Sektörel

İşçi ölümlerinin sebebi çarpık ihale kanunu mu?

Akfen, Doğuş, Limak, Makyol, Nuhoğlu, Nurol ve Soyak’ın üyesi olduğu Türkiye Müteahhitler Birliği bildirge yayımlayarak işçi ölümlerini engellemek için ihale kanununun tekrar yazılması çağrısında bulundu.

Artan işçi ölümleri, rant hırsı ile dikkatleri üzerine çeken inşaat sektörünün çatı kuruluşlarından Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ‘İnşaat Sektörü Bildirgesi’ yayımladı. Akfen, Alarko, Ant Yapı, Enka, Doğuş, Limak, Makyol, Nuhoğlu, Nurol, Polat, Polimeks, Rönesans, Soyak, Şa-Ra, Taş Yapı, TAV, Tekfen, Varyap, YDA ve STFA’nın da üyesi olduğu birliğin yayımladığı bildirgede Kamu İhale Kanunu’nun adil ve şeffaf hale getirilmesi istenirken, “Temel sorun hâlâ aşırı düşük teklifler olmaya devam ediyor. Bu sebeple bitmeyen, pahalıya mal olan işler, kalitesiz yapılar, ödenmeyen SGK primleri, iş kazaları ve hatta can kayıpları oluyor. Sistem, müteahhidi kaliteden ödün vermeye zorlamamalı, haksız rekabete ve kamu zararına izin vermemeli.” ifadelerine yer verildi. Büyük altyapı projelerinde karşılaşılan farklı uygulamalar ve kamu kurumlarının yetki ve sorumluluklarının da belirlenmemiş olduğuna dikkat çeken bildirgede, “Bu durum proje süreçlerini zorlamakta, zaman ve kaynak kaybına neden olmakta. İhale sonrası ortaya çıkan teknik ve idari değişiklikler kamuoyunda yanlış algılamalara sebep olmakta, bu durum hem yatırımcı kamu kuruluşlarını hem de sektör oyuncularını rahatsız etmekte.” denildi. İnşaat sektörünün ödenek belirsizliği sorunundan artık kurtarılması gerektiğine vurgu yapıldı. Yurtiçinde gerçekleştirilecek büyük ölçekli kamu altyapı projeleri için, yüklenicilerin işverenlere karşı olan yükümlülüklerini yerine getirememesi veya işverenin yükleniciye borcunu ödeyememesi durumunda kefilin sözleşmede öngörülmüş olan miktarı alacaklı tarafa ödeyeceğini garanti eden yasal sözleşme modeli kefalet bonosu (Surety Bond) sisteminin hayata geçirilmesi gerektiği kaydedildi. Bu sayede projelere getirilecek sigorta ile aşırı düşük tekliflerin engelleneceği, işlerin zamanında ve istenen kalitede bitirileceği vurgulandı. Bunun için sivil toplum örgütleri ile Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Bankalar Birliği ile Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin ortak çalışma yapması gerektiğine işaret edildi. Sektörde neden çok kaza ve ölüm ile karşılaşıldığının iyi analiz edilmesi gerektiği belirtildi. Nitekim 2014’te 1.886 kişi öldü. Bunların 423’ü inşaatta çalışırken 386’sı ise madende iş esnasında hayatını yitirdi. 298 işçi ise düşme nedeniyle can verdi. Denetim konusundaki sorunlara kalıcı bir çözüm üretilemediğine vurgu yapılan bildirgede, “Bu sebeple iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin bağımsızlığının teminat altına alınması gerekli.” denildi. Bildirge ile ilgili olarak TMB Başkanı Mithat Yenigün ise, “Sektör artık ortaklık kültürü, bölge odaklı iş yapma metotları, çevreye ve sosyal hayata duyarlılık gibi evrensel kavramların hayata geçirilmesinde öncü rol üstlenmeli. TMB, sorumluluk üstlenmeye hazır.” dedi.


MÜTEAHHİTLER NE İSTİYOR?


1- Kamu İhale Kanunu adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir yatırım ortamının oluşturulmasını hedefleyecek şekilde baştan yazılmalı.


2- Kamu-özel sektör İşbirliği modelinin etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalı, bunun için yasal altyapı hazırlanmalı.


3- Büyük altyapı projeleri fizibilite, çevresel etki ve finansman boyutları ile birlikte değerlendirilmeli ve bir makro eylem planı dahilinde ihale edilmeli.


4- Yatırım ödenekleri, her yıl başında yatırım programına uygun şekilde gerçekçi olarak belirlenmeli.


5- Yurtdışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetlerinin geliştirilmesi için yeni bir teşvik sistemi oluşturulmalı.


6- Kefalet bonosu sistemi büyük ölçekli kamu altyapı projeleri için hayata geçirilmeli.


7- Düzgün çalışan, verimli ve yetkin bir işgücü piyasası oluşturulmalı.


8- İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları geliştirilmeli, etkin yaptırımlar getirilmeli.


9- Yapı müteahhidi tanımı belirlenmeli, teknik ve finansal kapasitesi yeterli olmayan ve ayıplı iş yapan firmalar ayıklanmalı.


10- Şehirleşme, imar uygulamaları ve kentsel dönüşüm, bütünsel bazda, yeşil alan ihtiyacı gözetilerek ele alınmalı.


Zaman