Sektörel

İstanbul Finans Merkezi 2022'de tamam!

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi İstanbul Finans Merkezi Daire Başkanı Dr. Serkan Yüksel, "İstanbul’da finans alanında bir hikaye yaratmak istiyoruz. Finansal teknoloji çok yeni bir kavram" diye konuştu...

Dr. Serkan Yüksel, Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu 4. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde konuşma yaptı. Yüksel konuşmada, finans merkezlerinin ekosistem olarak farklı finansal kuruluşların bir araya geldiği ve yeni ufuklar açıldığı yerler olduğunu söyledi. 

İstanbul Finans Merkezi’ni (İFM) oluşturma yolunda olduklarını, projeyi 2022'de tamamlamayı hedeflediklerini söyleyen Yüksel, her ülkenin her şehrin finans merkezi açısından belli başlı özellikleri olduğunu, İstanbul’un da önemli rekabet gücünün ve değerlerinin bulunduğunu belirtti. 

Yüksel, İstanbul Finans Merkezi ile ilgili ülkedeki, bölgedeki oyuncuların da düşüncelerini aldıklarını hatırlatarak, bu alanda bir koordinasyon görevinin de üstlenildiğini, çalıştaylar, toplantılar düzenlendiğini söyledi. 

İstanbul’da finans alanında bir hikaye yaratmak istediklerini belirten Yüksel, “Dolayısıyla hedefimiz için yeni ufuklar açmamız gerekiyor. Biraz geriden geliyoruz diğer finans merkezlerine göre. Bu proje için 2009 yılında yola çıktık. Finansal teknoloji çok yeni bir kavram. Bu konuda avantajlı olduğumuzu düşünüyorum. G20 ülkeleri arasında 17. sıradayız. Türkiye’de dinamik bir iş ortamı var.Türkiye’nin yeniliklere adapte olma konusunda başarılı olduğunu söyleyebilirim.” diye konuştu.

Yüksel, nüfusun yüzde 80’inin 35 yaşın altında olduğun söyledi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü; "İstanbul için yaş ortalaması 31. Yeni teknolojilere adaptasyon konusunda avantajlarımız var. Daha iyi bir teknoloji kullanımı istiyoruz. Fintech çalışmalarımıza da başlayacağız. İslami finans denildiğinde sadece İslami ülkeleri kastedilmemeli. Bu konuda terminolojide değişmeli. Katılım finansmanı denilmesi daha doğru. Malezya'da İslami finans fonlarının yüzde 30’u Çin’e ait mesela. İstanbul’da katılım bankacılığı konusunda kültürel miras var"

"Finans merkezi, politikaların değişmesi için laboratuvar görevi yapıyor"

Katar Finans Merkezi Üst Yöneticisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Yousuf Al- Jaida ise 2005'te çalışmalara başladıklarını, hedeflerinin ekonomilerini çeşitlendirmek olduğunu söyledi. 

Katar ekonomisinin sadece petrol ve doğalgaza dayalı olmasını istemediklerini söyleyen Yousuf Al-Jaida, yabancı yatırımcıları ülkeye getirmeye çalıştıklarını, önemli becerilerin olduğu alanlarda istihdam yaratmayı amaçladıklarını, yeni finans hizmetlerinin ülkede verilmesini sağladıklarını belirtti. 

Finans merkezlerinin genelde eleştirildiğini çünkü finans sektörünü geliştirmek için başka oyuncularında olduğunu anımsatan Al-Jaida, sözlerine şu şekilde devam etti; 

"Katar’da da aynı zorluklar vardı. Finans merkezinin kurulması büyük bir konu. Düzenlemelerle ilgili farklılıklar olur. Yabancı yatırımları çekmeye çalışmak, yerel ekonominin gelişmesi açısında, istihdam yaratılması açısından önemli. Finans merkezi, politikaların değişmesi için bir laboratuvar görevi üstlenmesi açısında önemli. Finans merkezinde deneyimler elde ediliyor. Hükümet ulusal politikaları belirliyor. Finans merkezi, politikaların değişmesi için bir laboratuvar görevi yapıyor"

Al-Jaida, Katar finans merkezi olarak önceden offshore bir yapıya odaklandıklarını, şimdi ise ülke içerisindeki altyapının devreye girdiğini söyledi. Al-Jaida, "Ülkeye sadece doğrudan yabancı yatırımı çekmeyi değil yerel şirketlerinde bu finans merkezinde kullanmasını, Avrupa piyasalarına, uluslararası piyasalara ulaşması amaçlıyoruz. Yerel ekonomiye odaklandık. Uluslararası hukuk ile entegre olmuş, farklı piyasaların bir araya geldiği bir merkez haline geldik" dedi.

"İç pazarın ihtiyaçlarına cevap verebilmek içinde finans merkezleri önemli"

Labuan Uluslararası İş ve Finans Merkezi (IBFC) Üst Yöneticisi Farah Jaafar Crossby de küresel finans hizmetlerinin verilebilmesi için uluslararası finans merkezlerinin önemli görev üstlendiğini aktardı.

Crossby, finans merkezlerini, ulusal boyutta iç piyasada hizmetlerin verildiği, uluslararası bir unsur olduğunda toplam hizmetlerin verildiği bir merkeze dönüştüğünü aktararak şunları söyledi; 

"Finans merkezleri, hukuki anlamda, vergi ile ilgili konularda ya da düzenlemelere ilişkin yapının korunmasını sağlıyor. Düzenlemelerle ilgili oransallık konusu önemli. Önemli olan finans merkezinin hedefinin ne olduğunu belirleyebilmek. Malezya'da İslami finans merkezi çalışmalarına başladığımızda sukuk çalışmaları önem arz ediyordu. Daha sonra İslami finans merkezi girişimi başladı. Ülke için neler yapılabilir bunu görmek açısından önemli.

Finans merkezlerinin doğrudan yabancı yatırımı çekmesinin dışında da çok fazla avantajı var. 30 yıldır böyle bir merkezimiz var. Bu işe başlarken tek amacımız yabancı yatırımcıyı çekmek değildi Malezya’daki şirketleri de korumak istedik. Onlarda ülkeden çıkmasın istedik. Onlarında büyümek için bir arabuluculuk merkezine ihtiyaç duyuyorlardı. Başka ülkelere gitsin istemedik, kendi ülkemizde kalsın istedik. İç pazarın ihtiyaçlarına cevap verebilmek içinde finans merkezleri önemli. Her bir finans merkezinin kendi niş alanı vardır. Bölgesel ekonomi ile ilgili unsurları da içeren niş alanları vardır"

Emlak Konut, İFM kapsamında 3.7 milyar TL'lik sözleşme imzaladı!