Sektörel

İspanya şişti, gözler Türkiye'de

Regnum Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Öztürk, beş katına çıkan konut fiyatlarının ardından talebin İspanya'dan Türkiye'ye kaydığını söyledi ABD'deki mortgage piyasalarında yaşanan sorunun Türkiye'yi de etkileyebileceğini belirten Öztürk, konut fiyatlarında b

'Yeni projelerle yarım milyarlık ciro hedefliyoruz' Regnum Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Öztürk, İspanya'nın son 15-20 yıllık dönemde özellikle yazlık konutlarda bayrağı taşıdığını belirterek, son dönemde alternatiflerinin çıkmasının bölgeyi gözden düşürdüğünü söyledi. İspanya'daki konut fiyatlarının bu dönemde çok şiştiğine değinen Öztürk, '100 lira olan konutların fiyatı 500 liraya çıktı. Denizden çok uzak 2+1 konutların bile fiyatı 250-300 bin Euro'nun altında değil. Bu durum, aralarında Türkiye'nin de olduğu alternatif ülkelere olan ilgiyi arttırdı' dedi. Öztürk, özellikle İngilizlerin çekim merkezi olan İspanya'ya son dönemde talebin azaldığını ifade ederek, bunun en önemli nedenlerinden birinin konut fiyatlarındaki artış olduğunu dile getirdi. Deniz gören evlerde fiyatların milyon dolarları bulduğu İspanya ilgili olarak Öztürk, şunları söyledi: 'Bu fiyatlar alım gücünü aşmaya başlayınca çeşitli alternatifler doğmaya başladı. Bu alternatifler arasında Türkiye, Bulgaristan, Hırvatistan gibi ülkelerin yanı sıra, Fas ve Mısır da bulunuyor. Bunların dışında uzak bölge olmakla birlikte Brezilya'ya ilgi başladı. Çünkü Brezilya'da çok ucuz arsa var.'

İngiliz ve İrlandalılar yatırımcı

İngiliz ve İrlandalıların konutları yatırım amaçlı aldıklarına değinen Öztürk, bu nedenle sadece yazlık değil şehir merkezlerindeki konutları da tercih ettiklerini söyledi. Buna bağlı olarak eski Doğu Bloku ülkeleri ile AB'ye yeni girmiş ya da girmekte olan ülkelerdeki konutlarda ciddi fiyat artışları olduğunu dile getiren Öztürk, 'Bunların başını çeken ülkelerden birisi Litvanya'ydı ve son 3 yılda konut fiyatları her yıl yüzde 50- 60 oranında arttı. Bükreş de konut fiyatlarının önemli ölçüde arttığı kentlerden biri' diye konuştu.

'Avrupa'daki olası kriz İngiltere'den başlar'

Avrupa konut sektöründe son 10 yıldır ciddi bir yükseliş olduğunu dile getiren Öztürk, bu durumun fiyatlara yansıdığını, İngiltere'de konut fiyatlarının yüzde 14 arttığını bildirdi. Artık insanların elde ettiği gelir ile bu konutları alamaz hale geldiğini anlatan Öztürk, 'Özellikle, yeni işe giren çiftler artık ev alamamaya başladılar. ABD'de bir balon vardı ve bu patladı. Bu Avrupa'ya sıçrayabilir. Mesela İngiltere'de yıllık gelirin 7-8 katı ev fiyatları konuşuluyor. Bu Fransa'da hala 3.5-4 katlarda. Ben Avrupa'da henüz çok büyük bir problem görmüyorum. Ama bir problem olacaksa bu İngiltere'den başlayacaktır' dedi. Piyasalardaki ciddi bir durgunluğun Türkiye'ye yansımamasının olanaksız olduğunun altını çizen Öztürk, durgunluğun krize neden olmaması durumunda fırsata da dönüşebileceğini vurguladı.

Dünya piyasalarında yaşanan mortgage krizi ve konut fiyatlarındaki artışın, sektöre olumsuz etkisi olacağına değinen Öztürk, fiyatlarda gerilemenin mümkün olabileceğini belirtti. Bu durumun Türkiye'ye de yansımasının söz konusu olduğunu dile getiren Öztürk, şöyle konuştu: 'Türkiye'de sektöre belli bir dönemde çok fazla şirket girdi. Arzda artış meydana geldiğinde, talepte de bir düşüş oluştu. Belirli bölgelerde özellikle yeni firmalar, sat-yap mantığı nedeniyle nakit sıkıntısıyla karşı karşıya kalmaya başladılar. Bu nedenle Türkiye'de fiyatlarda düşüş demesek bile hemen bir artışın gündeme gelmesini beklemiyorum. Dünyadaki trendlere paralel olarak fiyatlarda bir miktar gerileme söz konusu olabilir.' Regnum'un son yıllarda ciddi bir arsa stoku oluşturduğuna da değinen Öztürk, fiyatlarda dönem içinde yüzde 3'lük bir düzeltme yaptıklarını, yıl sonuna kadar bir zammın olmayacağını söyledi.

Yurt dışı yatırımlarında şehir merkezlerine odaklandıklarını ifade eden Ufuk Öztürk, İngiltere ve Bulgaristan'daki yatırımlarının artarak devam edeceğini kaydetti. Özellikle Londra ve Sofya'da yoğunlaşan yatırımlarda hem yerli hem de yabancı talebi çekmeye çalıştıklarını anlatan Öztürk, 'Filibe'de de Sofya'da da ürettiğimiz projeleri hem Bulgarlara hem de yurtdışından yatırım amaçlı gelen İngiliz, İrlandalı ya da Kıta Avrupası'nda yaşayanlara satabiliyoruz. Onun için şehir içi projelere yönelmeyi düşünüyoruz. Bundan sonra lüks projelerimiz ve alışveriş merkezlerimiz olacak. Bulgaristan'da altında alışveriş merkezi üstünde ofis olan bir projemiz var. Yine Bulgaristan'da küçük bir alışveriş merkezi ve konut projesi yapacağız. Londra'da nispeten daha küçük projeler yapıyoruz. Çünkü hem arsa bulmak hem de para kazanmak kolay değil. Uzun vadeli baktığımızda başta Ukrayna olmak üzere Makedonya, Sırbistan, Karadağ ve Hırvatistan'da büyümeyi düşünüyoruz' dedi.

Türkiye'de daha önce yaptıkları üç proje ile yurtdışı projelerinden 275 milyon dolar ciro elde ettiklerini belirten Regnum Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Öztürk, bundan sonraki projelerinin daha büyük çaplı olacağını kaydetti. 'Bizim Regnum olarak en büyük şansımız elimizde ciddi bir proje portföyümüzün oluşmuş olması. Böyle bir portföy başka şirketlerde yok' diye konuşan Öztürk, yurtiçi ve yurtdışında yapılacak 27 projelerinin olduğunu söyledi. Öztürk bu projelerden 500- 600 milyon dolarlık ciro hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

 

Kredi süresinin ortalama 7 yıl olduğunu dile getiren Öztürk, bunun 15 yıla çıkarılması gerektiğini söyledi ..

Üst gelir grubu için yapılan projelerde seçiciliğin ön plana çıktığını anlatan Regnum Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Öztürk, şehir merkezindeki konutların satılmasında zorluk çekilmediğini söyledi. Buna karşın üst gelir grubu için şehir dışında yapılan evlerin satımında zorluk çıkabileceğini dile getiren Öztürk, şöyle konuştu: 'Türkiye'deki en büyük problem hala milli gelirin çok düşük olması. Bu nedenle orta gelir dediğimiz kesim, belli bir fiyatın üzerinde alım yapamıyor. Tüm bunlar düşünülerek, bazı toplu konut projeleri zaten yapılmış durumda. Bizim Haramidere'deki Astrum projemiz de bu kesime hitap ediyor. Orta gelirlilerin konut sahibi olabilmesi için birkaç şey gerekli. Bunlardan biri faizlerin gerilemesi ve kredi sürelerinin uzaması. Türkiye'de ortalama 7 yıl kredi kullandırılıyor. 150-200 bin YTL olan bir daireyi bile ortalama 7 yıl krediyle almaya kalksanız ki yüzde 20'sini peşin ödüyorsunuz, ciddi bir meblağ oluyor. Bu sürenin 15 yıl ve daha üzerine çıkması lazım ki konut sahipliği konusunda adım atılabilsin. Öte yandan değişik ürünlerin Türkiye'ye girmesi gerekiyor. Bu da orta gelirlilerin konut sahibiolmasında çok önemli. Mesela ben İngiltere'de aldığım evi 25 yıl vadeli aldım. Bunun da ötesinde hiç ana para ödemiyorum. Ana parayı 25'inci yılın sonunda ödeyeceğim. Üstelik bu ödemeyi ötelemek de mümkün. Bu tam bir kira öder gibi ev sahibi olmak. Tabi bu dönemde evi satabilirim ve bir gelir elde edebilirim'