moody’s’in de özel sektörün beklentilerini objektif şekilde yatırım notu hesaplarına kattığına inanmıyorum." dedi.
Çağlar, Fitch'in, alacağı yeni kararda Moody’s ve S&P'nin peşinden gitmeyeceğini, Türkiye’nin kredi notunu düşürmeyeceğini umduğunu ifade ederek, "Kredi notu elbette önemli ama şüphesiz reel yatırımcı bir ekonomiye tek başına Fitch’in gözlüğüyle bakmayacaktır. Türkiye, yatırım için hala cezbedici teklifler sunan bir ülkedir. Temenni ediyorum ki Fitch ekonomide gerçek resmi bırakıp yanlış algıyla hareket etmez." diye konuştu.
Türkiye'de bankaların sermaye yeterlilik rasyolarının sağlam olduğunu ve ekonominin de büyümeye devam ettiğini belirten Çağlar, şunları kaydetti:
"Merkez Bankasının TL'yi savunan mekanizmaları, hükümetin art arda uygulamaya koyduğu reformlar ortada. İnanıyoruz ki devletimizle vereceğimiz ekonomik mücadeleden her yönden güçlü bir Türkiye doğacak. TCMB serinkanlı duruşuyla döviz kurundaki ataklara karşı koyarken, TBMM de anayasa değişikliğiyle çok önemli bir adım attı. Bu büyük dönüşümden sonra henüz şekillenmekte olan gerçek yeni dünya düzeninin önemli aktörlerinden biri Türkiye olacaktır."
AA