Genel

Isı yalıtımı olmayan binaların ekonomiye maliyeti milyar dolarları buluyor!

Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri enerji ithalatının yüksekliğiyken, ısı yalıtımı olmadığı için her yıl 10 milyar dolara yakın parayı kelimenin tam anlamıyla havaya savuruyoruz.


İlkbahar, yaz, sonbahar, kış… Mevsim döngüsünü değiştirmek elimizde değil ama kışın bütçemizi sarsmayacak faturalar ödeyerek, sıcak binalarda oturmak elimizde. Soğuk kış günlerinde üzerimizi saran mantolar gibi binalarımızı soğuk havadan koruyan mantolama ya da diğer adıyla ısı yalıtımı uygulaması ile bu mümkün… Yaz aylarında ısı yalıtımı yaptırmaya karar veren ama çeşitli nedenlerle yaptıramayan binalardan birinde oturuyorsanız, bu kış da elektrik ve doğal gaza iki kat fazla para ödeyeceksiniz demektir… Isı yalıtımı olmadığı için üşüyen binaların ekonomiye maliyeti ise milyar dolarları buluyor.


Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri enerji ithalatının yüksekliğiyken, ısı yalıtımı olmadığı için her yıl 10 milyar dolara yakın parayı kelimenin tam anlamıyla havaya savuruyoruz. Yalıtımsız bir binayı ısıtmak kolay değil. Havaların soğumasıyla birlikte aile bütçesinde en büyük kalemlerden birini oluşturan ısınma giderleri de otomatik olarak ikiye katlandı. Isı yalıtımı sektöründe komple çözümler sunan Blue'Safe Mavi Kale markasının yetkilileri, üşüyen binaların hem aile bütçesine hem de ülke ekonomisine büyük külfet getirdiğini açıkladı.


Blue’Safe Mavi Kale sözcülerinden Mardav Genel Müdürü Levent Pelesen, “Türkiye enerjide ithalata bağımlı bir ülke ve maalesef cari açıkta en büyük kalemi de enerji oluşturuyor. İthal ettiğimiz enerjinin büyük kısmı konutlarda kullanılırken, bunun da yüzde 80’ini binalarımızı ısıtmak için harcıyoruz. Halihazırda ülkemizdeki binaların sadece yüzde 15’inde ısı yalıtımı uygulaması yapılmış durumda ve yalıtımsızlık yüzünden her yıl 10 milyar dolara yakın enerjiyi boşa harcıyoruz. Bu tabloyu değiştirmek ise elimizde” dedi.


Isı yalıtımı ile elektrik ve doğal gaz faturalarını yarı yarıya düşürmenin mümkün olduğuna vurgu yapan Levent Pelesen şunları söyledi, “Ülkemizde yalıtım bilincinin arttığını ve birçok bina sahibinin bu konuda önlem almak için harekete geçtiğini görüyoruz. Bina sahiplerini düşündüren en önemli konu ise maliyet… Oysa yalıtım uygulaması yarattığı enerji tasarrufu ile 3 ila 5 yıl içinde kendini amorti ediyor. Isı yalıtımı yaptıramadığı için bu kış binlerce kişi neredeyse iki katına çıkan elektrik ve doğal faz faturası ödeyecek. Harcanan enerjinin yüksekliği düşünüldüğünde yalıtıma yapılan yatırım çok düşük oranlarda kalıyor.” 


Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş ise, ülkemizdeki enerji tüketiminin yalıtımsız binalar ve enerjinin verimli kullanılmaması nedeniyle son 10 yılda yüzde 30 arttığını vurgulayarak, “Türkiye; Fransa, Almanya, İsveç gibi kış koşullarının çok daha sert olduğu bir Avrupa ülkesine göre daha fazla enerji tüketiyor. Son 10 yılda Avrupa Birliği ülkelerinin enerji tüketimi, sadece yüzde 10 arttı. Bizde ise bu artış oranı yüzde 30… Bunun başlıca sebebi, ülkemizdeki yalıtımsız binalar nedeniyle ısıtma ve soğutmaya daha fazla enerji harcamak zorunda kalmamız. Yalıtımsız bir bina yılda 300-350 kwh/m2 enerji tüketirken, mevcut Isı Yalıtım Yönetmeliği TS 825’e uygun inşa edilmiş bir bina yılda yaklaşık 100 kwh/m2 seviyelerinde enerji tüketiyor. Avrupa Birliği’nde bu rakamın yılda 15 kwh/m2’nin altına indirilmesi için çalışmalar başlamış ve Pasif Evlere yönelik bir trend oluşmuş durumda” dedi. 


Isı yalıtımında standartlara uygun ürün seçimi ve doğru uygulamanın da enerji tasarrufunu direkt olarak etkilediğini belirten Altuğ Akbaş, tüketicinin bu konuda dikkatli olması gerektiği konusunda uyardı. Sektörde merpen altı üretimin yaygın olduğunu, CE ve ETAG Belgelerine sahip, uygulama garantisi veren güvenilir markaların tercih edilmesinin ısı yalıtımında maksimum fayda sağlayacağını ifade etti.