İsrail'de yüksek kiralar, çadır eylemini başlattı!

Protesto hareketini organize edenlerin, önceki haftaların rekorunu kırmak için herkesi sokaklara çağırdığı ve toplu protestoların üçüncüsünü oluşturan Cumartesi gecesinde, İsrail çapında 400 bin dolayında kişinin sokağa döküldüğü, sadece Tel Aviv'de yürüyüşe katılanların sayısının 320 bini bulduğu bildirildi. Sık sık tekrarlanan 'Sosyal adalet' sloganları ve pankartlarına bu haftasonu 'çadır İntifadası' pankartları da eklenirken, katılımcılar 'Mısır burası', 'Mısırlı Gibi Yürü' yazılı pankartlarla Mısır'daki halk hareketlerine de atıfta bulundu.

Geçtiğimiz haftaların rekorunu kırmayı amaçlayan İsrailli protesto liderleri, bu hafta yüzbinlerce İsrailli'yi sokağa dökmekte başarılı oldu. Ülke çapındaki gösterilerin üçüncü haftasında yürüyüşlerin ana sloganı 'Hükümet halkı terk etti' oldu.

Hükümete karşı protestolara katılanların kapsamı da genişledi. Öğretmenler, öğrenciler, sosyal yardım görevlileri, işçilerin yanı sıra polislerle İsrail Cezaevleri İdaresi personelinin eşleri de protestoda yer alırken 5 yılı aşkın süredir Gazze'de tutulu bulunan İsrailli asker Gilad şžalit'in kurtarılmasını isteyen aktivistler de gösteriye katıldı.

Gösteriler, İsrail'in kuzeyinde Batı Celile'de öğleden sonra Arap ve İsrailli aktivistlerin eylemiyle başladı. Gece saatlerinde ise Tel Aviv, Kudüs, Netanya, Eylat, Hadera, Rosh Pina, Hod Haşžaron, Petah Tikva, Kiryat şžmona gibi illerde devam etti.

İSRAİL'DEKİ EN BÜYÜK GÖSTERİLERDEN

Tel Aviv'deki gösteriye katılanların protestosu, İsrail'de bugüne kadarki en büyük gösterilerden biri olarak nitelendiriliyor. Önceki haftalarda olduğu gibi, yine ilk çadırların kurulduğu Rothschild Bulvarı'ndan, Habima meydanından başlayan yürüyüşte, daha öncekilerin aksine yürüyüş güzergahı İsrail müzesi yerine Savunma Bakanlığı ile hükümete ait binaların bulunduğu alana yöneldi. Burada toplananlara Arap yazar Uda Başara, 'Rothschild'in gençleri, Arap nüfusun kalplerine de umut tohumları ekti' diye seslendi.

İsrail Ulusal Öğrenci Birliği Başkanı İtzik şžmueli, 'Bu, tüm ulusun protestosu' derken 'İsrail devletinin bugüne kadar ülkenin geleceğini değiştirmek üzere bu kadar insanın bir araya toplandığını görmediğini' ifade etti. şžmueli, hükümetin veya halkın seçtiği parlamentonun değişmesini istemediklerini ancak toplanan bu insanların liderlerden sert ekonomik koşullarda değişiklik talep ettiklerini, serbest pazar ekonomisi ile insanca bir ekonomiyi dengelemesini istediklerini söyledi.

Konut protestosunu organize edenlerin liderlerinden Stave şžafir de Başbakan Binyamin Netanyahu, taleplerini kabul edene dek protestoların son bulmayacağını duyurdu.

İsrail parlamentosunun (Knesset) Ekonomi Komisyonu Başkanı, Likudlu Karmel şžama, Kanal 1 televizyonundaki açıklamasında, hiçbir parti veya grubun bu denli büyük gösteriler düzenleyemediğinin altını çizerek, bu aşamada gösterilerin siyasetin çok önüne geçtiğini ve kimsenin bu gösterileri görmezden gelemeyeceğini belirtti.

İsrail Başbakanlığı, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, protestoları organize eden liderlerin getirdiği taleplerin on milyarlarca dolar ettiğini belirtmiş ve 'Herkesi memnun etmeniz mümkün değil' açıklamasını yapmıştı.

İsrail'in 3 büyük televizyon kanalı, devlet televizyonu Kanal 1 ile Kanal 2 ve Kanal 10 televizyonları, normal yayınlarını keserek gösterileri canlı nakletti. Polis, gösterilerin güvenliğini sağlamak için yoğun önlem alırken özellikle Tel Aviv ve Kudüs'te, polis helikopterleri sürekli tur atarak, gösteri alanlarını havadan denetledi.

TAKSİCİLER DE PROTESTOLARA KATILDI

Gösterilere Perşembe günü sabahı taksi şoförleri de yüksek dizel yakıtı fiyatlarını protesto ederek katılmışlar, Tel Aviv'in Ayalon otoyolunu taksileriyle dolduran şoförler, belirli bazı kavşaklarda da trafiği kilitlemişlerdi.

Doktorların ücretleri ve daha iyi çalışma koşulları talepleri nedeniyle aylardır Maliye Bakanlığı ile görüşmelerindeki tıkanma nedeniyle başlattıkları eylemler de devam ederken bakanlığın, doktorların grevini sona erdirmek için sunduğu önerileri beğenmeyen 300 kadar tıp asistanı da görevlerinden istifa etti.

Bu arada, İsrail hükümetinin yarın peynir, tereyağ gibi süt ürünlerinde fiyatların düşmesini sağlamak amacıyla bu sektörde ithalata izin verme konusunu görüşmesi bekleniyor.

Ancak bu ürünleri üreten Moşav Hareketi ise ithalat kararını kınayarak, ithalata izin verilmesinin pazardaki üreticiler için bir 'felaket' olacağını belirtti. Moşav Hareketi Genel Sekreteri Meir Tzur, Başbakan Netanyahu'dan ithalata başvurmamasını isterken çiftçiler Derneği de bu sektörün ithalata açılmasına karşı çıkıyor.

İsrail muhalefetinin lideri, Kadima partisi Başkanı Tzipi Livni ise hükümete doğrudan vergileri artırıp, dolaylı vergilerde indirime gitmesi çağrısında bulundu.

AA