Genel

İş dünyası yatırımın OSB'lere yapılmasını istiyor!

İş ve sanayi dünyası, önümüzdeki yılın başından itibaren uygulanması planlanan yeni teşvik paketinden birbirinden farklı konularda destek bekliyor. OSBlerin korunması ise ilk beklentiler arasında...

         Yapılan açıklamalara göre, iş ve sanayi çevresini temsil
 eden kimi sivil toplum kuruluşları yeni teşvik paketinde rekabet gücü olan sanayi
 yatırımlarına öncelik verilmesini isterken, kimileri ise yerli üretimin
 artırılmasını ve istisnai durumlar hariç OSBlerin dışında yatırım yapılmasına
 izin verilmemesini talep ediyor.
         Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir geçmişten bugüne kadar
 özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için yapılan teşviklerin pek
 başarılı olamadığını belirtti.

         Teşviklerin sektörel ve bölgesel olması gerektiğini kaydeden Özdebir,
 "Bir bölgede güvenliğin olması lazım, asayişin olması lazım. Bölgenin
 sosyo-ekonomik, kültürel, gelişmesini sağlamak lazım" dedi.
         Yatırım yapılacak bölgelerdeki otel, sinema gibi sosyal ve kültürel
 alanların desteklenmesinin önemine dikkati çeken Özdebir, "Eğitim, sağlık gibi
 hizmetleri veren kurumlar desteklenmelidir. Bir bölgeye sanayi yatırımı
 yapacağınız zaman bu bölgelerde uygun sosyal ortam, yetişmiş, eğitimli insan
 bulamıyorsunuz. Bu konularda verilen teşvikler o bölgelerdeki rekabeti bozmaz"
 dedi.

         Sektörlerin girdi ve taşıma maliyetlerinin de ucuzlatılması gerektiğini
 anlatan Özdebir, "Taşıma maliyetlerini makul seviyelere çekmemiz lazım. Proje
 bazlı uygulamaları/yatırımları teşvik etmemiz lazım. Katma değeri yüksek ürünler
 üretenlere destek olmak lazım. İstisnai durumlar hariç OSBlerin dışında yatırım
 yapılmasına izin vermememiz lazım" ifadesini kullandı.
         Tarım arazilerini koruyacak önlemlerin de alınması gerektiğini vurgulayan
 Özdebir, "Sanayiyi her yerde yapabilirsiniz ama domatesi her yerde
 yetiştiremezsiniz" diye konuştu.

         ATO BAŞKANI BEZCİ
         Teşvik paketinden beklentilerini paylaşan Ankara Ticaret Odası (ATO)
 Başkanı Salih Bezci de yeni teşvik sisteminin 2023 yılı için öngörülen "2
 trilyon dolarlık ekonomi, 500 milyar dolarlık ihracat" hedeflerine ulaşılmasında
 itici güç olarak tasarlanması gerektiğini kaydetti.
         Türkiyenin şu anda uyguladığı genel, bölgesel ve büyük yatırımlara
 yönelik teşvik sisteminin seçilmiş sektörleri desteklemeye, bölgesel
 farklılıkları azaltmaya ve büyük yatırımları özendirmeye yönelik olarak kurulmuş
 çatısını doğru bulduğunu ifade eden Bezci, "Ancak önümüzdeki dönemde desteklenen
 sektörler ve destek türleri konusunda yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu
 görüyoruz" dedi.

         "ÖNCELİK REKABET GÜCÜ OLAN SANAYİ YATIRIMLARINDA OLMALI"
         Türkiyenin hedeflediği ekonomik büyüklüklere ulaşabilmesi için yatırım
 teşvikinde temel önceliğin "rekabet gücü olan sanayi yatırımlarına" verilmesi
 gerektiğini dile getiren Bezci, küresel düzeyde rekabet gücü olmayan ve ileride
 de olmayacak yatırımları desteklemenin kaynak israfına yol açacağını, rekabet
 gücünü yükseltecek ana sektörleri ve alt sektörlerin iyi seçilerek bunların
 teşvik edilmesinden yana olduklarını belirtti.

         Türkiye ekonomisinin en temel sorununun cari işlemler açığı ve istihdam
 olduğuna dikkati çeken Bezci, teşvik edilecek sektörlerin ihracat yapacak, döviz
 kazandıracak ve istihdam sağlayacak sektörler olmasına dikkat edilmesi
 gerektiğini söyledi.
         Teşvik sisteminin sektörel kümelenmeyi daha etkin bir şekilde
 desteklemesi gerektiğini belirten Bezci, "Hatta kümelere özgü yeni teşvik
 araçları geliştirilmesinin, Türk sanayisine önemli bir rekabet gücü katacağına
 inanıyorum. Kümelenme yatırımlarının başlangıcında gerekli olan finansmanın
 teşvik sistemi kapsamında devlet tarafından oluşturulacak bir fondan karşılanması
 kümelenmeyi önemli ölçüde teşvik edecektir" diye konuştu.

         Girişimciliği özendirecek, enerji kullanımında verimliliği ve tasarrufu
 artıracak, illerin ve bölgelerin yerel potansiyelini harekete geçirecek, yatırım
 ve işletme maliyetleri içerisinde önemli bir yet tutan vergi ve sigorta primi
 gibi kamu yüklerini azaltacak unsurların yeni teşvik paketinde yer almasını
 beklediklerini kaydeden Bezci, "Teşvik kapsamındaki yatırımlar, inşaat harçları
 ve emlak vergisi harçlarından muaf tutulmalıdır. Anadolunun her köşesinin
 ihracata katkı sağlayabilmesi için uzak bölgelerinden yapılan ihracatın
 nakliyesine mazot desteği sağlanmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
         Yatırımlarda yerli yatırım malı kullanımını, üretimde de yerli girdi
 kullanımını özendirecek teşvik unsurlarına da yer verilmesi gerektiğini dile
 getiren Bezci, yıllardır teşviklerden yeterince yararlanamamış turizm, yer altı
 suları, hayvancılık gibi Ankaranın yerel potansiyellerinin değerlendirilmesine
 yönelik bölgesel teşviklerin devreye sokulmasını istedi.

         "YERLİ ÜRETİM ARTIRILMALI"
         Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanı Adnan Keskin ise
 "Küresel krizin gölgesinin Türkiyeye düştüğü bir dönemde, günün ihtiyaçlarına
 dönük yeni bir teşvik paketi hazırlanmasını önemli bulduklarını" kaydetti.
         Dünyada her ülkenin etkisini giderek hissettiren yeni kriz dalgasına
 karşı ekonomisini korumaya çalıştığını belirten Keskin, "Türkiyenin de olası
 krizin etkilerini hafifletmeye yönelik çabaları doğru adımlardır. Yeni bir teşvik
 paketi hazırlanırken öncelikli hedef, yerli üretimi artırmak olmalıdır. Çünkü,
 artan cari açık artık Türkiye ekonomisi açısından ciddi bir tehlike
 oluşturmaktadır" dedi.

         Cari açığın en önemli nedeninin dış ticaret açığı olduğunu ifade eden
 Keskin, düşük döviz politikası nedeniyle ithalatın arttığını, uygulanan döviz
 politikası nedeniyle Türkiyenin ithalat bağımlısı bir ülke haline geldiğini ve
 bu durumun yerli üretime ağır darbeler vurduğunu anlatan Keskin, "Açıklanacak
 teşvik paketinde bu gelişme mutlaka dikkate alınmalı ve yatırımlarda ve üretimde
 yerli malı kullanılmasına yönelik etkili teşvikler gündeme getirilmelidir. Dış
 ticaret ve cari açık rakamları ithal ürünlerin yurt içinde üretilmesini cazip
 kılacak bir teşvik sisteminin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir" diye
 konuştu.
         Devletin, değişik kurumlarında değişik birimlerinden sunulan teşviklerin
 tümünü artık tek merkezden yürütecek bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu dile getiren
 Keskin, teşviklerin uygulanabilir ve ulaşılabilir olması gerektiğini, pek çok
 KOBİnin çok basit nedenlerle teşviklerden yararlanamadığını söyledi.

         Yeni teşvik sisteminde OSBlere de özel bir önem verilmesi gerektiğini
 vurgulayan Keskin, OSBlerin kalkınmada öncelikli yöreler gibi doğrudan teşvik
 kapsamına alınmasının atıl durumdaki OSBleri aktif hale getirerek ekonomiye
 kazandıracağını ifade etti.
         Planlı sanayileşmenin örnekleri olan OSBlerde yatırım özendirildiği
 takdirde hem firmaların hem de bir bütün olarak Türkiyenin ekonomisinin
 rekabetçi bir yapıya kavuşacağını dile getiren Keskin, "Bölgesel teşvikler
 yerine sektörel teşvik modeli üzerinde durulmalıdır. Bir teşvik, iller arasında
 haksız rekabete yol açmamalıdır" dedi.
AA