İstanbul için ürküten uyarı! Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu tek tek açıkladı! Maraş depreminin benzeri İstanbul'da olursa...
Milyonlarca kişi merak ediyor. İstanbul için ürküten uyarı! Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu tek tek açıkladı! Maraş depreminin benzeri İstanbul'da olursa... Depremde yüksek katlı, modern görünümlü binaların da yıkılmış olmasının üzücü olduğuna dikkat çeken Mikdat Kadıoğlu, açıklamasında "Bunların birçok nedeni olabilir, bazen binalar yapılıp, iskan alındıktan sonra binaya müdahale ediliyor
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü Mikdat Kadıoğlu, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan depremlerine ilişkin son dakika açıklamalarında bulundu.
Depremde yüksek katlı, modern görünümlü binaların da yıkılmış olmasının üzücü olduğuna dikkat çeken Mikdat Kadıoğlu, açıklamasında "Bunların birçok nedeni olabilir, bazen binalar yapılıp, iskan alındıktan sonra binaya müdahale ediliyor. Altlarındaki dükkanlar ve işletmelerde kolonlar kesilmiş olabiliyor. Binanın olduğu yere çöktüğünü görüyorsunuz, bunlar dikkatlice incelenecektir" ifadelerine yer verdi.
Bazı binalarda denetim eksikliği olduğunu dile getiren Kadıoğlu, konuyla ilgili açıklamasında "Denetimin kağıt üzerinde olduğu anlamına geliyor" diye konuştu.
İstanbul için ürküten uyarı! Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu tek tek açıkladı! Maraş depreminin benzeri İstanbul'da olursa...
Habertürk Gazetesi'nde yer alan habere göre; Türkiye'de afet hukukunda zayıflık olduğuna vurgu yapan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü Mikdat Kadıoğlu, "Kamu binalarının, hastanelerin, belediye binalarının yıkılıyor olması, afeti yönetilemez hale getiriyor. Bunlar kritik tesislerdir" dedi ve bu binaların asla ve asla yıkılmaması, yıkılmayacak şekilde inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Özellikle hastanelerin, 1.5 güvenlik katsayısı, yüzde 50 daha güvenli bir şekilde inşa edilen binalar olduğunun altını çizen Kadıoğlu, "Bunların da yıkılmış olması, binalara olan güvenimizi tamamen yok ediyor. Son deprem yönetmeliği ki dünyanın en iyi deprem yönetmeliklerinden bir tanesi, bu yönetmeliğe göre bina yapamıyorsak oturup düşünmemiz lazım. Sözün bittiği yerdeyiz" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, depremlerin ardından büyük bir can pazarı yaşandığına dikkat çekerek, "Halk, devlet yardım etmek için ayaklandı ama, afet o kadar büyük ki yetişmesi mümkün değil. Temel problem arama kurtarma problemi değil, bu kadar büyük risk havuzlarının oluşması" dedi ve kentlerin risk havuzu haline geldiğinin, bu havuz patladığında yapılacak hiçbir şey kalmadığının altını çizdi.
Konuyla ilişin "Biz bu risk havuzlarını küçülterek, ortadan kaldırmak durumundayız. Zaten afet yönetimi de budur. Afet yönetimi, 'arama-kurtarma, yemek dağıtmak' değildir" ifadelerine yer veren Kadıoğlu, bunun afet yönetimi olmadığını, acil müdahale olduğunu belirtti.
Kadıoğlu, "Afet yönetimi ise risk olmadan riski yönetilebilir ve tolere edilebilir seviyeye indirgemektir. O yüzden, sismik boşlukların olduğu İstanbul gibi noktalarda da riski küçültmemiz gerekiyor" diye konuştu ve deprem olmasının beklenmemesi gerektiğine vurgu yaptı.
BENZER BİR DEPREM MARMARA'DA 3 KATI PROBLEM OLUŞTURUR
Türkiye'nin eksik kaldığı noktanın, riskli binaları yıkmak veya güçlendirmek olduğuna dikkat çeken Kadıoğlu, "İstanbul'da 70 bin binanın yıkılacağı biliniyor. Sayı bundan çok daha fazla da olabilir. Bu 70 bin binanın bir an önce 70 binaya kadar indirilmesi lazım. Afet yönetimi budur. Eğer, 70 bin binayı, 70 binaya indirirsek belki baş edebilir, altından kalkabiliriz" açıklamasında bulundu.
Marmara Bölgesinin bu 10 ilin nüfusunun yaklaşık 3 katından fazla nüfus barındırdığını vurgulayan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, benzer bir depremin İstanbul'da 3 katı probleme neden olacağına dikkat çekti.
"Bunu düşünmek dahi istemiyorum" ifadelerini kullanan Kadıoğlu, "Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, kimi uygun görürlerse, gelip İstanbul'da postu serip, belediyelerle, STK'larla, odalarla, bütün paydaşlarla bir araya gelip İstanbul'da yıkılmayı bekleyen binaları da nasıl yıkılmaz hale getirebiliriz, nasıl güçlendirebiliriz diye seferberlik başlatılması lazım" şeklinde konuştu.
Kadıoğlu deprem merkezinde hava şartlarının değişken olduğunun altını çizdi ve "Bazı yerlerde yağışlar devam ediyor bazı yerlerde ise durdu. Yağışın durduğu yerlerde hava ayaza çekiyor ve bu da hipotermi tehlikesini ve don riskini artırıyor. Afet yönetiminde ilk 72 saat ölümlerin en çok gerçekleştiği saatler ve dakikalar olduğu için 'altın saatler' diye geçiyor" açıklamasında bulundu.
Zorunlu Deprem Sigortası nasıl yapılır? 2023 DASK ne kadar? Neleri kapsıyor?