Kent Haberleri

İstanbul'a ikinci kanal lazım!

Geçen hafta sonu kuru yük gemisinin çarptığı tarihi yalıyı enkaza çevirmesi üzerine, Boğaz’ın güvenliği yeniden gündem konusu oldu. 

Boğaz'ın güvenliği tartışmalarına ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı da katıldı. Ortaylı, “Harekete geçmek için yeni facialar beklemenin manası yok. İkinci kanal gerekli’ şeklinde açıklama yaptı. 

Rusya’dan Suudi Arabistan’a arpa taşıyan 38 bin 732 grostonluk yük gemisinin 7 Nisan tarihinde çarpması sonucu, İstanbul Boğazı’nın ve dünyanın en değerli evlerinden biri olan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı ve içindeki 200 yıllık eşyalar büyük hasar gördü. Değeri 85 milyon dolar olduğu belirtilen yalının Boğaz’a bakan ön cephesi tamamen çöktü ve ylı tarihi eser niteliğini kaybetti. 


Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın son hali!

 

Anıtlar Yüksek Kurulu ve Boğaz İmar Kurulu’nun izniyle restore edilmesi beklenirken, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı malikleri de İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesi 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ihtiyati haciz talebinde bulundu.

Gazete Habertürk'ün haberine göre dilekçede, geminin çarptığı yalının tarihi eser niteliğini kaybettiği ve yüklü miktarda maddi zarar oluştuğu belirtilerek, yalının yeniden inşasının Anıtlar Kurulu iznine tabi olduğu, inşa edilmesinin en az 40-50 milyon dolar maliyete yol açacağı, çarpma sonucu yalıdaki antika eserler ve özel eşyaların denize düştüğü belirtildi.  

Hekimbaşı Yalısı’na tanker çarptı! Hasar büyük!

Mahkeme, geminin seferden men edilmesine ve ihtiyaten haczine kararını verdi. Geminin ihtiyati haciz ve seferden meni için Liman Başkanlığı ve Kıyı Emniyeti’ne yazı yazılması kararlaştırıldı.

Kaza ile ilgili değerlendirmede bulunan tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın İstanbul’un en önemli yalılarından olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Kazayla İstanbul Boğazı büyük bir değerini kaybetti. İkinci kanalın lazım olduğu görülüyor. En azından bu tür kazaların yaşanmaması için ikinci bir kanal gerekli. Halkın anlayabileceği bir dil kullanılarak doğru bir iletişimle bu projeler açıklanmalı. Türkiye ve dünya jeolojisini çok iyi bilen Prof. Dr. Celal Şengör de bu projeye taraftar. Artık iş yalıdan çıktı. Boğaz’da her gün işine, okuluna giden vatandaşlar, çocuklar var. İki yakada 20 milyona yakın insan yaşıyor ve kıtalar arası gidip geliyor. İstanbullular denizi kullanmak zorunda ve kullanıyorlar. Beykoz, Yeniköy gibi bir sürü hat çıktı, dolayısıyla küçük gemiler de tehlikede. Başıboş, dikkatsiz ve personeli üzerine hiç iyi şeyler düşünemeyeceğimiz gemiler söz konusu. Sintine bırakıyorlar ve çöp döküyorlar. Boğaz’ın ekolojisini değiştiriyorlar. Harekete geçmek için yeni facialar beklemenin manası yok.” dedi. 

Prof. Dr. Ortaylı, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni değiştirmenin kolay olmadığını vurguladı: “Akdeniz’de birçok ucuz şirketin elinde sayısız gemi var. Bunlar takip edilemiyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre Boğaz’dan geçen gemilerin kılavuz alma mecburiyeti bile yok. Oysa bunlar çok kontrole muhtaç geçişler. Mesela bu gemide anlaşılan hiçbir şekilde teknik donanım, teknisyen donanımı falan yok. İstanbul’un yakın gelecekte bunlarla baş etmesi mümkün değil.” diye konuştu. 

 

Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı için ilk hasar tespitleri!