İstanbul ve İzmir suya mı gömülecek? Kıyı kentleri için ürküten uyarı! Uzmanlar tarih verdi, ilçe ilçe açıkladı!

Geçtiğimiz günlerde  İzmir  ve Karadeniz sahillerinde deniz taşması sonucu yaşanan doğal afetler, hasara neden oldu. Bu afetlerin artarak süreceği uyarısı geldi. 

Geçen Temmuz'da İstanbul ve İzmir sahillerinin yakın gelecekte sular altında kalacağına ilişkin Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) hazırladığı altıncı rapor gündeme gelmişti. 

Yaşanan afetlerin ardından gözler yeniden kıyı şehirlerini bekleyen riske çevrildi. Türk bilim insanları, ısrarla 2050 yılında deniz seviyesinin 50 santimetre yükseleceği uyarısını yaparken, özellikle iki şehri adeta felaketin beklediği ortaya çıktı. 

DEPREMDE 5 METRE YÜKSEKLİKTE TSUNAMİ BEKLENİYOR

Haber Global'den Mert İnan'ın haberine göre; deniz taşması ile oluşan görüntüler, bir yandan da gözleri büyük depremlere bağlı tsunami tehlikesine çevirdi. 

İstanbul'un Avrupa Yakası'nda Fatih, Zeytinburnu, Avcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Silivri, Anadolu Yakası'nda ise Maltepe, Kadıköy, Kartal sahil bandı, tsunami riski altında olan yerleşim alanları şeklinde dikkat çekerken, yapılan araştırmalarda 7 ve üzerinde büyüklükte bir depremde dalga boyunun 5 metreyi bulması bekleniyor. 

Örneğin İstanbul'un kalbi sayılan Fatih'te tsunamiye bağlı riskler Tsunami Risk Analizi ve Eylem Planı kitapçığında açıkça ifade edilirken, Cerrahpaşa, Aksaray ve Katip Kasım mahallelerindeki bazı yapıları su basma riski, sırasıyla yüzde 46.1, yüzde 44.6 ve yüzde 44.4 olarak ifade ediliyor. 

Silivri'de ise 50 bin 572 yapıdan 3 bin 545’inin deprem ile yaşanabilecek tsunami nedeniyle suyla temas edeceği uyarısı yapılırken, özellikle Cankurtaran sahilinden hem Beşiktaş'a, hem de Cankurtaran'dan Bakırköy'e uzanan hat boyunca su baskın riskinin altı çiziliyor. 

AFETLER ÇOĞALACAK 

Yaşanan son felaketten sonra iklin değişikliğinin pek çok şehirdeki yağış rejiminde düzensizlikleri de beraberinde getirdiğini söyleyen DSİ eski yöneticisi Dursun Yıldız ise hem deniz taşması, hem sel, hem de sel riskline karşı mutlaka yeni planlama yapılmasına ilişkin uyarı yaptı. 

"Plansız, çarpık kentsel alanlarda ani sel felaketleri sıklıkla yaşanacak" açıklamasında bulunan Dursun Yıldız, deniz suyununun kabarmasının da ele alınması gereken afetlerde arasında bulunduğuna, özellikle büyükşehir belediyelerinde yağmur sularının yönetilmesi ve dere ıslahları ile ilgili yerel mevzuattaki belirsizliklerin ortadan kaldırılmasının gerektiğine dikkat çekti. 

6 MİLYON KİŞİNİN ETKİLENMESİ BEKLENİYOR 

Küresel Denge Derneği tarafından yayımlanan ‘İstanbul ve İzmir için Deniz Seviyesi Yükselmesi ve Olası Etkileri’ başlıklı raporda  iklim değişimine bağlı deniz seviyesinin 2050 yılında 50 santimetre, 2100 tarihinde ise bir metre yükselerek felaketlere sebep olacağı belirlenmiş durumda. 

Rapora göre yalnızca İstanbul’da 6 milyondan fazla kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik bir bölgenin sular altında kalacağı belirtilirken, Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Ortaköy Camii gibi tarihi yapıların deniz seviyesindeki yükselişten etkilenecek eserler olduğu ifade ediliyor. 

İzmir’de ise Körfez ve Kordon'un yanı sıra Alaçatı ve Sığacak gibi tatil beldeleri ile yanı sıra Gediz Deltası Kuş Cenneti'nin de risk altında olduğunun altı çizilen raporda, deniz suyunun yer altı suyuna karışacağına dikkat çekiliyor. 

Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu, Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Nüzhet Dalfes ile İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Avcı'nın öncülüğündeki bilim insanlarınca oluşturulan raporda deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle fırtınaların da artacağı da belirtildi. 

Prof. Dr. Dalfes, konuya ilişkin "İstanbul'da yüksekliği 2 metreden az olan yaklaşık 120 kilometrekarelik bir alan tehlike altında. Bu, neredeyse Maltepe ve Fatih ilçelerinin toplam yüzölçümüne eşdeğer bir bölge" ifadelerini kullandı.