Sektörel

İstanbul Finans Merkezi'ne teşvik verilmeli!

Ucuz Para Transferi (UPT) Genel Müdürü Erol Ulu, İstanbul Finans Merkezi'nin bahtını kurması için marka olması, marka olması için de teşvik verilmesinin şart olduğunu açıkladı.

UPT Genel Müdürü Erol Ulu, "Önemli bir tüketim ve cazibe merkezi olan İstanbul’un finans merkezi olmasından daha doğal bir sonuç beklenemez. İstanbul Finans Merkezinin de bahtını kurmak için marka olması, marka olmak için de teşvik verilmesi şart” dedi.


Yıllık 600 milyon dolar büyüklüğündeki global para transferi sektöründe Türkiye’nin önemli bir payı var. Ülkemizin ilk yerli ve global para transferi ve ödeme platformu olan Ucuz Para Transferi de (UPT) bu açıdan çok önemli...


Aktif Bank’m bünyesinde faaliyet gösteren UPT, şu an Türkiye'de başta PTT şubeleri olmak üzere, 222 ülkedeki 400 bin hizmet noktası ile faaliyetini sürdürüyor.


UPT Genel Müdürü Erol Ulu, ‘UPT’nin diğer para transfer sistemlerinden farkı müşteri memnuniyeti ve müşteri odaklı bir hizmet sistemi üzerine kurulmuş farklı bir teknik altyapısının olmasıdır” diyerek UPT’nin farkını ortaya koyuyor.


UPT Genel Müdürü Erol Ulu, İFM Dergisi’nin sorularını şöyle yanıtladı:


İstanbul Finans Merkezi’nin, Türkiye’nin ilk ve tek yerli para transfer markası olan UPT’ye ve para transferi dünyasına katkıları neler olur?


Türkiye para transferi sektörü daha çok Yunanistan, Almanya, İtalya ve BAE gibi ülkelerden yönetilmeye çalışılıyor. Fakat Türkiye’nin dinamikleri bütün bu ülkelerin dinamiklerinden farklı işliyor ve Türkiye bu firmalar için de büyük bir pazar. İstanbul Finans Merkezi’nin, İstanbul’u uluslararası bir finans merkezi haline getireceğine inanıyoruz. UPT de uluslararası para transferi alanında faaliyet gösteren bir marka ve Türkiye'de alman birçok hizmetin ve yurtdışından emekli olup Türkiye’de yaşayan birçok yabancının emekli maaş ödemelerini sağlıyor. Finansman, para ve transfer söz konusu olunca, UPT bu noktada sektör oyuncuları için de en geniş altyapı ile en doğru çözümlere sahip.


YENİ İSTİHDAM YARATACAK


İstanbul’un finans merkezi olma yolundaki adımlan hakkında ne düşünüyorsunuz?


İstanbul global anlamda da bir finans merkezi olma yolunda çok ciddi adımlarla ilerliyor, bu gelişmeler sektördeki tüm oyuncular için pek çok avantajı da beraberinde getirecek. İstanbul’un coğrafi konumunun getirdiği avantajların yanında İstanbul Finans Merkezi ile de ülkemizin rekabet gücü artacak ve uluslararası finans merkezi olma yolunda çok önemli bir adım atmış olacağız. Önemli bir tüketim ve cazibe merkezi olan İstanbul’un finans merkezi olmasından daha doğal bir sonuç beklenemez. Finans sektörünün ekonomiye sağladığı katkılarla birlikte yeni yaratacağı istihdam olanakları da piyasa için çok önemli bir getiri olacak.


YABANCI SERMAYE İSTANBUL'A AÇILACAK


İFM, uluslararası sermayenin İstanbul’a gelmesinde aracı olur mu?


Dünyanın önde gelen ilk üç finans merkezi New York, Londra ve Hong Kong. Türkiye’nin konumu, istikrarlı büyümesi ve özellikle bu coğrafyada daha iyi bir finans merkezi alternatifi olmaması İstanbul Finans Merkezi’ni öne çıkaran başlıklar arasında. İş dünyasına güçlü bir katkı sağlayacak olan İstanbul Finans Merkezi elbette yabancı yatırımcının da dikkatini çekiyor bu durum yabancı sermayenin İstanbul’a açılmasında da önemli bir itici güç olacak.


Uluslararası fonların İstanbul Finans Merkezi’nde ofis açması bekleniyor. Konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?


İstanbul Finans Merkezi’nde uluslararası fonların ofis açmaları için yeterince sebep var, hatta açmamaları için bir sebep yok. İFM’nin İstanbul içindeki konumu, İstanbul ve Türkiye genelindeki fırsatları anlatmaya artık gerek yok diye düşünüyorum. Özellikle İstanbul’dan dünyanın birçok önemli finans merkezlerine hava yolu ile birkaç saat içinde kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Türk Hava Yolları'nın burada sağladığı avantajı göz ardı etmemek gerekir. Türkiye gibi bir ülkede merkeziniz İstanbul Finans Merkezi ise Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Afrika size birkaç saatlik uzaklıkta.


FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLAŞACAK


İFM’nin iş dünyasına ne tip katkıları olacağını düşünüyorsunuz; örneğin finansman erişimini kolaylaştırır mı?


İstanbul Finans Merkezi’nin önemli bir rol oynayacağını ve başarılı olacağını hepimiz bekliyoruz. Başarılı bir finans merkezi iş dünyasındaki güçlü oyuncuları ve önemli yatırımcıları kendine çekecek. Özellikle bu yatırımcıların ve sektör liderlerinin İstanbul Finans Merkezi’nde konumlanmaları birçok yeni yatırımı beraberinde getireceği gibi finansman erişimini de kolaylaştıracak. İstanbul Finans Merkezi’nin iş dünyasına uluslararası bir boyut kazandıracağına, finansman anlamında da en doğru adres olacağına inanıyorum.


İstanbul Finans Merkezi, Türkiye'de finansal sektörün büyümesinde etkili olacak ve Türk şirketleri için yeni fırsatları beraberinde getirecek. Dünyadaki önemli finans kuruluşlarının da bu merkezde yer alacakları göz önüne alındığında; finansmana erişim kesinlikle çok daha kolay ve etkin olacak. Bunun sektör üzerinde yaratacağı canlanma ile büyüme kaçınılmaz bir sonuç olacak.


DUBAİ ÖRNEĞİ....


İstanbul Finans Merkezi’ne teşvik verilmeli mi? Bu teşvik ne olmalı?


İstanbul Finans Merkezi’ni baştan nasıl konumlandırırsanız, öyle devam eder. “Ana kızma taht kurmuş, baht kuramamış” diye bir atasözümüz vardır. İstanbul Finans Merkezi’nin de bahtını kurmak için marka olması, marka olmak için de teşvik verilmesi şart. Marka olursa büyük yatırımcılar daha fazla ilgi duyacaklar ve büyük yatırımcılar da onlarla hareket eden binlerce yatırımcıyı İstanbul’a yönlendiriyor olacak.


Bankacılık tarihinde de yerel bankaların dünyaya açılması, büyük müşterilerinin dünyaya açılması ile başladı.


Marka olma konusunda da çölün ortasında dünyanın en prestijli projelerini yapıp bütün dünyanın ilgisini çeken Dubai, marka olma konusunda en güncel örneklerden biri. Bu alandaki verilen teşvikler örnek alınabilir.


İstanbul’un finans merkezi yolunda artı ve eksilerini öğrenebilir miyiz?


Başarılı bir finans merkezi olabilmek ve bunu koruyabilmek için siyasi, ekonomik, sosyo-kültürel, teknolojik olarak tüm imkânların etkin olarak kullanıma açılması ve bu konunun teşvik edilmesi önemli. İstanbul’un coğrafi konumundan gelen birleştirici özelliğinin ekonomi alanında da başarması ve bununla anılması en büyük temennimiz.


Bize Ucuz Para Transferi'nden (UPT) bahseder misiniz?


Ucuz Para Transferi (UPT) Türkiye’nin ilk yerli ve global para transferi ve ödeme platformu olma özelliğini taşıyor. Ucuz Para Transferi, “Financial World Innovation 2012 Ödülleri”nde “En Etkili Altyapı” kategorisinde birincilik ödülü ile Payment Systems Magazine (PSM) Dergisi 2011 ödüllerinde “Yılın ödeme sistemi” kategorisinde birincilik ödülü almış bir sistem.


Dünya genelinde her yıl 600 milyon dolardan fazla para transferi yapılan bir sektörde, dünyanın önde gelen ve en prestijli para transferi firmaları ile çalışıyoruz. 2013 yılında geliştirmeye başladığımız uluslararası bağlantılarımızla 222 ülkede 400 binden fazla noktada birkaç dakika içinde paranızı gönderip alabiliyorsunuz. Özellikle yurtdışında yaşayan ailesine veya yurt dışında okuyan çocuğuna para göndermek için en hızlı ve en ucuz yöntem UPT’dir.


ÖDEME SİSTEMLERİNDE YENİ DÖNEM


Ödeme hizmetleri kanunuyla getirilen elektronik para, para transferi ve fatura ödemeleri lisans gerekliliğinin Ucuz Para Transferi’ne sağladığı avantajlar nelerdir? Para transferi/ödemeler dünyasını ne gibi değişiklikler bekliyor?


Yıllık 600 milyon dolar büyüklüğündeki global para transferi sektöründe Türkiye’nin önemli bir payı var. Sektör, Türkiye’de sadece bankalarla sınırlı kaldığı için beklenen hızda bir büyüme gösteremedi.


Türkiye’de hızla gelişen ödeme ve elektronik para hizmetleri sektörü 27.06.2013 tarihinde yayımlanan “6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” ile birlikte yasal anlamda düzenleme altına alındı.


Elektronik para, para transferi ve fatura ödemeleri de bu kanunla birlikte banka olmadan BDDK onayı ile UPT gibi yerel markalara da açılmış olacak.


Elektronik para ve para transferi sektöründe birkaç yabancı büyük firmanın Türkiye’de yarattıkları münhasırlık dönemi de zamanla ortadan kalkmış ve yeni bir dönem başlamış olacak.


6493 sayılı Kanun ile ödeme sistemleri alanında rekabetin artması, tüketiciler açısından maliyetlerin düşmesi aldıkları, hizmet kalitesinin artması gibi olumlu etkileri ile birlikte sektörde suç gelirlerinin aklanması tarafında yapılacak yeni düzenlemelerle güven algısının temel gösterge olduğu yeni bir yapı gelecek dönemdeki en önemli başlığımız olacak.


222 ülkede 400 bin hizmet noktası

UPT Genel Müdürü Erol Ulu, UPT'nin diğer para transferi markalarına göre sağladığı avantajları şöyle anlatıyor:


“UPT şu an Türkiye'de başta PTT şubeleri olmak üzere, 222 ülkedeki 400 bin hizmet noktası ile faaliyetini sürdürüyor. UPT, TL ve dövizde isme, hesaba, kredi kartına para göndermek için en hızlı ve ucuz çözümü sunuyor. Bugün dünyadaki milyonlarca insan para transferi için UPT'yi tercih ediyor, UPTnin diğer para transfer sistemlerinden farkı müşteri memnuniyeti ve müşteri odaklı bir hizmet sistemi üzerine kurulmuş farklı bir teknik altyapısının olmasıdır.


İFM