İstanbul Design Week, tasarım meraklılarını bekliyor!
Bu yıl altıncısı düzenlenen İstanbul Design Week, Haliç'teki Eski Galata Köprüsü'nde tasarım meraklılarını ağırlıyor. Teknoloji ve tasarımı birleştiren birbirinden ilginç ürünlerin yer aldığı sergilerin odağında İstanbul'un yanı sıra geri dönüşüm vurgusu
Tasarım, moda, mimari ve teknolojiye dair en yeni projelerin sergilendiği İstanbul Design Week (Tasarım Haftası) başladı. Bu yıl Eski Galata Köprüsü'nde sergilenen birbirinden ilginç tasarımların yanı sıra atölye çalışmaları ve dünyaca ünlü tasarımcıların konferanslarıyla bugün sona erecek dopdolu bir program karşıladı tasarım meraklılarını. Dream Design Factory'nin (dDf) organize ettiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Sanat Tanıtım Araştırma Vakfı'nın proje ortağı olduğu İstanbul Design Week'in en dikkat çekici bölümü şüphesiz, sergiler. dDf Başkanı Prof. Dr. Esra Ekmekçi, ürünlerin tasarım yönüyle olduğu kadar fonksiyonelliğiyle de ön plana çıktığını söylüyor. Zira ürünlerin hemen hepsi 'ulaşılabilir tasarım' objesi. Birçoğunun odağında da geri dönüşüm var.
Sergi alanına girer girmez, sol tarafta Bilkent Kültür Girişimi'nin standı karşılıyor sizi. Yurt çapında çeşitli müzelerde mağaza açan grup, bulunduğu bölgeye ait tarihi eserleri hem gündelik hayata ait objelere yansıtıyor hem de benzerlerini (replika) üretiyor. Topkapı Sarayı Hançeri, saray çinileri, bakır ve gümüş şamdanlar, pulad ayna ve Abdülmecid tuğrası mozaiği bu replikalardan bazıları.
İstanbul'u kırk defa anlattılar
Design Spirit sergisiyse 40 yaş altı 40 tasarımcının İstanbul'u anlatan tasarımlarından oluşuyor. Yalnız projeye katılan eserler seçilirken sadece tasarım anlamındaki değeri değil 'erişilebilir' olmasına da dikkat edilmiş. Zira hepsi en az bir kez üretilip piyasaya sürülmüş eserlerden oluşmakta. İlanit Ovadya'nın İstavla'sı göze çarpanlardan. İki oyuncuyla oynanan tavlada mavi ve yeşil renklerdeki on beşer pul, İstanbul'un iki yakası Asya ve Avrupa'daki on beşer mekan ve eseri tanıtıyor, pulların çıkarttığı ses eşliğinde.
Emine şumlu ise İstanbul'un kaotik yönüne ve buradan doğan uyuma dikkat çekiyor, Kaos adını verdiği karmaşık desenli şekerlik setiyle. Münire Kırmacı, hayatın tuzu biberi olan şehri tuzluk ve karabiberliği birleştirdiği eseriyle anlatmış. İstanbul sokaklarının vazgeçilmezi çiğnenmiş sakızlar, 'Kamusal Mekana Terkedilen Sakızın Öyküsü'nü anlatmak üzere yapışmış şebnem Gemalmaz'ın kolyelerine.
Türk kahvesi ve hacıyatmaz da ilham kaynağı oldu
İstanbul'un yedi tepesinden ilham alan Bora çakılkaya, yedi farklı ayağı olan İstanboul adlı bir koltuk tasarlamış. Seza Yeğin, kahve falı bakılırken üstüne konulan yüzükten kulp yapmış fincanlara 'Neyse Halin' adıyla. çocukken sahip olduğu hacıyatmazlar, Rozit Arditi'nin rockitt&corkitt hareketli tabure koleksiyonuna esin kaynağı olmuş. Erdeniz Kurt da hacıyatmaz lambasıyla almış sergideki yerini. Aida Pekin ise esprili bir anlatımla Kızkulesi, Galata Kulesi ve Hezarfen, vapur, martı, balıkçılar ve İstanbul silüetinden oluşan İstanbul hikayelerini taşımış kolyelere.
Erkan şahin ve Serhan Güzelderen de İstanbul Boğazı'ndan ilham alarak tasarladıkları OVO720C adlı Reddot Design ve Design Turkey ödüllü tekneleriyle almışlar sergideki yerlerini. Kunter şekercioğlu 'Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane...' sözünden yola çıkarak tabağı semazen eteğinden, bardağı kulpsuz bir fincan seti tasarlamış 'Dervish' adıyla.
'Barbar'lığın kitabını yazdılar
Aralarında Hakan Gencol, Adnan Serbest, Erdem Akan, Defne Koz, Kunter şekercioğlu gibi ünlü Türk tasarımcıların da yer aldığı Barbar Tasarım Girişimi, ötekileştirmeye karşı bir duruş olarak görüyor eserlerini. Geçtiğimiz yıllarda sofra ve ışık temalı ürünleriyle dikkat çeken ekip, 'BarbarBook' adında kitabı anlatan tasarımlarıyla katılmışlar bu yılki organizasyona. Uygarlığın başlangıcı sayılan yazıyla yazılan kitabın yayılmasına dolayısıyla bu nesnenin istila-sever yönünü vurguluyorlar. Elle tutulur kelimelerden kitabelere, bir ağaç gibi kök salan kitaptan yalnızca tek harfli kitaba kadar birbirinden ilginç tasarımlar görülmeye değer.
Tasarımın geri dönüşü(mü) muhteşem oldu
İstanbul Design Week'te sadece yerli değil yabancı tasarımcıların da birbirinden ilginç tasarımlarını görmek mümkün. Uluslararası tasarım ödüllü eserlerin çoğu geri dönüşümle ilgili. Brainport ve Dutch Design Awards standı bunun en güzel örneği. Eski gazete kağıtlarından yapılan masa ve raflardan, kartondan yapılan çay fincanı setleri ve vazolara, geri dönüşümlü koltuklardan taş görünümlü seramik yemek kaplarına, plastik yerine yapraklardan yapılan tabaklara, birbirine eklenerek su borusu haline gelebilen, kullanıldıktan sonra toplanıp üçüncü dünya ülkelerine gönderilmek üzere tasarlanmış doğaya zararsız pet şişelere kadar birbirinden ilginç doğa dostu tasarımlar sergileniyor.
Zaman/MERVE TUNçEL